Mario Gomez ıskalamasa, geri gelmek zorunda kalmayıp, şeytanın bacağını kırıyorduk…
Bunu söylemek kolay, ama izlemesi hiç güzel değil. İBB günlerinden bu yana Beşiktaş’ımızın en büyük “kara sevdalı”larından birisi olan Medipol Başakşehir’e karşı talihimiz yine gülmedi. Hatta iki takım için de deplasman sayılamayan bu statta Beşiktaş, iyi oyununun “bedelini” 2-0 yenilerek ödeyecekti.
Sebep ararsak, evvela türlü şanssızlıklar yüzünden tandem hattının Alexis Delgado ve Necip’ten oluşmak zorunda kalmasını görebiliriz. Rhodolfo’nun sakatlığı ve Marcelo’nun geçen maç kırmızı kart görmesi sonrasında böylesi bir “ideal” tandem düzenine mecbur kalan Beşiktaş, rakip sahadaki pozisyon kalitesine ve sayısına rağmen kalesini güvenceye alamadı çok sıkıntıya girdi.
Emre Belözoğlu kenara gelene dek orta alanda baskıyı ve top dağıtım organizasyonlarını oldukça iyi ayarlayan Başakşehir, Beşiktaş savunmasına yaptığı baskıyla, asıl mevkisi stoper olmayan Necip’e ve uyum sürecini çabuk atlatmak zorunda bırakılan Alexis’e sorun yaşattı. Uzun boylu stoper eksikliği sebebiyle de pivot santrfor oynayan Mehmet Batdal, hava toplarında Beşiktaş’a önemli tehlikeler yarattı. Bu baskı sonucunda Alexis daha ilk yarının ortalarında sarı kart gördü ve Beşiktaş 25. Dakikada Visca’nın fırsatçılığını konuşturduğu golle 1-0 geriye düştü.
Atiba’nın önderliğinde başlayan ataklarla dengeyi kurup rakip kaleyi yoklayan Siyah-Beyazlılar’da ise adeta aklı savunma kalan bir teknik direktörün tedirginliği vardı. Belki de bu yüzden Gomez, Sosa ve İsmail ilk yarıda müsait fırsatlardan faydalanamadı ve ikinci yarıya Beşiktaş 1-0 geride başlamak durumunda kaldı.
İkinci yarının ilk 10 dakikası içerisinde kurnazlığını konuşturup risk alan Başakşehir, Doka’nın kullandığı serbest vuruşa doğru zamanda yükselen Mahmut’un kafa golüyle bir anda skoru 2-0’a getirdi. Uzun stoper sıkıntısını bu pozisyonda azami ölçüde yaşayan Beşiktaş, bu dakikadan sonra savunmayı iyice riske edip, en azından beraberlik için rakip kaleye akınlar gerçekleştirmeye başladı.
Bu yeni taktiğin etkili olması için Olcay’ın yerine Quaresma, Gökhan’ın yerine ise Cenk oyuna alındı ve çift forvet usulüne dönüldü. Bitiricilik adına Beşiktaş’taki en vasat günlerinden birisini yaşayan Gomez, silkinip kendine gelemese bile, sahada rakibe yarattığı tehdit sayesinde rakip savunmanın alakasını üzerinde topladı ve bu yeni düzende takım arkadaşlarının topla oynayışını kolaylaştırdı.
Ara sıra Başakşehir’in kontra atakları karşısında zor anlar yaşayan Beşiktaş, taktiğinden vazgeçmeyerek önce 78. dakikada Quaresma’nın Trivela’sını dinamik bir kafa vuruşuyla ağlara gönderen Cenk sayesinde farkı 1’e indirdi. Bu golün hemen ardından 81’de Quaresma ile tehlike yaratsa bile sonunu getiremeyen Beşiktaş’ta, 83’te Sosa’nın kullandığı serbest vuruşu ön direğe topsuz alanda yaptığı akıl dolu hamleyle değerlendirip gole çeviren Atiba, maçta beraberliği sağladı.
Bu dakikadan sonra, Emre’nin oyundan çıkması yüzünden orta alandaki pas trafiğinde sorun yaşayan ve yediği gollerle paniğe kapılan Başakşehir adeta 1 puanı korumak için oynadı, hücumuyla bir anda oyunun hakimiyetine kavuşan Beşiktaş ise, denemelerini gole çeviremedi ve maç 2-2 beraberlikle bitti.
Eksiklikler göze alındığında, Beşiktaş’ın bu kritik maçta en azından 1 puanı kurtarabilmesi olumluydu. Fakat Alexis’in sarı kartla cezaya düşmesi yüzünden, fikstürdeki iki erteleme maçında, yani Mersin İdman Yurdu ve Trabzonspor maçlarında defans hattının daha da daralması, Beşiktaş’ın aklının hep savunmada kalmasına yol açabilir ve attığımızdan fazla golü bir anda kalemizde görerek emeklerimizin heba oluşunu seyredebiliriz. Necip, Tosic, Beck ve İsmail hariç defansta kimin oynayabileceği, büyük bir soru işareti. Eğer Veli veya Tolgay sakatlıklarını atlatamamışlarsa, Atiba bu mevkide düşünülebilir. Yine de, bu iki maç özeline bakarsak, Başakşehir maçında kaybedilen 2 puan, Fenerbahçe ile oluşabilecek puan farkı açısından çok daha kritik hale geliyor.
Geri dönmeyi başardığı için Beşiktaş’a, hazır kıt’a Cenk’e, nihayet güçlerini iyilik için kullanan Quaresma’ya ve doğru yerde doğru hamlelerle risk alıp, güzel oyunun en azından 1 puan almasını sağlayan Şenol Güneş’e tebriklerimizi sunarız. Aynı şekilde, hakem kararlarından hiç dem vurmadan, oynadıkları akılcı futbol yüzünden Başakşehir’i de alkışlıyoruz. 38’de Gomez, 74’te de Cenk direklere takılmasaydı, sonuç yine farklı olabilirdi. Umarız Kara Kartal’ımız, erteleme maçlarında eksiklerini bir şekilde örtmeyi ve attığından fazlasını yememeyi başarır.
Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın
mail: efe.ozenc@abcspor.com
twitter: @efe_ozenc
Youtube: Turuncu ve Siyah Kadar Yuvarlak