https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

GALATASARAY SAVUNMASIYLA

Okunması Gerekenler

fersu yaziSarı kırmızılı taraftarlar sezon başında kurulan kadroya inandıklarını ilk günden beri gösteriyorlardı. Ama bu maçta zirve yaptılar. Ezeli rakiplerini son maçlarda sürekli Abdi İpekçi’den eli boş göndermenin verdiği güvenle de maçın ilk anlarından son saniyelerine kadar hiç aralıksız takımlarını desteklediler. Evet zaman zaman derbinin stresi onları da sahadaki oyuncular gibi etkiledi ve gerdi ama hem koç Ataman’ın hem de oyuncuların iyi niyetli yaklaşımları basketbol dışına çıkılmasını engelledi.
“Koç Ataman eksikleri bulmuş”
FB GS 99Koç Ataman Fenerbahçe’nin zaaflarını iyi incelemiş ve oyuncularına da iyi aşılamış. Vesely ile Udoh’un benzer özelliklere sahip olmalarını, her iki pota altında da boyalı alan içerisinde bulunmayı tercih etmelerini iyi değerlendirdi sarı kırmızılılar. İlk dakikalarda Green’i hücumda yay gerisinde kullanıp iki uzundan birini dışarı çekmeye çalışırken savunmada da ikili oyunlar sonrası potaya çabuk devrilmelerini Green ve Lasme ile engellemeye çalıştılar. İlk bölümlerde sarı lacivertliler Sloukas ile Bogdanovic’in sürekli potaya gitmeleri ve ardından uzunları beslemeleri ile etkili olmaya başlasa da sonrasında Sinan ve Göksenin’in kısalar üzerindeki baskı seviyesini bir değil iki kademe birden yükseltmesi ile bu opsiyonu da kullanamadılar. Alçak postta sırtı dönük etkili bir silahı olmayan Fenerbahçe, zorlama şutlara ve birebirlere kaldı.
“Guardlar ellerini kollarını sallaya sallaya”
İlk bölümlerde Sloukas’ın Sinan’a tam sahada yaptığı baskı etkili oldu fakat sonrasında bundan vazgeçen koç Obradovic, Dixon’ın oyunda olduğu dönemlerde zaten bu opsiyonunu kullanamadı da. Galatasaray da bu fırsatı çok iyi değerlendirdi ve iki oyun kurucusuyla da maç boyu hücumları kitap gibi oynadı, çok rahatlardı.
“Micov faktörü”
FB GS 77Maçın kritik eşleşmelerinden biri de Micov-Bogdanovic arasındaydı. Fiziksel avantajını iyi kullanan Micov hem penetreleri ile çok etkili oldu hem de sahaya iyi dağılan Galatasaray, pas trafiğini genelde iyi sağladı ve bu temposu yüksek yarı saha hücumları sonrası cezayı kesen isim oldu. Koç Obradovic’in bu eşleşmede ısrar etmesi ve Kalinic’i Micov karşısında yeteri kadar denememesi maçın kritik noktalarından biriydi. Ayrıca Green’in şutları sokamamasının ardından Micov’u 4 numaraya çeken koç Ataman aslında maçı da kazandıran hamleyi yapmış oldu. Green kadar atletik olmasa da bu akşam savunmada hem Udoh ile hem de Vesely ile çok iyi mücadele etti Micov, hiç geri adım atmadı. Hücumda da hem Udoh ve Vesely’ye hem de zaman zaman Datome’ye karşı hep ters eşleşme olarak sarı lacivertlilerin karşısındaydı. Pota altında oynamak yerine yay gerisinden sürekli potaya kat ederek Fenerbahçe’nin bütün savunma kurgusunu bozdu.
“Point-Forvet”
OBRA 1Schilb Jerusalem maçında kaldığı yerden maça başladı adeta. İlk transfer olduğu günlerde onu sizlere “point-forvet” olarak tanıtmıştım ve bu maçta harfi harfine bize 2 numaradan ya da 3 numaradan oyun nasıl kurulur, ikili oyunlar nasıl organize edilir ders verdi adeta tecrübeli oyuncu. 3.periyotta Galatasaray’ın yaktığı ateşin başlangıcı da O’ydu. Fizik olarak gücünü kazanmaya başlayan ve özellikle 2 numara oynadığı anlarda Fenerbahçeli guardlara hep üstünlük kuran Schilb topsuz potaya yaptığı katlar sonrası kuvvetli bitirişleri ile de ondan asıl beklenen dış şut isabetleri ile de etkili oldu. Onun oyunda olduğu dakikalarda Galatasaray hücumda hep tempolu top çevirdi ve yay gerisinden topu hiç yere vurmadan 5 hatta 6 pas sonrası buldukları üçlüklerle etkili oldular, bu ritmin lideri, mimarı hep Schilb’di.
 
“Lasme her yerde”
Sarı kırmızılıların pota altında bu kadar etkili olabilmesinin ve Fenerbahçe’yi püskürtebilmesinin temelinde Lasme faktörü vardı elbette. Gabonlu pivot bugün tam tabiriyle “kanının son damlasına” kadar mücadel etti diyebiliriz. Hem hucüm ribaundlarında tek başına atletik Fenerbahçe uzunları ile boğuştu hem de savunmada kolları sanki her yerdeydi, her topa elini soktu, potaya atılan her topa müdahale etmeye çalıştı. Genellikle 4 dışarıda oynayarak bu maçı kazanan ve Dorsey’den çok az verim alan Galatasaray’da savunmanın emniyet subabıydı Lasme. Onun bu güvenirliliği sayesinde Sinan, Göksenin ve McCollum oyunda oldukları bölümlerde Fenerbahçe kısalarına karşı bunaltıcı bir baskı kurdular. Özellikle Göksenin yine enerjisiyle sarı kırmızılıların x-faktörüydü, dinamosuydu.
“Hatalar”
ERGIN 1Evet Galatasaray müthiş bir seyirci desteğiyle ve basketbol adına tüm doğruları yaparak oynadı bu maçta. Ama koç Obradovic’in ve Fenerbahçeli oyuncuların da büyük hataları vardı. Özellikle 3. periyodda sarı kırmızılıların yakaladığı ivmede Dixon’ı McCollum’ın karşısında bırakan koç Obradovic, Sloukas’ı da fazla kenarda tutarak organizasyon yerine oyunu birebirlere bıraktı. Vesely’nin erken 3 faul alıp ilk yarıda kenara gelmesinin ardından takımın tüm sistemi çöktü adeta, koç Obradovic’in takımına Çek uzun olmadan oynamayı da öğretmesi ve bir B planı yaratması gerekiyor.Tabi sakatlığından dolayı forma giyemeyen Antic’i de çok aradılar ribaundlarda ve işin mücadele kısmında. Koç Ataman’ın maç boyunca her sayıdan sonra ve faul atışından sonra yaptığı tuzaklı baskı, arından takımın döndüğü alan savunması da Fenerbahçe’nin tüm planlarını alt üst etti. Hücumda yaratıcısını ve liderini bulamayan, alan savunmasına karşı şut sokamadığı gibi ikili oyunlar için de boşluk bulamayan Fenerbahçe ve koç Obradovic çaresiz kaldı.
“Alkışlarla”
Eurocup’ı kazanmak için kurulan Galatasaray, taraftarı ve Abdi İpekçi’de sağladığı bu atmosferle Sinan Güler’in de maç sonrası belirttiği gibi bir Euroleague takımına dönüşmüş durumda. Bu maçta yaptıkları savunma, sahaya koydukları mücadele ve kararlık sonuna kadar takdiri hakediyor. Son Euroleague şampiyonunu yenerek buraya gelmiş ve Avrupa’nın en değerli koçlarından birinin yönetiminde Final Four için kurulmuş bir kadroya sahip ezeli rakiplerini hakederek, güzel bir basketbolla farklı bir skorla yenmeyi başardılar. Alkışlar sarı kırmızılılara.
Mail: fersu77@abcspor.com
 
twitter: @fersudeniz

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular