1-1’e gelen seride seyircisinin de desteğiyle Fenerbahçe Ülker maça başladı. İlk bölümlerde beklenenin aksine Ender,Pocius ve Micov’un eksikliğini hissetmedi Galatasaray LH. Maça bu eksiklerden dolayı 1 numarada Sinan’ı kullanarak Carter,Erceg,Kerem,Young beşiyle başlayan koç Ataman bu 3 uzunlu beşle hem pota atlı savunmasını iyi yaparak Fenerbahçe Ülker gibi hayli potansiyelli hücum silahlarına sahip bir takımı durdurdu hem de hücum ribaundlarına sürekli atak yaparak rakibinin en önemli silahını tempo basketbolunu da engellemiş oldu.
“Sarı lacivertliler konsantre olmakta zorlandı”
Sarı kırmızılılar hücumda ise Young ile pota altını iyi kullandılar ve Goudelock oyundayken Carter ile sürekli onun üzerinden penetreler yaparak Amerikalı skorerin savunma zaafını çok iyi kullandılar. Fenerbahçe Ülker ise hücumda bir türlü tempo bulamadığı için şütörlerini de devreye sokamadı. Koç Obradovic takımını maçın içine sokmakta ve konsantre kalmalarını sağlamakta zorlandı. Sinan ve zaman zaman Carter’ın top getirmek zorunda kaldığı bir takıma karşı ilk periyotta sadece adam adama baskı yapılması, sıkıştırmalı bir zone press uygulanmaması hayli ilginçti doğrusu…
“Sinan hem hücumda hem de savunmada ayakta kalan isimdi”
Sinan hücumda etkili performansına devam ederken aynı zamanda da Goudelock’ın oyuna girmesine engel oldu. İkinci periyotla beraber “nihayet” beklenen sıkıştırmalı alan savunması gelince Fenerbahçe Ülker’den hiç oyuncu değiştirmeden aynı beşle oynayan Galatasaray LH’da yorgunluk doğal olarak bou göstermeye başladı. Fakat Zisis’in hücumda topla fazla oynaması ve üretken olmaması sarı lacivertlilerin ritmini iyice düşürdü ve hücumda skor bulmakta yine zorlandı Fenerbahçe Ülker.
“Goudelock ısrarı”
Koç Obradovic’in Goudelock’da ısrar etmesi takımın savunmada sürekli “eksik” kalmasına sebep olduğu gibi sarı kırmızıların da hücumda yorulmadan kolay sayılar bulmasına çanak tutmuş oldu. Fenerbahçe Ülker Vesely-Bjelica ikilisi ile potayı savunmakta da zorlanırken özellikle Young sürekli fiziksel üstünlüğünü iyi kullandı bu ikiliye karşı, ribaundlarda etkili oldu.
“Obradovic hamlesi: 2-1-2 alan savunması ve maç döner”
İlk yarının son bölümlerden savunmayı toparlamak ve ters eşleşmeleri engellemek adına 2-1-2 alan savunmasına dönen koç Obradovic’in bu “kritik” hamlesi sayesinde istedikleri savunma odaklı tempo basketbolunu ortaya koymaya başladılar. Bu savunma ile aynı zamanda yaşadıkları potayı koruyamama problemini de çözmüş oldular. Melih de bu tempodan faydalanarak hücumdaki kısırlığı çözen isim oldu, sarı lacivertlilerin x-faktörü oldu. Alan savunmasına karşı Carter ve Sinan dış şut isabeti bulamadıkları gibi Erceg’e de pozisyon yaratamadılar, hücumda tıkandılar. Sarı lacivertliler ise yorulan Young karşısında sürekli pota altını kullanarak Vesely’i hareketli olarak topla buluşturup devreye sokmaya başladılar ve neredeyse tamamını geride oynadıkları ilk yarıyı 12-0’lık seriyle 10 sayı farkla önde kapatmayı başardılar. İlk yarıda ribaundlarda 3 uzunlu oynayan galatasaray’ın 20-15 üstünlüğü varken sarı lacivertliler adına hayal kırıklığı üçüncü faüllerini alan ve toplamda sadece 2 sayı atabilen Zisis-Goudelock ikilisiydi.
“21-2’lik seri”
İki takım da ikinci yarıya hücum ribaundlarında hayli etkili başlarken Melih ilk yarıda kaldığı yerden hücumda katkı vermeye devam etti. Semih ile de pota altı savunmasını sertleştiren sarı lacivertliler aldıkları savunma ribaundları ile geri koşmakta zorlanan Galatasaray LH’ı cezalandırmaya devam ettiler ve seriyi 21-2’ye çıkardıllar ilk 2 dakika biterken.
“Potayı kararttılar”
Vesely ve Semih potayı sarı kırmızılı oyunculara tamamen kapatırlarken Bogdanovic de hücumda devreye girdi ve Galatasaray Goudelock’ın oyunda olduğu dönemlerde bu kez Carter ile onun savunma zaafından faydalanamadılar. Sinan da oyundan düşünce Galatasaray LH hücumda şalterleri kapattı adeta.
“Goudelock çemberi dövmeye devam etti”
Göktürk ve Nikolov’un kısalara yaptığı baskı ile biraz canlanan sarı kırmızılılar, ki bu sayede de Sinan ve Carter’ı son çeyrek için dinlendirmiş oldular, Young’ın hücumda gösterdiği ekstra performansla tekrar maça girdiler. Çemberi döven Goudelock ve etkisiz olan Semih de 3.periyotu 4 faulle tamamladılar.
“3 uzunlu beş tekrar problem yarattı”
Oğuz-Vesely’e karşı Young-Kerem ikilisi etkili olurlarken Erceg de devreye girince farkı tekrar tek hanelere düşüren sarı kırmızılıların 3 uzunlu beşi yine koç Obradovic ve Fenerbahçe Ülker’in çok canını sıktı çözüm bulamadılar bu beşe bir türlü, nedense ilk yarı denedikleri ve çözüm olan 2-1-2 alan savunmasını tekrar denemdiler… Goudelock’da ısrar etmeleri de hücumda 3.periyotta yakaladıkları ritmi de kaybetmelerine neden oldu.
“Melih x-faktördü”
Goudelock ve Zisis’in hücumdaki facia performanslarına rağmen Melih’in tekrar sahneye çıkması ve yanına Bjelica ile Vesely’i de almasıyla beraber aradaki farkı sarı lacivertliler korumayı başardı. Sarı kırmızılılar ise zaten savunmada yorgunluk belirtisini iyice yaşarlarken hücumda da basit hatalar yaparak çembere dahi top atamadan geri dönüp sarı lacivertlilerin ekmeğine yağ sürdüler, aslında hücumda kötü bir gün geçiren Fenerbahçe Ülker karşısında yakaladıkları fırsatları değerlendiremediler.
“Bogdanovic noktayı koydu”
Maçı kazandık düşüncesiyle konsantrasyonunu tekrar kaybeden Fenerbahçe Ülker karşısında koç Ataman’ın kullandığı sürpriz baskı da sarı kırmızılıları tekrar maça soktu ve Erceg’in de hücumdaki direnişi ile iki dakika kala tekrar farkı tek hanelere düşürmeyi başardılar. Ancak maç boyu ortalarda görünmeyen Bogdanovic’in 1 dakika kala bulduğu üçlük sarı lacivertlilerin yarı final bileti almasını sağlarken, sarı kırmızılılar adına da sezonun sonu oldu.
“Mücadeleye tebrik, kaliteye kutlama”
Kenan, Goudelock, Zoric, Zisis ve Oğuz’dan toplamda sadece 2 sayı bulabilen, sadece 6 kere çizgiye gidebilen Fenerbahçe Ülker karşısında 3 önemli eksiğiyle mücadele eden, 8 kişilik rotasyon kullandığı halde ki Ege,Nikolov,Göktürk toplamda 11 dakika süre almış, ribaundlarda 35-27 ile üstünlük kuran ve Eurolig’in en potansiyelli hücum takımlarından biri olan Fenerbahçe Ülker’i deplasmanda 67 sayıda tutan sarı kırmızılıları mücadelelerinden dolayı alkışlamak ve Fenerbahçe Ülker’i de ilk maç hariç kötü bir seri geçirmelerine rağmen kadro derinliği ve bireysel etkinlikleri ile yarı finale çıktıkları için kutlamak lazım.