Gecenin mesajı Hamza Hamzaoğlu’naydı:
1. Bu kadar ofansif ve yumuşak takım kurgusu ortalama üstü her takıma zorlanır.
2. Sabri-Semih-Chedjou-Telles defans dörtlüsü hemen her açıdan yetersizdir.
Mersin İY(MıY)’nun hakimiyetinde geçen koca bir ilk yarı izledik. Topa sahip olma, gol pozisyonu yaratma, baskı ve tempo yapma açılarından net bir üstünlük kurdular. Bunda ‘gecenin mesajı’nın yanında Emre Çolak’ın gününde olmaması , Sneijder’in son maçlarda ritmini kaybetmiş olması ve Umut’un ilerde top tutamama özrü etkili oldu. MıY kenar yönetimi oyunu daha çok Telles’in kanadına yıkmayı planlamış olacak ki; topu her alan Mersinli, sağa uzun oynadı. Gerçekten Telles’in hücum-savunma kaliteleri arasında ciddi fark var. Chedjou ise, iyi bir ortasaha oyuncusu kadar gelişmiş ofansif niteliklere sahip olmasına rağmen umulmadık dengesiz müdaheleler yapabileceğini birkez daha gözler önüne serdi.
İkinci yari Hamit-Çolak değişikliği Hamzaoğlu’nun takım kurgusundaki kusuru tespit ettiğini belgeledi. Olcan, Bruma veya Yasin’in bulunduğu kulübeden Hamit’i tercih etmesi, hem takım yapısını sertleştirmek ve dinamizmi arttırarak defansif etkinliği yükseltmek, hem de işlemeyen sağ kanadı hareketlendirmek amaçlıydı.
Nitekim takımın biraz da silkelenip hirslanmasıyla, Galatasaray oyunun kontrolünü ele geçirdi ve maçı kazandı.
Telles hücumda etkili oldu ve spektaküler çalımlar yaparak zihinlerde bir umut ışığı yarattı.
Burak penaltı atışını kimseye bırakmayarak birkez daha ne kadar özgüveni yüksek bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Ayrıca ikinci yarıdaki çarpıcı performansıyla yeni pozisyonuna biraz daha alistigini ispatladı.
Sabri ehven-i şer. Hakan Balta maçın adamı. Bir pozisyonda iki tecrübe kokan müdahele ile takımını ipten aldı. Sol stoperde sol ayaklı oynamanın avantajı yanında ayaklarına sonderece hakim olması, hava toplarindaki etkinliği ve topu oyuna sokmaktaki becerisi Semih’in yerine oynaması için fazlasıyla yeterlidir.
Galatasaray özelinde futbolun ne kadar çok bilinmeyenli bir oyun olduğuna şahit oluyoruz. Olcan, Bruma ve Pandev gibi kendisinden çok daha yetenekli ve becerili oyuncular varken Umut sahne alabiliyor. Bu, olsa olsa futbolun gizemidir…
Galatasaray’da şampiyonluk havası henüz egemen olmasa da, oyuncuların maçları kazanmak için bir hırs ve tutkuyla savaştıkları gözlemleniyor. “İstemek” tüm evrimlerin ‘abc’sidir. Sonu için mayıs ayını bekleyeceğiz…
