O kadar iyi başladı ki her şey.
Erken bir golle öne geçtik, hic strese bile girmeden rahatladık. Bu rahatlık oyuna da yansıdı. Fred eski Fred gibiydi, onun güzel oyunu hemen pas trafiğini hızlandırdı. Rakip ön alanda baskı yapmayınca rahat çıktık. Mert Hakan’ın sürpriz koşuları ve Oğuz Aydın’ın hareketli oyunu hücum zenginliğini arttırdı. Fenerbahçe ilk yarım saat bayağı bayağı iyi top oynadı.
Rakibin gardı düşmüştü. Direnç gösterecek hali yoktu. Oyun tam Mourinho’nun istediği gibi gidiyordu. Livakoviç yere bile yatmamıştı ki kendi kalemize golümüz geldi. Bu uyuyan rakibi uyandırdı. Samsun ve Göztepe deplasmanlarındaki gibi baskı yedik. Geriye çekildik ve bir gol daha gördük kalemizde. Neyse ki ne atmosfer diğer deplasmanlardaki gibi sert değildi ne de rakip o kadar dişliydi. Bir kontratakla bitirdik işi, fişi çektik. Sonrasi kolay oldu.
Tabii sezon başı ilk onbirde düşünülmeyen, hatta zaman zaman kadroya bile giremeyen 3 futbolcuyla çıktık sahaya. Oğuz Aydın zaten sahanın en iyisiydi. Mert Hakan ilk devre çok ciddi katkı verdi. Samet te bir iki pozisyon dışında fazla sırıtmadı. Bu kadro zenginliği açısından güzel. Hocanın eli kuvvetlenecektir bundan sonra. Diger küçük detaylara gelince Szymanski’nin boş kaleye de olsa gol atıp morallenmesine sevindim. Dzeko’nun atacağı yılın golünün direğe takılmasına üzüldüm. Kostiç’i golüne rağmen hala tempolu bulmadım. Livakoviç’e ise 2.golde kızdım.
Bakalım önümüzdeki haftalarda Galatasaray’a yaklaşıp puan farkını kapatabilecek miyiz? İşimiz kolay değil ama sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72
