Koç Ataman’ı takımın başında tutan Galatasaray, Eurocup şampiyonluğunun ardından yeni sezonda hedefini lig şampiyonluğu ve Final Four olarak belirledi.
Yakaladıkları başarının mimarı olan bazı oyuncular ile yolları ayırdılar. Ama bu yüksek hedeflerin içini doldurabilmek adına da transfer döneminde önemli hamlelere imza attılar ve gerek koç Ataman’ın gerek kulüp tarihinin en değerli ve geniş kadrolarından birini kurmayı başardılar. İki kulvarda da uzun ve zorlu bir yarışa girecek olan yeni Galatasaray’ı gelin birlikte inceleyelim.
Oyun kurucu: Justin Dentmon / Russ Smith / Can Korkmaz
Şutör Guard: Sinan Güler / Jon Diebler / Göksenin Köksal
Kısa Forvet: Vladimir Micov / Emir Preldzic / Blake Schilb
Uzun Forvet: Austin Daye / Deon Thompson / Orhan Hacıyeva
Pivot: Alex Tyus / Tibor Pleiss / Ege Arar
Muhtemel ilk beş: Dentmon / Sinan / Micov / Daye / Tyus
Oyun Kurucular
Bu kritik pozisyona iki ömeli hamle yaptı koç Ataman. Hazırlık maçlarında da kendini gösterdiği üzere bu takımın lideri olması beklenen ana isim Dentmon bana göre yaz döneminin en değerli hamlesi oldu. Zalgris forması ile Euroleauge sahnesinin tozunu yutmuş ve hayli başarılı da olmuştu. Oyunun her anında sahanın her noktasından skora gidebilmesi, takımını çok iyi yöneten bir lider ve herşeyden önemlisi bir winner olması onu halen Avrupa’nın en değerli oyun kurucularından biri yapıyor. Sadece üçlükleri ile değil, ki bu alanda oldukça istikarlı, penetreleri ile de oyunun gidişatını değiştirebiliyor ve tempo yükseldikçe etkisi kat ve kat artıyor. Özellikle Abdi İpekçi’de taraftar desteği ile neredeyse tek başına galibiyeti getireceği bir çok maç izleyeceğiz. Fakat savunmadaki düşük konsantrasyonu ve bu alanda mücadeleden kaçması sahanın diğer tarafında sarı kırmızılıları zorlayacak. Onunla birlikte süreleri paylaşacak diğer isim de çaylak Smith olacak. Ele avuca sığmayan oyun kurucu, topla oynamayı seven, deliciliği ve sürati ile ön plana çıkan bir isim. Aslında yetenek paketi tam olarak NBA tarzına yani açık alan ve yüksek tempo basketboluna uygun fakat fiziksel özellikleri yeterli olmadığı için kontrat kapamamıştı. Dentmon ile aynı anda sahada kalmaları zor görünüyor çünkü ikisi de topu seven ve lider karakterli oyuncular.
Bu nedenle süre aldığı bölümlerde atmanın yanında takım arkadaşlarını da oyunun içine sokması lazım. İkili oyunları uzunu bitirici kullanarak gayet iyi yönetebildiğini gördük ama bunu kanat oyuncularını da dahil edecek şekilde daha fazla opsiyonla yapmayı öğrenmesi gerekecek ki Dentmon bunları tecrübesi ile daha iyi yapabilen bir guard. Dış şutlarda ciddi bir istikrarsızlığı var ve süratinin avantajına fazla güvenerek potaya yaptığı gözü kapalı dalışlar bazen dezavantaj olarak takımının hanesine yazılabiliyor, kendini dizginleyip tercihlerini düzenlemeli. Savunmada ise henüz beklenilen seviyede dahil fakat gayretli ve çalışkan bir isim bu alanda Dentmon’ın aksine. Top kullanma sevdasını biraz törpileyip istikrarı yakaladıktan sonra bir diğer solak oyun kurucu Rice gibi bir kariyere sahip olması mümkün Avrupa basketbolunda. BSL’deki yabancı sınırlaması nedeniyle zaman zaman Sinan’ın da 1 numaradan süre alabileceğini düşünüyorum. Genç Can da BSL maçlarında kısa da olsa dakika kapmaya çalışacak.
Şutör Guardlar
Bu pozisyonda tecrübeli Sinan yine koç Ataman’ın en güvendiği isim olacak. İlerleyen yaşına rağmen halen savaşçı kimliğini kaybetmedi ve enerjisi ile gerek hücumda gerek savunmada terinin son damlasına kadar mücadele ediyor. Sinan lider karakteri, önce takımı düşünmesi ve geniş rotasyonda oyuna küsmeden her zaman hazır olabilmesi ile çok değerli bir profesyonel. Son yıllarda 3 sayı tehditini de hatrı sayılır şekilde geliştiren milli oyuncu zorlu sezonda omuzlarında ağır bir yük taşıyacak yine. Özellikle Dentmon ile birlikte sahada oldukları anlarda işin savunma kısmına daha çok destek olması gerekecek ve guard rotasyonundaki açıkları kapatması beklenecek. Hücumda ise deliciliği ve açık alandaki etkinliği ile kanatlarda takımının skor opsiyonlarından biri olacak kaptan. Karşıyaka forması ile gösterdiği çıkışı ve performansı geçtiğimiz sezon Anadolu Efes ile devam ettiremedi Diebler ve Euroleague sahnesi ona biraz ağır geldi açıkçası. Yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle bir türlü en büyük silahı olan 3 sayılık atışlarda ritmini bulamadı.
Bu sezon koç Ataman keskin nişancıya güvenerek ona bu geniş kadroda bir şans daha verdi. Savunmada kendini geliştiren ve artık 1,2,3 pozisyonlarının tamamını savunabilen Diebler hücumda da topu biraz daha güvenli yere vuruyor artık. Ama halen bu konuda eksikleri var, sadece bir ceza üçlükçüsü olarak kariyerini Euroleague seviyesinde sürdürmesi kolay görünmüyor. Bu kadar skor opsiyonu ve penetreci guardları olan bir takımda bir çok fırsat bulacak kendine ve ritmini bulduğunda önemli katkı verecektir. Hazırlık döneminde çok formsuzdu, sezonun başında ritmini bulabilmesi kritik olacak. Galatasaray’ın savaşçı kimliğini Sinan ile beraber yaşatmaya çalışacak bir diğer isim de yine Göksenin olacak. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, sertliği ve teması seven yapısıyla 1,2,3 numaraların tamamını savunabilen, özellikle topa yaptığı yıldırıcı baskıyla rakibi ciddi şekilde bozabilen bir oyuncu. Koç Ataman belki bu geniş rotasyonda ona geçtiğimiz sezondan bile daha az süre verecek ama yine de her daim hazır olması lazım. Bu arada Diebler’ın formsuzluğunu düşündüğümüzde koç Ataman alternatif olması adına ve zaman zaman takımı uzatmak için bu pozisyonda Schilb ve Emir’i de kullanabilir.
Kısa Forvetler
Galatasaray’ın güçlü olduğu pozisyonlardan biri de 3 numara. Soğukkanlı yapısı, tecrübesi ve basketbol IQ’su ile Micov çok özel bir oyuncu. Geçen sezon Galatasaray’ın elde ettiği başarıların neredeyse tamamında direkt etkisi oldu. Dış şutlardaki yüksek yüzdesi ve süratli bir oyuncu olmamasına rağmen fiziğini iyi kullanarak yaptığı penetreler ile yine hücumda takımın en güvendiği isimlerin başında geliyor. Savunmada da pozisyon bilgisinin çok iyi olması ve temastan kaçmayarak çarpışmayı sevmesi onu değerli bir parça haline getiriyor. Evet bu sezon takımda daha fazla skor opsiyonu var ama yine de el yakan toplarda onun becerisine ve sakinliğine ihtiyaç duyacaklar.
Kısa forvet pozisyonundaki diğer opsiyon ise yerli statüsünde forma giyecek Preldzic olacak. Tecrübeli oyuncu Fenerbahçe’de koç Obradovic’in sisteminde kendine yer bulamadı ve kariyerinde bir düşüş yaşıyor. Boyu 4 numara seviyelerinde olmasına rağmen saha görüşü, pas becerileri ve top kontrolü ile özel bir yetenek Emir. Kariyeri boyunca savunması hiç bir zaman ön plana çıkmadı ama hazırlık maçlarında bu alanda da savaştı, mücadele etti, basketbolu çok özlediğini gösterdi. Koç Ataman ile yaşadığı milli takım macerasında iyi bir sınav vermişti ve koçla uyumları gayet iyiydi. Galatasaray’daki sisteminde 3 numaranın da oyuna pasör olarak dahil olmasını hatta zaman zaman temel organizatör olmasını benimseyen koç Ataman’ın mentalitesine bire bir uyan bir isim. Eğer istikrarı koruyabilir ve takımdaki diğer skor opsiyonları arasında köprü olma görevini benimseyebilirse Galatasaray’ın seviyesini yukarı çeker ve kariyerini de tekrar toparlayabilir. Gerektiğinde hem savunmada hem de hücumda 5 numara hariç kalan 4 pozisyonda da yer alabilecek bir oyuncu Emir, şuanda takımın jokeri.
Kadrodaki 9.yabancı olarak düşünülen ve lig için lisans çıkarılmaması beklenen Schilb’ten geçen sezon yukarıda belirttiğim Emir’in görevi bekleniyordu. Ancak tecrübeli oyuncu gerek mental gerek fiziksel olarak form tutup istikrarı yakalayamadı. Özellikle işin skor tarafında günü gününü tutmadı. Buna rağmen koç Ataman onu halen değerli bir opsiyon olarak görüyor. Dış şut tehditi 2,3,4 numaralı pozisyonları doldurabilmesi ve pasör özelliği ile kredisi olan bir isim. Fakat daha hazırlık döneminde bile bu kredisinin bir kısmını yedi. Sanki sezon bitmemiş ve hiç dinlenmemiş gibi aynı form düşüklüğü ile devam ediyor. Sezon içerisinde kendini toparlamazsa bu geniş rotasyon içerisinde forma giymesi çok zor ki ondan sadece haftada bir maçta efor sarfetmesi bekleniyor diğer takım arkadaşlarının aksine. Diebler da 3 numaraya kalabilir.
Uzun Forvetler
Sarı kırmızılılar Dentmon ile beraber en flaş transferini bu pozisyona yaptı, NBA patentli forvet Daye’i kadroya kattılar. İtalya liginde müthiş bir sezon geçiren ve Avrupa basketbolundaki ilk sınavını yıldızlı pekiyi ile geçen atletik oyuncu yüzü dönük oyunlardaki etkinliği, kendi şutunu yaratabilmesi, açık alanda toplu da topsuz da etkili olması ve 3 sayı çizgisindeki verimliliği ile özel bir skorer. Tabiki İtalya liginde alt sıralarda olan bir takımda tek tabanca olarak gösterdiği performans Euroleague sahnesi için ve bu kadar geniş bir kadro için yeterli değil ama bu ne kadar kaliteli bir kumaşı olduğunu değiştirmez. Hazırlık döneminde özel performanslar sergilediği gibi tutuk kaldığı maçlar da oldu. Savunma sertliği açısında henüz hazır değil bu seviyeler için fakat mücadele konusunda geri adım atmaması önemli bir artı, sezon içerisinde bu yönünü geliştirecektir. İşin hücum tarafında ise yaratacağı ters eşleşmeler ve rakip pota altındaki ribaund etkinliği ile bir çok maçta ilk hücum opsiyonu olacaktır.
Koç Ataman rakibin durumuna göre onu 3 numaraya kaydırarak çok uzun ve atlet bir beşle sahada kalabilir, Daye bu önemli opsiyonu da sağlıyor. 4 numaradaki diğer opsiyon ise Bayern Munich ile geçen sezon Galatasaray’ın hayli başını ağrıtan Thompson olacak. Avrupa basketbolundaki bir çok Amerikalı uzun gibi O da 4 ve 5 numara arasına sıkışmış konumda. Ancak Almanya’daki durumunun aksine verdiği kilolarla daha fit ve daha çabuk göründü hazırlık döneminde. Alçak postta oynamayı daha çok sevse de orta mesafe tehditinin olması ve mobil bir uzun olması önemli artılar. Bununla beraber savaşçı kimliği ile boyalı alanı doldurabilen ve her iki pota altında da ribaundlarda etkin bir uzun. Takıma yeni katılan ligimizin tecrübeli isimlerinden Orhan da yakaladığı kısa sürelerde özellikle sertlik ve enerji anlamında katkı vermeye çalışacak 4 numarada.
Pivotlar
Koç Ataman yıllardır 5 numara seçimlerinde başarılı olamadı. Gerek verdiği yanlış kararlar gerekse yaşanan şanssızlıklar sarı kırmızılıları 5 numarada hep zor durumda bıraktı. Geçen sezon takımın en değerli parçası olan Lasme’nin yasaklı madde kullandığı için aldığı cezanın ardından bu pozisyona bir çok takviye yaptılar. Öncelikle Anadolu Efes ile yollarını ayıran atletik uzun Tyus ile anlaştılar. Blok tehditi , istikrarsız da olsa orta mesafe şut kullanabilmesi ve ikili oyunlarda potaya yakın aldığı topları net bitirebilmesi koç Ataman sisteminde Lasme’nin yerini doldurabilmesi, en azından biraz olsun buna yaklaşması adına kritik özelliklerdi. Yaşadığı ufak sakatlık dışında süre aldığı maçlarda da iyi sinyaller verdi. Diğer hamle ise yine geçtiğimiz sezonlardan ders alınmamışçasına yapıldı ve ciddi bir risk içeriyordu. Kritk bir sakatlık yaşamış ve geçen sezon forma giyememiş Sırp uzun Krstic ile anlaştılar. Beklendiği gibi kamp döneminde bacağındaki ağrılar artan ve ameliyat zorunluluğu doğan tecrübeli uzun ile yollar ayrıldı. Sonrasında hiç vakit kaybetmeden değerli bir hamle yapıldı ve NBA kontratı almakla alamamak arasında gidip gelen Alman kule Pleiss kadroya katıldı. 2.21 boyundaki dev oyuncu ikili oyunları yumuşak elleri sayesinde etkili bitirebilmesi, fiziğini iyi kullanarak alçak postta üretebilmesi ve blok tehditi ile pota altına farklı bir opsiyon sağladı.
Ayrıca koç Ataman’ın en çok istediği uzun oyuncudan orta mesafe şut bulunması konusunda da doğru adres Pleiss. Fiziğinin de dezavantajı ile maç başı 20 dakika üzerinde süre alması kolay değil bu kadar yüksek tempoda bir takımda. Fakat Galatasaray adına set hücumlarında hem ikili oyunların efektif kullanılmasında hem de alçak posta topun inip iç dış dengesinin sağlanmasında değerli bir parça olacak. Belki Krstic kadar etkili bir hücum silahı değil ama oyunun iki alanına da bakarsak Sırp pivottan daha dengeli bir isim. Zaman zaman Thompson’ı da 5 numarada izleyeceğiz ve genç Ege de güçlenen fiziği artı mücadeleci yapısıyla bu sezon 5 numarada kendine dakika bulmaya çalışacak.
Artılar
* Geniş rotasyon
* Abdi İpekçi
* Skor opsiyonları
Eksiler
* Savunma direnci
* İstikrar
* Rollerin belirsizliği
Sonuç
Galatasaray, tarihindeki en geniş ve iddaalı kadroyu kurdu. Aynı şekilde koç Ataman da son yıllarda elde ettiği başarılarda sahip olduğu 7-8 kişilik rotasyonların aksine ilk defa 11-12 oyuncunun aktif rol alabileceği kaliteli bir kadroya sahip. Sinan-Emir-Daye-Thompson-Pleiss gibi uzun ve kalın bir beşle sahada yer alabilecekleri gibi, Smith-Sinan-Diebler-Micov-Tyus gibi kısa bir beşi de kullanabilecekler. Bir çok oyuncu bir çok alternatif pozisyonda rol alabiliyor ve bu kez lig mücadelesi açısında yerli oyuncu sayısı da yeterli seviyede.Tecrübeli koçun ne kadar iyi bir taktisyen olduğunu biliyoruz ama bu sezon onun için de büyük bir sınav olacak; alışık olmadığı bu tarz bir rotasyonu yönetmek, tüm oyunclarını hazır tutmak ve iki kulvarda da en doğru kadro seçimlerini yapmak başarıya giden yolda en önemli hedefleri olacak. Evet skor bulmakta sorun çekmiyorlarve hazırlık döneminde bu anlamda keyif veren bir basketbol sergilediler ama henüz takımdaki rollernet değil. Dentmon ile Smith’in top kullanma sayıları ve hangisinin saha içi lideri olacağı, Schilb’in takımdaki görevi ve Daye’nin özgürlük sınırı soru işaretleri.
Bununla birlikte savunma da henüz oturmadı. Yabancı oyuncuların henüz adaptasyon süreci yaşıyor olmaları bunda bir etken olsa da asıl sebep takımda genel anlamda savunma alışkanlığı olan isim sayısının çok az olması. Bu nedenle en azından işin mücadele kısmında geri adım atmamaları ve skor bulma konusunda verdikleri eforun en azından yarısını kendi potalarını korurken de yapmaları şart. Euroleague seviyesinde sadece atarak kazanmak artık çok ama çok zor ve ligimizde de yarı finalden itibaren bu seviye geçerli oluyor. Yani ligde şampiyonluk ve Euroleague’de Final Four hedefi olan sarı kırmızılıarın savunmayı toparlaması şart.Bunu biraz olsun başarabilirlerse iki hedeflerine de ulaşmaya yakın bir kadroya ve koça sahipler.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: fersu77@yahoo.com
Twitter: @fersudeniz
