FRED’İ ÇOK ÖZLEMİŞİZ

Para harcarken kazanılır diyen kişi orta direktir, dar gelirlidir, parayı hesaplı harcar, ucuzunu alıp tasarruf eder. 3M yazan yerden değil 3 harfli yerden alışveriş yapar, haklıdır çünkü şartları budur.

Para kazanılırken harcanır diyen kişi ise orta direk değildir, tüccardır, akarken harca, kaliteli eşya al, yeni riskler al, yeni yatırımlar yap, güzel de harca ki ona göre çevren olsun, kapı kapıyı açar kafasındadır ve en doğrusu budur.

Ferdi’yi 35-40 civarında bir rakama sattılar, Ali Koç’un sosyal medyadaki muhasebecileri satılanları alt alta yazıp topluyor.

Ferdi’yi, Cengiz-Krunic-Pedro üçlüsü ile takas edelim mi diye sorsak kabul ederler mi? Hatta yanına bir de Çağlar ekle. Bence kabul etmezler.

  – Eee, hacı sen ne anlatıyon bize o zaman?

 Satılan oyuncuların hikayesini de biliyoruz, kim kimin hediyesidir farkındayız, Ali Koç’un scouting ekibiyle hiç bir alakası olmayan oyuncular zaten. Bu da önemli değil. Sattın, sattın da nereye harcadın? Para kazanılırken harcanır, madem kazandın, indir 3 tane adam da görelim. İndir ama kimmiş bu adam diye bakmayalım YouTube’a. Haa, şunu mu almış Fenerbahçe, iyi adam diyelim.

Transfer sezonu bitimine 10 gün kalmış, 3 transfer bekleniyor ve bu arada Osayi de sakatlanmış, Rize maçına bir sakatla daha gitti takım, halen daha transfer yok. Ferdi’nin yerine de bir sol bek alınacak. Ben böyle bi sol bek hikayesi biliyorum, 1.5 sene falan sürdü.

Göztepe kapalı kutuydu ama Rize gerçekten zor maç hakikaten. Fenerbahçe bu maçı kaybederse ligin henüz başı dahi olsa kritik bir noktaya gelir psikolojik olarak o yüzden Mourinho’nun kadro tercihi benim için önemliydi. Ben bi İsmail Kartal 11’i bekledim, Irfan’ı da bekledim ama yapmamış, geçen haftadan farklı olarak En Nesyri yedek, Fred ilk 11..

Mourinho’yla yönetim arasında bir köprü yok, İrfancan Kahveci hak ettiği formayı alamıyor. Çağlar konusunda da Mourinho’nun kafası karışık, Becao’nun daha iyi olduğunu biz biliyoruz, Çağlar çok gol yedirir, rakibe yakın oynamıyor, arkasında kalıyor..

Fred’in takıma dönmesi ile birlikte Fenerbahçe’nin oyununda bariz bir düzelme göze çarpmakla beraber tatmin edici bir oyun gördük mü? Bence göremedik ama önceki maçlara oranla gelişme vardı çünkü pozisyonlar vardı ama orta sahada ve önde bariz bir kalite eksikliği görünüyor. Final kalitedir..

Fred’in ilk 10 dakika dolmadan attığı gol Fenerbahçe’nin stresini çabuk aldı, Fenerbahçe orta sahayı çabuk geçecek aksiyonları yakaladı ama geçiş oyununda da istenilenleri pek yapamadı.

Problem şu ki bunların hepsi düzelir ama buz gibi iki tane penaltı nasıl verilmez? Var nasıl çağrılmaz..

Ikinci 45 dakika için 1-0 yeterli bir skor değildi, Fenerbahçe’nin nasıl oynayacağını herkes merak ediyordu bu kez Mourinho daha önde rakibi karşılayarak skoru koruma ve artırma yönünde bir taktikle çıktı sahaya ve Fenerbahçe bu dizilişle fabrika ayarlarına döndü. Özellikle de 2-0 dan sonra rakip de oyundan düştü ve Fenerbahçe topu gezdirip gezdirip, oyunu soğutup soğutup gol attı..

Futbolun hoş sürprizlerinden biri oldu ve bir merkez orta saha Hat-Trick yaptı, Fred gerçekten önemli bir oyuncu. Fred Fenerbahçe’nin transfer politikası için şablon olmalı. Nerede oynamış, ne yapmış, nasıl bir kariyeri olmuş. Buna göre transfer yapmak lazım..

Bir diğer konu Maximin, top ona geldiği anda kendimi Liverpool-City maçını izler gibi hissediyorum, Maximin Rasputin çalıyor, yanındakiler Caraless Whisper melodisinde dans ediyor..

Bir diğer önemli not Levent Mercan’ın ve Cengiz’in denenmesi, kalacaklar gibi duruyor..

Çok ihtiyaç duyulan bir galibiyetti, Fenerbahçe’de bir şeylerin olumlu yönde değişmekte olduğunu gösteren bir maç oldu, umut dağıttı takım, şimdi rahat rahat uyuyun..