Şike davasından sonra Türk futboluna olan ilgim hayli azalmıştı. Bunun yanında oynanan futbolun çok da kaliteli olmaması, topun oyunda kaldığı sürenin az olması izleme isteğimi düşürmüştü. Geçen yıl sezonun ilk yarısındaki maçlarda ortalama 52 dakika top oyunda kalmış; bu süre Serie A’da 65, Premier Lig’de 62, Bundesliga ve La Liga’da ise 61 dakika. Yine de bu sezon uzun yıllar sonra üç takımın birden dahil olduğu şampiyonluk yarışı hakkında birkaç kelam etmek istedim.
23.hafta sonunda Galatasaray ve Beşiktaş 51, Fenerbahçe ise 50 puandaydı. Ben de kendi çapımda hangi takımın hangi haftada kaç puan alacağına dair bir tahmin yapmış ve Galatasaray’ın şampiyon olacağını öngörmüştüm. Puanları tam olarak tutturamasam da şampiyonu bilmiş oldum.
Galatasaray
İtalyan teknik adam Cesare Prandelli ile başlanan sezonda, ligde puan kayıpları gelmiş ve Şampiyonlar Ligi’nde de başarısız bir performans ortaya konmuştu. Bu tabloyu değiştirmek isteyen Galatasaray yönetimi, Hamza Hamzaoğlu’nu teknik direktörlüğe getirdi. Hamzaoğlu’nun yaptığı ilk ve belki de en önemli değişiklik takımın alışkın olduğu formasyon ve oyun yapısına dönmek oldu. Pandev ve Dzemaili’nin dakikaları azalırken, Veysel Sarı gönderildi. Affedilen Sabri de kadroya katıldı ve forma giymeye başladı.
Hamzaoğlu; Türkiye Kupası maçlarında oynatarak forma soktuğu Yasin Öztekin, Olcan Adın, Emre Çolak gibi oyuncuları ligde de kullanmaya başlayarak kadrosundan maksimum verim almayı başardı. Ligin ilk yarısında çok gol yiyen bir takım görüntüsü varken, ikinci yarıda üst üste 6 maç gol yemeden tamamlandı ve 8 maçta 7 galibiyet alındı. Galatasaray geçen sezona göre tam 12 puan fazla topladı ve Muslera’nın çok iyi performansı ile Sneijder, Burak, Selçuk gibi yıldız oyuncularının katkıları ile şampiyonluğa ulaştı. 20.şampiyonluğa ulaşan ilk takım olan Galatasaray, böylece 4.yıldızı da takmayı başardı. Türkiye Kupası’nı da kazanarak sezonu iki kupayla kapattı.
Fenerbahçe
İsmail Kartal yönetiminde sezona giren Fenerbahçe, transfer sezonunu da sadece Diego’yu alarak kapattı. Forvet hattındaki eksiklere rağmen bu bölgeye transfer yapılmaması, Diego’nun kadroya adapte edilememesi, yaratıcı oyuncu eksikliği çekilmesi ve takımın yükünü çekecek Emenike ve Kuyt gibi bazı oyuncuların formsuzluğu, Emre, Alper gibi oyuncuların ise sakatlıkları toplanan puanları azalttı. Özellikle Şükrü Saraçoğlu’nda oynanan Akhisar ve Kayseri Erciyes maçlarında yaşanan puan kayıpları belki de şampiyonluğun kaçmasındaki en büyük etkendi.
Başkan Aziz Yıldırım’ın teknik direktör etkisini hiçe sayarak, kadronun kendi kendine şampiyon olacağını düşünmesinin ne kadar hatalı bir düşünce olduğu da görülmüş oldu. Saha dışı olayların etkisi olduğunu söyleyenler olacaktır ancak bu olayların payı çok yüksek değildir. Bu olayların takımı kamçılaması gerekirken, sahada tam tersi kabullenmiş, hırssız bir takım izledik. İsmail Kartal’ın ayrılması ve eldeki kadronun da yaş ortalamasının yüksek olması önümüzdeki sezon için Fenerbahçe’nin ciddi bir yapılanmaya ihtiyacı olduğunu çok açıkça ortaya koyuyor.
Beşiktaş
Beşiktaş; Slaven Bilic yönetiminde girdiği, onursal başkanının adı verilen sezonu 3.tamamlayabildi. Son haftalara kadar şampiyonluk yarışı içerisinde olsa da; 30 ile 33.haftalar arasında sadece 2 puan alabildi ve yarıştan koptu. UEFA Avrupa Ligi’nde Liverpool kupanın dışına itilmiş olsa da, derbi maçlarda ve son haftalarda oynanan stresi yüksek maçlarda gösterilen başarısız performans sezonun kupasız kapatılmasında etkili oldu. Beşiktaş’ın, Fenerbahçe ve Galatasaray’a karşı oynadığı 4 maçı da gol bile atamadan puansız tamamladığını hatırlatalım.
Kadronun genç olması, Bilic’in oyuncu değişiklikleri konusunda yaptığı hatalar ve bütün maçları sanki deplasmandaymış gibi farklı stadlarda oynama zorunluluğu Beşiktaş’ın yarışta geride kalmasına neden oldu. Önümüzdeki sezon için Bilic’in kalmasının daha doğru olacağını düşünüyordum. Kendisi hem oyuncuları artık iyi tanıyor ve özelliklerini biliyor, hem de belirli bir oyun planı çerçevesinde oynatıyordu. Ancak Bilic kendi kararıyla ayrılmak isteyince, Beşiktaş’ta yeni teknik direktör arayışları başladı. Takımın varolan iskeletine birkaç tecrübeli oyuncu takviyesi yapılır, bu kadrodan verim alabilecek ve geliştirebilecek bir teknik direktör de getirilirse, önümüzdeki birkaç sezon Beşiktaş’ın sezonu olabilir.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : derya.cerasi@abcspor.com
twitter : @deryacerasi
