Derbi maçında yaşanan rezaletin ardından Beşiktaş’ın geleceğine dair bu köşeden aktardığım görüşümde, uzun zamandır aklının Milli Takım’da olduğu anlaşılan Şenol Güneş ile bir an evvel yolların ayrılıp önümüze bakmamız gerektiğini savunmuştum. Bu maçın ardından hafta içi Şenol hoca Milli Takım ile sözleşmeyi de imzalayarak malumun ilanını duyurmuş oldu. Bu gelişmenin sonrasında artık Beşiktaş yönetiminin daha fazla saçmalamayıp hocayı göndereceğini ummuştuk, ama maalesef Başkan yaptığı açıklamasında “sezonu hocamızla tamamlayacağız” diyerek bizleri hayretlere sürükledi. Hatta Federasyon Başkanı Demirören’in istifası için de “hiç beklemiyordum, çok şaşırdım” falan dedi! Bahis ihalesini almış bir adamın zaten istemese de görevinden ayrılması gerektiğinden bile haberi yoktu anlaşılan, o derece hem Beşiktaş’tan hem gündemden uzak bir vaziyette Fikret bey!
Ben bugüne dek hocasının ayrılacağı kesinleştiği, tarihi bile netleştiği halde göreve devam ettirilen bir kulüp daha görmedim, duymadım. Sanırım bu konuda bir ilk olarak da tarihe geçecek Beşiktaş yönetimi. Zaten yönetim kurulu yerine “yönetemeyenler kurulu” desek yeridir! Beşiktaş tarihinde bu kadar vurdumduymaz, hakkını aramaz, taraftarını karşısına alırken Beşiktaş’a zarar verenlere omuz veren bir yönetim daha görülmemiştir. 2 yıl önce üst üste ikinci şampiyonluğunu alıp, UEFA’da yarı finalin kapısından dönen takımın 1,5 sene içerisinde getirildiği nokta gerçekten bir yönetim başarısızlığı anlamında tez olarak okutulmalı..!
Bari Şenol hoca insafa gelse, bunca güzel anının ardından güzel bir şekilde vedasını yapması için gereken istifasını iletse diye umuyoruz, ama nafile. Belli ki o da parasından bir kuruş taviz vermemenin peşinde! Hepsine yazık…
Sahaya dönmek hiç içimizden gelmese de biraz maçtan söz edeyim diyorum, neresinden tutsak elimizde kalıyor. Gökhan Gönül’ün sakatlığı nedeniyle kendi mevkiisinde oynayamayan Adriano’nun yetersiz performansı sürdü. Fenerbahçe maçına kadar bir sezon daha yararlanılabileceğini düşünüyordum, ama son iki hafta fikrimin değiştiğini söylemek zorundayım, sezon sonu vedalaşılmalı. Sol bekte ise aslında bir savunma oyuncusu olmakla hiçbir alakası olmayan Caner vardı.
Bir de üzerine bunca şaklabanlığının ardından hala forma şansı bulan 7 numaralı adını anmak istemediğim soytarıyı görünce, zaten daha maç başlamadan Beşiktaş’ın iyi bir futbol sergileyemeyeceğine emin oldum. Aslında ligin ikinci yarısında Erzurumspor ve F.bahçe maçının 2. yarısı hariç ayağa pasla ve takım boyunu kısaltarak oynayan bir Beşiktaş izlemiştik. Ama bu oyun ancak Caner ve Quaresma gibi her aldığı topu şişirmek ve orta yapmaktan başka meziyeti olmayan oyuncuların yokluğunda oynanabiliyor.
Dolayısıyla bugün o futboldan eser yoktu, yine ligin ilk yarısında bolca gördüğümüz gibi Ljajic dışında topu her ayağına alanın havaya kaldırıp uzun pas denediği (ve yüzde doksanının rakibe gittiği) plansız, çağdışı bir oyun anlayışı izledik. Zaten Şenol hocanın Milli Takım’la anlaşmasından bağımsız olarak, yaklaşık bir senedir bunun dışında hiçbir hücum planı oluşturamadığı için de Beşiktaş’tan ayrılması gerekmekte. Hücum planı olmadığı gibi savunmada da her rakip atağı gol tehlikesi potansiyeli taşıyor. Fenerbahçe maçının suçlularını belli ki Mirin ve Lens olarak belirlemiş hoca! Halbuki mesele sadece oynayan isimler değil, oyun anlayışıyla ilgili. Vida’nın maç öncesi sakatlığı sözkonusu olduğunda ısınmaya gönderilen ismin haftalardır oynayan Mirin değil de, aylardır kulübede paslanan Roco olması yeterince şey anlatıyor. Beşiktaş berbat yönetiliyor, hem teknik heyeti, hem yönetimi tarafından, gerçek ne yazık ki bu.
Sahada biraz Atiba, biraz da Ljajic ve Burak dışında ayakta kalan, bir şeyler yapmaya çalışan oyuncu yoktu, ama kabahati oyuncularda değil, bedeni orada olup aklı başka yerde olan hocada buluyorum. Hocasız bir takımdan ancak bu kadarı beklenebilir. Bugün son anlarda bir şans golüyle mağlubiyetten kurtulduk, ama bu gidişle daha çok puan kaybı gelecektir.
Bu maç sonrasında dahi Beşiktaş yönetimi aynı kafada devam eder mi, yoksa artık Beşiktaş’ın geleceğinden çalmaktan vazgeçip, en azından gelecek sezon için gerekli adımları atmaya başlarlar mı göreceğiz. Eğer hemen bugün hoca ait olduğu yere gönderilip, kadroyu tanıyan Guti’ye 10 haftalık bir şans tanınırsa lig ikinciliği açısından halen şansımız olduğunu düşünüyorum. Yok eğer Şenol hoca devam ederse tahminimce üçüncülük bile korunamayacaktır…
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: olcay.nurlu@abcspor.com
twitter: @olcynrlu