İlk hafta İstanbul’da CSKA karşısında ağır bir yenilgi almıştı temsilcimiz Galatasaray. Rakibi Kızıl Yıldız ise bir diğer temsilcimiz Darüşşafaka Doğuş’a kendi sahasında son ana kadar çekişmenin sürdüğü maçı kaybetmişti. İlk haftanın iki mağlup takımının mücadele geleceği bu maçta 2 sezon önce Abdi İpekçi’deki karşılaşmalarında yaşanan gerginlikten ve tatsız olaylardan dolayı Kızıl Yıldız taraftarı salondaki yerini almadı. Play off yolunda iç saha maçlarının ne kadar önemli olduğunu bilen koç Ataman yönetimindeki sarı kırmızılılar maça mutlak galibiyet parolası ile çıktı ki Abdi İpekçi’yi dolduran taraftarlar da buna uygun bir şekilde müthiş bir atmosfer oluşturmuşlardı yine.
“Göksenin etkisi”
Koç Ataman Göksenin ve Sinan’ı ilk beşte sahaya sürerek savunmanın bu maçta ne kadar önemli olduğunu vurgulamış oldu. İlk bölümlerde hemen sahaya yansıttık bu iki ismin karakteristik özellklerini ve sert savunmamıza karşı Kızıl Yıldız skor üretmekte zorlandı. Kuzmic üzerinden oynadıkları ikili oyunlara karşı akıllıca gömülerek alanı daralttık. Bu arada Göksenin’nin hücumda yaptığı doğru penetreler sonrası verdiği paslar ve Daye’in yüksek posttan alçak posta indirdiği toplarla Tyus’ı efektif kullandık. Kuzmic ikili oyunlarda çabuk devrilen Tyus’u durdurmakta zorlandı. Göksenin yakaladığımız 16-3’lük serinin hem savunmada hem de hücumda lideriydi.
“X-faktör Simonovic”
Koç Radonjic takımının hücumda yaşadığı kısırlığı görüp doğru bir hamleyle Simonovic’i sahaya sürdü. Tecrübeli şutör hem bulduğu üçlükler hem de alçak postta Daye’nin üzerinden kullandığı topla tam 8 sayı buldu ve takımına da 8-0’lık bir seri getirdi. Hücumda maça çok kötü başlayan Kızıl Yıldız onunla skora tutundu, x-faktör oldu ilk bölümde.
“Daye ve Dentmon attılar ama tutamadılar”
Sarı kırmızılılar adına ise Göksenin’den sonra hücumda takımı sırtlayan isim Daye oldu. İlk üçlüğünden isabet çıkarmasının verdiği özgüvenle hem açık alanda hem de dış şutlarıyla Simonovic ile geri gelmeye çalışan Kızıl Yıldız’ı püskürttü adeta. Tyus yerine oyuna giren Pleiss da savunmada blokları ile onu aratmadı ve hücumda da ikili oyunlar sonrası her aldığı topu efektif kullandı. İlk çeyreğin son bölümünde oyuna giren Dentmon’a da ayrı bir parantez açmak lazım. Tecrübeli guard Zalgris günlerini aratmayacak bir şut performansı sergiledi yay gerisinden 2 zor şut sokarak, çok sıcak başladı maça.
“Koç Ataman’ın Smith-Dentmon tercihi”
2.çeyreğin başında iki koç da takımlarını oldukça kısalttılar. Smit-Dentmon-Emir-Micov-Pleiss beşi ile temsilcimiz ve Jenkins-Lazic-Simonovic-Guduric-Bjelica ile sahada yer aldılar. Galatasaray Dentmon’ın sıcak elli olmasına güvenerek ve Smith’in fazla topla oynamasının da etkisiyle potaya gitmeyi ve Pleiss’ı kullanmayı unuttuk. Çemberden biraz uzak kaldık ve hücum verimliliğimiz düştü. Smith ve Dentmon’ın savunmada topa baskıyı üst seviyede tutamaması ile kolay sayılar da yemeye başladık.
“İnatçı Kızıl Yıldız”
Disiplini elden bırakmadılar ve mücadeleyi sürdürdüler, maçtan kopmadılar. Hücumda Jovic liderliğinde sabırlı bir şekilde top çevirip hep doğru atışları bulan Kızıl Yıldız’dan 12-3’lük seri geldi. Tempoyu çok iyi ayarladılar ve gerektiğinde geçiş hücumlarını da efektif kullandılar çabuk ama doğru atışlarla.Yarı saha hücumlarında da Bjelica yüzü dönük olarak hem Pleiss’a hem de Thompson’a karşı üstünlük kurdu, kolay sayılar çıkardılar bu eşleşmelerden.
“Kolay yedik ama hücumda üretkendik”
Koç Ataman savunma sertliğini geri getirmek adına Sinan-Göksenin ikilisini sahaya sürdü. Ama onlar da savunmayı ayağa kaldıramadılar, çok kolay potaya gitti Kızıl Yıldız. Sinan’ın soğuk kanlılığı ve organizasyon becerisi sayesinde hücumda ise toparlandık, basit top kayıplarını azalttık Dentmon-Smith ikilisinin sahada olduğu dakikalara nazaran. En azından kolay sayı yediğimiz bu bölümü hücumda da üreterek kapattık ve maçın içinde kalmayı başardık Kızıl Yıldız’ın yakaladığı rüzgar karşısında.
“Gündüz ile gece”
İlk çeyreğe müthiş başlayan ve neredeyse kusursuz bir hücum performansı ile 30-17 üstünlüğü ele alan temsilcimiz ikinci çeyrekte ise Dentmon-Smith ikilisinin sahaya gelmesi ve koç Ataman’ın bu çeyrekte Tyus’a hiç süre vermemesi (büyük hatalardan biriydi) ile beraber savunma sertliğini tekrar ortaya koyamadı ve bu kez Kızıl Yıldız çeyrek skorunda 30-17’lik üstünlüğü yakaladı. Gündüz ile gece, bayaz ve siyah…
“Çember dövdük, Micov formsuz”
Koç Ataman 2.yarıya da farklı bir beşle başladı. Bu kez Diebler-Schilb-Micov üçlüsünü aynı anda sahaya sürdü ve onları ilk yarının formda isimleri Sinan artı Tyus ile destekledi. Micov’u sahada tutup Daye’i kenarda bırakmasının sebebi Simonovic savunmasıydı. Ancak rotasyonlarda problem yaşamamız ve düşük konsantrasyonumuz karşısında hem Simonovic hem de Kuzmic ile cezaları kestiler. Bununla birlikte hücumda tüm şutörlerimiz çember dövünce ve Tyus’ı kullanmayı da unutunca ritmimizi iyice kaybettik. Hem üretemedik hem de kolay yedik, ilk yarı geriden gelip yakaladıkları rüzgarı devam ettirdiler ve farkı da 11 sayıya çıkardılar.
“Sinan pes etmedi, Daye ve Tyus biz burdayız dediler”
Farkın 15 sayıya kadar çıktığı ikinci bölümde takıma çok iyi liderlik yapan ve paslarıyla doğru takım arkadaşlarına doğru atışları yaptıran savunmada da müthiş bir enerji ortaya koyan Sinan’a destek Daye ve Tyus’dan gelince geri dönüş ateşini yaktık. Daye yine üçlükleri ile sahneye çıkıp takımını sırtlarken Tyus da yaptığı müthiş bloklar ve ikili oyunları hatasız bitirmesiyle önemli bir katkı verdi. 3.çeyreğin son bölümünde 17-4’lık bir seri yakaladık, Abdi İpekçi de kendine geldi ve taraftar da yeniden maçın içine girdi. Bu çeyrekte benchten gelerek tam 15 sayı kaydetti Daye ki çeyrek skoru da 22-20 lehimzie tamamlandı.
“Sinan ve Emir oyuna yön verdi”
Geniş rotasyonu kullanma konusunda alışkanlığı olmayan koç Ataman maç boyunca yaptığı hataların aksine bu kez aradığı çözümü Sinan ve Emir’i aynı anda sahaya sürerek buldu. Fazla yorulmayan ve diri kalan Dentmon’ı da skorer olarak onların yanına koydu ki o da son çeyrekte sahneye çıkan isim oldu. Emir ile Sinan’ın işin organizasyon tarafında iyi katkı verdiği ve Daye’nin yorulduğu bu dönemde penetreleri ile bulduğu sayılar ve yaptığı servisler ilaç gibi geldi Galatasaray’a. Aslında Kızıl Yıldız’ı bir çok kez top kaybına da zorladık fakat Sinan’daki yorgunluğun da etkisiyle bunların sadece bir kısmını hızlı hücumlara dönüştürebildik. Bu da farkı açmamızı engelledi. Yarı saha hücumlarında ise Sinan’ın penetreleri ve Tyus’ın kazandırdığı ikinci şanslar Kızıl Yıldız’ın direncini kırmamızda büyük etken oldu.
“Daye getirdiği maçı elleriyle teslim etti”
Son 1:30’da koç Radonjic’in molasından çok iyi dönen Kızıl Yıldız’a karşı acemice bir performans sergiledik. Kuzmic’i alçak postta durduramadık yine ve sonrasında da Dentmon’ın ikili oyunda yaptığı basit top kaybı onları skorda öne taşıdı. Maç boyu çok verimli oynayan Tyus ise müthiş kritik serbest atışların ikisinden de isabet çıkaramadı 30 saniye kala. Bu da yetmiyormuş gibi maçı geri getiren adam Daye şutuna fazla güvenip son topta potaya gidip temas almak yerine orta mesafe bir atış kullanınca ve isabet çıkmayınca galibiyeti de elimizle teslim ettik Kızıl Yıldız’a. Maç boyu önemli bir hücum performansı sergileyen Daye’in yaptığı bu hata pahalıya mal oldu… Savunmadaki istikrarı koruyamayan ve bir ile beş numarada Sinan-Tyus ikilisi dışındaki diğer isimlerden çok az katkı alan Galatasaray Euroleague’de kendi sahasında oynadığı ikinci maçta da galibiyete ulaşamadı.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Mail: fersu77@abcspor.com
Twitter: @fersudeniz
