https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

GELMİŞ, GEÇMİŞ, 70…

Okunması Gerekenler

Sene 1997; etkinlik, NBA All-Star hafta sonu ve konu belli: NBA’in kuruluşunun 50. yılı şerefine, o güne dek bu oyunu bu ligde oynamış en büyük 50 oyuncu seçilecek, ve Şöhretler Müzesi’nden (Hall of Fame) daha seçkin bir mertebeyle taçlandırılacaklar. Ortalık, tam bir yıldızlar geçidi. Aktif oyuncular, çoktan formasını asmış olanlar, vefat ettiği için oğullarıyla temsil olunanlar (Pete Maravich, huzur içinde uyusun), bir manisi olduğu için törene gelemeyenler (Jerry West) ve çok erkenden oraya eklendiği için, gıyabında (sakatlığı sebebiyle törene gidemeyen Shaq) yuhalananlar… Tek tek isimleri okunan ve takımlarının rengini taşıyan ceketleri giyen büyük emektarlar, kürsülerine çıkıyorlar. Gerçekten de, unutulmaz bir gündü…

Kimi itirazlar da vardı elbet; en başlarında, o vakitler henüz ligde sadece 5. yılını yaşayan ve Yılın Çaylağı, Haftanın/Ayın Oyuncusu ve All-Star payeleri dışında bir başarı kazanmamış Shaq geliyordu. 2. Adam konumunda kalmış, veya yeterince parlayamamış Dave Bing, Sam Jones, Dave DeBusschere, Scottie Pippen gibi isimlere çatlak ses çıkabiliyordu; Bill Walton ise, sakatlıklar sebebiyle 9 yılını benchte geçirdiği kariyeriyle kimseye yaranamıyordu (toplamda sadece 600 küsur maça çıkabilmiş bir efsane… Evet, Portland’ı şampiyon yapışına karşın, yüzleştiği muhalefeti anlamak zor değil). Tabi, itirazların ikame maksadı da can alıcıydı; kimi süperyıldızlar, orada, törende ve listede bulunmuyordu, ki bu, huzuru bozmaktaydı. Muhakkak ki, liste tarafsız değildi. Ama neticede, istenen yapılmış, vefa borcu ödenmiş ve seçkinlerin seçkinleri yaratılmıştı.

Bu yıl, NBA’in 70. kuruluş senesi. Dolayısıyla, 50 yıla 50 oyuncu layık görenlere, sonraki 20 oyuncuyu da gelin bizler seçelim. Kriterlerimiz (tarafsızlık adına) gayet basit ve sarih:

a) Uzun ve sağlıklı bir kariyer, her şeyden evlâdır.

b) Kişinin, takımının en aşağı 2. yıldızı konumunda olmasını severiz.

c) Topladığı başarılar arasında yüzük (tabi kariyerinin hangi döneminde o yüzüğü aldığı da mühim), MVP, Finaller MVP’si, Sayı Krallığı (veya eşdeğeri bireysel bir kategoride lig liderliği), NBA’in herhangi bir en iyi beşine seçilme, MIP, Yılın Çaylağı ve (varsa) 6. Adam ödülleri, bu sıralamayla dikkate alınır ve netice cicileşir.

Öncelikle, ilk 50’de haksızlığa uğramış 4 ismi yazarak başlayalım:

  1. dominique wilkins ile ilgili görsel sonucuDominique Wilkins: Atlanta’nın en parlak günlerinde, engel tanımayan bir skorerdi. Doğu’nun Celtics, Pistons ve Bulls ile zirveye kurulduğu yıllara denk geldiği için bir NBA finali dahi göremedi; Bird ile rakipti ve takım halinde de devleşen rakibini tek başına yıkamadı. Ayrıca, Jordan varken sayı krallığı da hep meşakkatliydi. Ama bu oyunun gördüğü en büyük skorerlerden, smaççılardan ve atletlerden birisini es geçmek, 92’de Dream Team’in yaptığından da beter bir ayıp olur.
  2. bob mcadoo ile ilgili görsel sonucuBob McAdoo: Onca yıl Clippers (Braves) gibi enkaz bir ekiple ile sayı krallıklarına oyna, NBA’in belki de ilk dış şut kullanan uzunu olup (hem de şut atarken çok az zıplar, veya hiç zıplamazdı!) bir akım başlat, sonra 6. Adamlığı kabullenip Showtime Lakers ile iki yüzük tak ve unutulmaya yüz tut. Bunca etki ve bunca fedakârlığa böylesi bir muamele… Hem de Kareem’in karşısında adamakıllı başka bir pivotun olmadığı bir dönemde… Gerçekten ayıp…
  3. gary payton ile ilgili görsel sonucuGary Payton: Eldiven… Orijinal listeye Shaq’i alıp onu dışarıda bırakmak büyük haksızlıktı esasında. Burada, dönemdaşı tüm guardların kabusu olmuş efsane bir savunmacıdan ve kalburüstü bir hücum liderinden bahsediyoruz. Kendisinin, NBA’de Yılın Savunmacısı ödülünü alan tek oyun kurucu olduğunu da unutmayalım. Belki 2004’te Lakers ile çuvallamış olabilir, ama 6. Adamlığıyla Miami’de 2006 şampiyonluğunu gören, 96’da 72 galibiyetli Jordan’lı rekortmen Bulls’a, 64 galibiyetle finalde kafa tutan bir kişi, asla küçümsenemez. Bu kabus, aynı zamanda lig tarihinin en çenesi düşük, ağzı bozuk ve etkili trash-talker’ı da kabul edilir. Listede yer alması farzdır…
  4. alex english ile ilgili görsel sonucuAlex English: NBA, her ne olursa olsun, Sayı Krallarını unutmaz, yem etmez. Fakat English gibi bir ultra-skorere pek fena muamele gösterdi. Takımsal başarı olarak Westhead’ın Gung-Ho hücum sisteminde tökezledi belki, ama NBA tarihinin en yüksek skorlu maçına da önayak oldu English. Ayrıca o takımda Fat Lever ve Mahmoud Abdul-Rauf gibi çok mühim oyuncuların varlığını da es geçmeyelim – 80’lerde Denver, genelde iyi ve pace&space hücumunda öncü bir takımdı. English’i de buraya katıyoruz…

Sonra, geçelim 1997’den bugüne dek bizde kalıcı etki bırakmış adaylara:

  1. kobe bryant ile ilgili görsel sonucuKobe Bryant: Tartışmaya gerek var mı? Aynı takımla 20 sene, 7 Final, 5 yüzük, normal sezonda 33 binden fazla sayı, kazanılmış bir maçta 81 sayı, veda maçında 60 sayı, En İyi Savunma beşleri, 15’ten fazla kez All-Star olmak, vs. vs… Kara Mamba’yı özetlemek kolay, tartışmak daha zor. Biz de kolaya kaçmaktan kaçmayarak onu bir çırpıda buraya yazıyoruz.
  2. tim duncan ile ilgili görsel sonucuTim Duncan: O da tıpkı Kobe gibi bir “galip” (winner). Ama NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 4-5 uzun forvetinin başlıcası olan Mr. Fundamental, az kalsın geri kalan 68 ismin de yapamadığını yapacak ve çıktığı tüm NBA finallerinde bir yüzük kapıp Michael Jordan’ı yakalayacaktı (6 final; Ray Allen sağ olsun, 5 yüzük). Olmadı, ama fark etmez. Serinkanlı katilimiz, çelebimiz ve bir basketbol okulu mertebesindeki Duncan, buranın olmazsa olmazı.
  3. garnett ile ilgili görsel sonucuKevin Garnett: Da Kid! KD, bizim 4 numaradaki modern uzun profilimizdi. Pota altından zarureten oynar, aslen boyalı alan civarından rakip potayı bombardımana tutardı. Çok da iyi pasördü. Tanıyabileceğimiz en agresif, yürekli ve çirkef isimlerde başı çeken Garnett, muradına 2008’de “Muhteşem Üçlü” formülüyle erişti. Duncan gibi o da, tarihin en iyi 4-5 uzun forvetinden birisi (diğer isimler için bkz. Karl Malone, Charles Barkley, Dirk Nowitzki ve belki Kevin McHale) ve burada olması kaçınılmaz.
  4. iverson ile ilgili görsel sonucuAllen Iverson: Cevap (The Answer), NBA’in gördüğü en büyük savaşçıydı hiç kuşkusuz. 1.80’lik bir boy ve tüysiklet bir cüsseyle, her maç Shaq gibilerden fiziksel darbe yemek, canı çıkasıya dek oynamak, crossover’larla rakibi tüketmek ve Tyrone Hill, Matt Geiger, çöküşteki bir Mutombo, George Lynch, Theo Ratliff, Eric Snow, Aaron McKie, Kevin Ollie gibilerden müteşekkil bir ekiple NBA finalini görmek, hatta oraya play-offlar boyu namağlup gelmiş Shaq ve Kobe’li Lakers’a ilk mağlubiyetlerini tattırmak… Philadelphia’nın Dr.J ve Barkley’den sonraki en büyük ikonuydu, duruşuyla da bizlerin idolüydü Iverson. Durdurulamaz bir skorerdi. Winner olamadı, ama gönlümüzün şampiyonu oldu daima. Bu listede olmayacak da nerede olacak?
  5. jason kidd nets ile ilgili görsel sonucuJason Kidd: Lig tarihinin 2. en çok asist yapan oyuncusu. Triple-double üstadı ve tam bir pas virtuözü. Onu izlemek, bilgisayarda bir basketbol oyununu oynamak gibiydi – öyle milimetrik ve umulmadık paslarla takımını abad ederdi ki, Kenyon Martin’den başka kalburüstü ismi olmayan Nets’i bile iki sene üst üste NBA Finaline çıkarmasına şaşırmadık. Dallas ile yüzüğüne kavuşması da ayrı bir güzeldi. NBA’in gelmiş geçmiş en iyi 5 oyun kurucusundan birini buraya almamak, ahmaklıktır…
  6. lebron james ile ilgili görsel sonucuLeBron James: Kral’dan çok Kral’cı olmaya gerek var mı? NBA’de 27-7-7 yapana “LeBron’luk yapmak” deniyorsa, sebebi bu Başbuğ’dur. Kariyerinin başında karakter ve yürek olarak dağıttıklarını, son 3-4 senede bir bir toparladı LeBron. Son 2 yıldır ligin en büyük oyuncusu olduğu da kesin. Lig tarihinin en iyi kısa forvetliği konusunda da tek rakibi Larry Bird. 1’i çok kıymetli toplam 3 yüzük de kazandı. Seçtik, gitti!
  7. dirk nowitzki ile ilgili görsel sonucuDirk Nowitzki: Great (Büyük/Ulu) Dirk… Lig tarihinin en büyük uluslararası oyuncusu olan, modern uzunu bu ligde zorunlu kılan koca Alman şut abidesini burada görmemek abes olurdu. 7’den 70’e herkesin saygı duyduğu bu isme biz de selam duruyoruz. Umarız, biyonik devimiz bu yıl 30.000 sayı barajını da geçmeyi başarır…
  8. paul pierce celtics ile ilgili görsel sonucuPaul Pierce: Hem Doğruluk (The Truth) hem de Cesaret… Lig tarihinin en büyük clutch oyuncularından birisi olan Pierce, 2000’lerin ikinci yarısında öyle büyük bir çıkış yakaladı ki, olgun oyunuyla adeta yenilmezlik payesini yakaladı. Garnett ve Ray Allen ile birlikte erişilen şampiyonluğun lideri, köşe taşıydı. Ölüsü bile (sonraları gittiği Wizards misali) bir takımı elit bir takım yapmaya yetiyordu.. Celtics efsaneninin bu yıl sonunda emekli olması bekleniyor ve ilk emeklilik hediyesi de bizden gelsin…
  9. dwyane wade ile ilgili görsel sonucuDwayne Wade: 2003 Draft’i, bence 96 veya 84 Draftleriyle mukayese edilemez. Çünkü (çok büyük isim olsalar da) sadece 3 süper yıldız kattı bize: LeBron, Wade ve Melo. Bosh hep sınırdaydı, ve (spoiler vermiş olalım) burada Melo bile listeye giremezken, bizi Wade’den aşağısı kurtarmaz. Lig tarihinin en iyi birkaç şutör guardından birisidir Wade. Üstelik, dış şutu olmadan, 2006’daki gibi hükmeder sahaya. Kazandığı 3 yüzük de cabası. Hep saygı duyduk, hep duyacağız…
  10. steve nash ile ilgili görsel sonucuSteve Nash: Evet, yüzüğü veya finali yok. Evet, bunların bir kısmı D’Antoni’nin müdafaa sevmez sisteminden, bir kısmı Nash’in kişisel eksikliklerinden, büyük bir bölümü de en olmadık yerde gelen (Joe Johnson ve Amar’e’yi kastediyoruz) sakatlıklardan ötürüydü. Ama Nash, hem toplam kariyer asist sayısı açısından lig tarihinde 3.lüğe çıktı, hem de muhteşem bir oyun kurucu olmaktan vazgeçmedi. Savunmadaki handikaplarını da, büyük bir şutör oluşuyla mazur görelim ve hemen kendisini bu listeye ekleyelim.
  11. t-mac magic ile ilgili görsel sonucuTracy McGrady: Hayalet-katilimiz T-Mac, belki play-offlarda hep kaybeden tarafın başrolünü canlandırmış olabilir. Ama o Erol Taş değil, Fikret Hakan’dır daima; hani kötü niyet barındırmayan ve bir imkan tanısalar kralını döktürecek olan yıldızlardandır. Sakatlıklar Houston’da, GM’lerin rezil kadro ve takas tercihleri de Orlando’da onu çok şeyden alıkoydu, evet. Fakat zirve yıllarındaki T-Mac (hani şu 35 saniyede 13 sayı atan halini bile kıskandıran), Kobe ile beraber dünyanın en büyük iki skor silahından biriydi ve kimse onu durduramazdı. Tabi Toronto’da kuzeni Vince Carter’la kalmayı seçse, veya Orlando’da sağlıklı bir Grant Hill’le, Houston’da da revirden çıkmayı başaran bir Yao ile düet yapsa, işler daha da değişebilirdi. Onu buraya alıyoruz. Evet.
  12. chris webber sacramento ile ilgili görsel sonucuChris Webber: Yetenek bakımından Garnett veya Duncan’dan aşağı kalır hiçbir yanı yoktu C-Webb’in. Sadece, savunma yapmayı pek sevmezdi ve kolay sakatlanırdı. Ama gittiği her takıma seviye atlattı ve tartışmalı 2002 Batı Finali’nde işler mucizlerle değişmese bir yüzük de kazanacaktı. Kariyeri nispeten daha az başarıyla ve günle sınırlandığı için Garnett, Nowitzki ve Duncan ile aynı basamakta sayamıyoruz kendisini, fakat Michigan’daki Fab-Five günlerinden bu yana oyunu domine eden devimizi buraya almadan da edemiyoruz..
  13. vince carter toronto ile ilgili görsel sonucuVince Carter: Esasen Dominique için dediklerimiz, kabaca Air Canada için de geçerli. Aradaki tek fark şu; Nique her zaman %200’ünü vererek sahada mücadele ederdi, ama Vince bazen %100’ünü bile vermediğini bizzat itiraf etti. Ve tabi sakatlıklar Vince’i tam zirvedeyken çökertti. Ama Nets’te ve şu an Grizzlies’de sergilediği oyun, her türlü takdirin üzerindedir. Belki de sorun, “Michael Jordan’ın vârisi” ilan edilmektir – bunu bir araştırmak lazım, zira Grant Hill ve Penny Hardaway gibiler de bu lanetten çok çekti (nedense Kobe’ye bir şey olmadı pek, neyse). Özetle, Carter burayı hak ediyor.
  14. chris paul ile ilgili görsel sonucuChris Paul: John Wall’u da sayarsak, NBA’in son kalan iki büyük “komutan-oyun kurucusu“ndan birisi CP3. Sakatlıklar ve kalitesiz kadrolar onu pek çok şeyden esirgemiş durumda; fakat en sade ekipleri bile ihya etmiş bir Jason Kidd örneği varken, CP3’yi bu listenin daha üst sıralarına almamız da zorlaşıyor. O daha ziyade, Nash gibi – tıkır tıkır işleyen ve kalite kokan rol arkadaşlarıyla tepelere uzanabiliyor genelde. Clippers laneti sonucunda kariyeri nasıl biter, bilinmez, fakat CP3 daha bu vaziyette bile buraya seçilmeyi hak ediyor…
  15. ray allen reggie miller ile ilgili görsel sonucuRay Allen/Reggie Miller: Hangisini seçersek, diğerinin hatırı kalır. İkisi de clutch’ın ağa babası, şutörün ve üçlükçünün şahı. Reggie, Ray’e kıyasen bir franchise’ı tek başına daha uzun süre sırtladı; ama Ray de (Reggie hiç şampiyon olamazken) 2 yüzük kazandı. Konu Kidd-Nash kıyaslaması olunca, bir yüzüğün 2 MVP ödülünden âlâ olduğunu düşünüyorsak, Ray’i seçmemiz gerekir. Ama mesele liderlikse, Reggie daha ön planda. Tercih, sizin.
  16. kevin durant ile ilgili görsel sonucuKevin Durant: Eveet, son seçim hep en tartışmalı, yanlı ve muvazaalı olandır. Buraya kimler gelebilirdi, onları yazalım evvela: “Honorable Mentions” bölümünde hırs noksanı Carmelo Anthony, modern çağın Bill Russell’ı sayılabilecek (ama lider sıfatı olmayan) Dikembe Mutombo, büyük skorer Mitch Richmond, draft edilmeden ligi sarsanlar içindeki en büyük isim Ben Wallace; liselilerden Amar’e Stoudamire, Jermaine O’Neal, zor da olsa Dwight Howard (Melo ile aynı kalıptandır zihniyeti), Chris Bosh, Stephon Marbury, Pau Gasol, Sidney Moncrief, Dennis Johnson, Gus Williams, Jack Sikma, Tom Chambers, Artis Gilmore, Maurice Cheeks; ve çeşitli sebeplerden ötürü, henüz yapacaklarını yapamadan kariyerleri kısalmış Grant Hill, David Thompson, Penny Hardaway, Bob Lanier, Ralph Sampson, Alonzo Mourning, Gilbert Arenas, Baron Davis, Jamal Mashburn gibiler var. Ama, 80. yıldaki 10 kişilik ekleme listesini boşuna gasp etmesin diyerekten, NBA tarihinin en özel ve büyük skorerlerinden biri olan, bu yıl da savunmasıyla bizleri kendine hayran bırakan Durantula’yı seçiyoruz. Kendisi ligde 10 sezonu doldurduğu için bu seçim ham değil, yani ortada bir Shaq vakası daha yok. Ayrıca elde edilmiş sayı krallıkları ve NBA finali de mevcut. İşler rast giderse kendisi bu yıl bir yüzüğe de kavuşacak. Kendisini buraya aldık diye taşlanmayız herhalde…

Evet, 70’i böyle tamamladık (meğer pivotlar ne nadirmiş son 20 yıldır). Sonraki 10 oyuncuyu seçmek hiiç kolay olmayacak. Çünkü sırada Westbrook, Harden, Curry, Antman, Giante, DMC, KAT, Kyrie, Kawhi, Jimmy Butler, Paul George, Marc Gasol, John Wall, Lillard, Embiid, Millsap, Isaiah Thomas, Kemba Walker, Jokic, Blake Griffin, Gordon Hayward, Gobert, DeRozan, Lowry, Porzingod, Wiggins, Drummond, LaMarcus Aldridge, Hassan Whiteside, Devin Booker ve Eric Bledsoe gibi nice “genç” cevher var. Ama şimdilik, bu ilk ek liste bize kafidir diyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum…

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

Youtube: Turuncu ve Siyah Kadar Yuvarlak

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular