GALATASARAY GEREKENİ YAPTI

Eurocup’da ve Yunan liginde toplam 9 maçtır kaybetmeyen ve son mağlubiyetini Galatasaray karşısında İstanbul’da alan AEK kendi sahasında etkili taraftar desteği ile maça başladı. Temsilcimizde koç Ataman Darüşşafaka maçında bileğinden bir sakatlık geçiren Sinan’ı riske etmeyerek Şafak ile başladı. McCollum’ı yine kenarda oturtarak maçın başında rakip takımın savunmacılarının diriyken ona yapacakları baskıdan da oyuncusunu sakınmış oldu.

Şafak hem Katsivelis karşısında topa iyi baskı uyguladı hem de penetreleri ve havuza düşen hücum ribaundlarını alıp değerlendirmesi ile etkili oldu. Yunan guardların onu box etmemesinin cezasını kesti her seferinde.  Schilb ilk şutunu sokarak başladığı maçta Darüşşafaka maçının aksine daha konsantre ve daha etkili göründü. Hem alçak postta yakaladığı ters eşleşmeleri maç boyunca çok iyi değerlendirdi hem de Micov ile organize ettiği ikili oyunlarla ne kadar iyi bir point forvet olduğunu da tekrar bizlere göstermiş oldu. Lasme’nin pota altındaki atletik üstünlüğünü efektif kullanarak başladık ve Şafak’ın penetreleri sonrası hareketli olarak potaya devrilen uzunumuzu çok iyi besledik, 9-0’lık seri yakaladık.

AEK beklendiği gibi ilk dakikadan itibaren sürekli Mavrokefalidis’i içeride kullanmaya çalıştı. İlk bölümlerde Yunan uzun bir çok pozisyonu harcadı ve antrenmanda burnundan geçirdiği sakatlık sonrası taktığı maske onu çok rahatsız etti ki daha 3.dakika bitmeden maskeyi fırlatıp kenara attı. Mavrokefalidis etkisiz kalınca Warren ve Hairston yay gerisinden denemeler yaptı ama çemberi dövdüler ki biz de bu arada Micov’u hücumda devreye sokmayı başardık.Ancak Mavrokefalidis’te ısrar etmeleri sonucu Yunan oyuncu skor bulamasa da sürekli potamızı tehdit ederek Lasme’ye daha 5.dakika dolmadan 2.faulünü aldırdı.

McCollum ilk periyotun son dakikasında oyuna girdi ve yine beklenen istenen etkiyi hemen yarattı. Sürekli potaya giden, bulduğu iğne deliğinden bile geçerek rakiplerini ekarte eden Amerikalı guard AEK kısalarına maç boyunca çok zor anlar yaşattı. O da Schilb gibi ilk üçlüğünde isabet bularak maça başladı ve maç boyunca da hücumda etkiliydi.

“Dorsey hücumda avantaj savunmada dezavantaj”

İkinci periyotla beraber oyuna giren Dorsey Darüşşafaka maçında bıraktığı yerden pozitif performansına devam etti. Fiziğini çok iyi kullandı ve özellikle ribaundlarda Mavrokefalidis’i çok zorladı, onu yıprattı. Ancak Carter ve Hairston Dorsey’nin adamı üzerinden oynanan ikili oyunlar sonrası buldukları boş şutları ilk yarının aksine değerlendirmeye başladılar. Ayrıca Carter ile savunmamız yerleşmeden buldukları erken penetrelerle de etkili olmaya ve tempoyu arttırmaya başladılar.

Dorsey’nin karşısında ikili oyunlar sonrası sürekli dışarı açılan ve yüzü dönük birebirlerle etkili olmaya çalışan Mavrokefalidis Lasme’den sonra Dorsey’e de ikinci faulünü aldırdı. Ayrıca yay gerisinden de isabetleri bulmaya başladı Yunan uzun. AEK takım olarak onu çok iyi kullanmaya başladı, hücumda her top mutlaka ona indi. Koç Ataman’ın Lasme’yi 3.faulden korumak adına Dorsey’de ısrar etmesi Mavrokefalidis’i iyice uyandırdı, bu bölümde Ege ya da İzzet denenebilirdi savunmada Yunan uzunu yıprtatmak için.

Mavrokefalidis’in kenara gelmesi ile hemen Lasme’yi oyuna alan koç Ataman, McCollum ile onun üzerinden kurgulattığı ikili oyunlarla takımını skor anlamında rahatlattı. Ancak kenardan gelerek etkili olan Bosnalı forvet Milosevic’i durduramadık, Green karşısında hem yay gerisinden etkili oldu hem de ribaundlarda üstünlük kurmaya başladı. Green ise hücumda bir türlü devreye giremedi.

“Çözüm yine zone press ile geldi”

Koç Ataman ikinci periyotun son bölümünde tempo bulmaya başlayan AEK karşısında Darüşşafaka maçında da uyguladığı tam saha zone press ile rakibini yavaşlatmayı başardı. Sonrasında alan savunmasına dönerek Lasme’yi faul probleminden de korumuş oldu ve ilk yarıyı istediğimiz gibi rahat bir şekilde, AEK seyircisini de fazla devreye sokmadan kapatmış olduk.

Ancak Lasme, ikinci yarının başında üstüste yaptığı iki faul ve ardından teknik faul alması ile beraber birden bire 5 faulle kenara geldi.Dorsey’nin oyuna girmesiyle yine Mavrokefalidis savunmamızı delmeye başladı. AEK’lı kısalar çabuk gelerek Mavrokefalidis üzerinden oynadıkları pick&poplarla etkili oldular. Ya Yunan uzunun dış şutları ve yüzü dönük birebirlerinden faydalandılar ya da yardım gelen ters taraftaki boş adamı bulmasıyla savunmamızın dengesini bozdular. Hairston da güçlü fiziği ve atletik özellikleri ile Schilb ve Micov’un savunmada konsantrasyonunu kaybetmesi sonucu alçak posttan etkili olmaya başladı. Farklı yendiğimiz ilk maçta üçlükleri ile tek ayakta kalan isim olan Sakota da ikinci yarıda devreye girince farkı 4 sayıya kadar indirmeyi başardılar, seyirciyi de devreye soktular. Hairston da ilk maçta olduğu gibi ortamı gerip bunu avantaj haline getirmeye çalıştı kendi seyiricisi önünde. Ama neyseki oyuncularımız bu tuzağa düşmediler.

Yorulan Dorsey’i de kenara alan ve kısa süre için İzzet’i sahaya sokan İzzet nihayet beklenen katkıyı verdi. Uzun kollarını, atletik özelliklerini ve çabuk ayaklarını Mavrokefalidis karşısında çok iyi kullandı, onu yavaşlatmayı başardı. Ayrıca Dorsey’nin ağır ayaklarından faydalanarak ikili oyunlarla bizi çok zorlayan AEK kısalarını da üstüste yaptığı etkili bloklarla potamızdan uzaklaştırdı, maçın x-faktörüydü İzzet. Göksenin de bu bölümde yine kenardan gelerek savunmaya %100 enerji koyduğu gibi ceza atışlarını da yine yüzdeli değerlendirdi.İki genç oyuncumuzun katkısı ve Micov’un 4 numaradaki ters eşleşmeleri efektif kullanması ile beraber 5-0’lık seri sonrası farkı 10 sayılara kadar çıkardık tekrar. Sinan da bileğindeki sakatlığına rağmen son çeyrekte özverili bir şekilde katkı verdi, özellikle savunmada takımına çok iyi liderlik etti.

Micov ve McCollum’ın son periyotta yine hücumda ön plana çıktığı maçta, akşam boyunca çemberi döven Green de bitime 1:33 kala bulduğu üçlükle farkı 13’e çıkardı ve mücadeleye noktayı koydu. Topun değerini iyi bilerek tempoyu kontrol ettiğimiz ve oyunu yarı saha basketboluna yıktığımız maçta deplasmanda kazanmak için ne gerekiyorsa yaptık. Hücumda sahaya doğru yerleşip,pas ritmimizi hiç düşürmedik ve extra paslarla son 5-6 saniyeye kadar en doğru opsiyonu aradık ve bulduk da. Bu galibiyetle liderlik yolunda büyük bir adım atan Galatasaray neden Eurocup’ın en büyük favorilerinden biri olduğunu geçen hafta yaşadığı Neptunas kazasından sonra bir kez daha göstermiş oldu.

Mail: fersu77@abcspor.com

twitter: @fersudeniz