Avrupa basketbolunun iki dev ülkesi İspanya ve Litvanya çekişmenin üst düzey olduğu yarı final maçlarının ardından altın madalya için karşı karşıya geliyorlar. Gasol’ün epik performansları ile ayakta kalan ve mahşerin üç atlısını henüz devreye sokamayan İspanya, turnuvanın “takım” olmayı en iyi başaran ekibi Litvanya ile çarpışacak. Aslında maçın özeti İspanya’nın yıldızlarının bireysel hücum performansları ile Litvanya’nın takım savunması arasında geçecek ama biz yine de maçın anahtarlarını biraz daha detaylı analiz edelim:
* Gerçek bir süper yıldız performansı sergileyen Gasol için artık kelimeler kifayetsiz kalmış durumda. Bu maçta da İspanyollar ondan çok şey bekleyecekler ki kötü alıştırdı tüm basketbolseverleri bu performansına 🙂 Ama karşısında da Avrupa basketbolunun son yıllarda yetiştirdiği en yetenekli uzunlardan biri olan Valanciunas olacak. Litvanyalı pivot çok iyi bir turnuva geçiriyor ve NBA’deki maç trafiğinin sağladığı avantajla halen ne kadar “diri” kalabildiğini Sırbistan maçında bir kez daha gösterdi. Bu maçta Gasol’ü durdurmaya çalışacakken hücumda da takımına çift hanelerde katkı vermesi şart olacak. Gasol’ün yüzü dönük hücumları ve şut tehdidi fark yaratabilecek önemli noktalar olacak. Bu kapışmadan net bir galip çıkabilirse takımına da altın madalyayı armağan edebilir.
* Gasol ve Valanciunas haricinde de pota altında iki takımın geniş bir rotasyonu var. Javtokas ve Reyes gibi iki savaşçıyı belki de son kez böyle üst düzey bir turnuvada izleyeceğiz, onların sahada olduğu bölümlerde sertlik de yükselecektir. Mirotic beklentilerin altında bir turnuva oynuyor ve onun hücum performansı çok önemli olacak ama bunun yanında Litvanya’nın x-faktörü Kuzminskas’a karşı savunmada da direnç göstermesi şart.
* Kalnietis çok iyi bir turnuva geçiriyor. Omzundan yaşadığı sakatlık sonrası geçen sezonu çok kötü geçirmişti ama milli takıma kendini çok iyi hazırlamış, bir maestro gibi takımını yönetiyor ama Sırbistan maçında yorgunluk ibareleri görünmeye başladı. Çoğu maçı neredeyse hiç çıkmadan oynayan ve takımda tam bir alternatifi olmayan Kalnietis’in bu maçta da işi çok zor olacak. Karşısında Llull ve Rodriguez gibi üst düzey oyuncular olacak ki özellikle iyi bir turnuva geçirmeyen Llull’un bu maçta ön plana çıkabileceğini düşünüyorum. İspanya’nın kısalar konusunda ciddi bir avantajı var ve bu iki ismin sorumluluk alarak hücumda beklenen performanslarını sergilemeleri Kalnietis’i pasifize edebilir ki bu da Litvanya’nın guardını düşürecektir.
* Rudy Rudy Rudy… Karakter olarak sevilmeyen bir isim olduğunu söylemek yanlış olmaz ancak formda ve konsantre bir Rudy kesinlikle bu final maçında fark yaratacaktır. Fakat karşısında da turnuvanın en sert ve formda forvetlerinden Maciulis olacak, ona karşı tekrar kendini bulması kolay olmayacak. Eğer bir adım atıp mahşerin üç atlısını tamamlayabilirlerse o zaman Litvanya’nın takım savunmasını çözebilirler.
* İspanya adına bu maçta Gasol’e bir yardımcı çıkması şart olacak çünkü Sırbistan maçında da gördük ki Litvanya sürekli adam değişerek yaptığı sert ve bunaltıcı savunmayla rakibinin makine gibi işleyen düzenini bozmayı başardı. Gasol ile oynanan ikili oyunları savunmada da başarılı olacaklarını düşünüyorum. Burada tecrübeli uzunun yapacağı pas-şut seçimleri kritik olacak ki İspanyol oyuncular, Gasol’e gelen yardımlar ve adam değişmeler sonucu buldukları boş üçlükleri turnuvadaki bir çok maçın aksine yüzdeli değerlendirebilirlerse Gasol’ün sırtından büyük bir yükü almış ve maçta da bir adım öne geçmiş olurlar.
* Litvanya ise diğer maçların aksine bu maçta birebir savunmayı çok daha konsantre yaparak adam değişimlerini minimize etmek zorunda, Sırbistan maçından farklı olacağı kesin. Gasol gibi bir dert olacak başlarında ve bunun yanında Teodosic’i bir kenara koyarsak İspanya’da çok daha yaratıcı kısa oyuncular mevcut. Sadece Kalnietis’in değil, Seibutis, Maciulis ve kısa süre de sahada kalsa Milaknis’in savunmada çok dikkatli olmaları gerekecek.
* Maçın anahtarlarından biri de koç Kazlauskas ve Scariolo’nun mücadelesi olacak ki ben burada Litvanya’nın bir adım önde olduğunu düşünüyorum. Maç içerisinde takımının üzerinde hep varlığını hissettiren ve oyuna yaptığı müdahelerle gidişatı değiştiren bir koça sahipler. Koç Scariolo ise takımını adeta Gasol’e emanet etmiş durumda ve B planı olmadığı gibi takımın üzerinde de yeteri kadar etkisi yok, işler sıkıntıya girdiğinde benchte güven vermiyor…
Mail : fersu77@abcspor.com
Twitter: @fersudeniz