Önceliğimiz Sami Yen deplasmanına kadar puan kaybetmemek, firesiz gitmek. Hele hele bu kadar eksik varken saha içinde bazı aksakliklar olmasına fazla takılmıyorum ben. Evet, bazı periodlar var baskı yediğimiz ama belki hocanın istediği bu , bilemiyoruz. Günün sonunda Irfan Can’ın çıkardığı müthiş bir pozisyon var mı? Yok. O zaman hocaya güvenelim. Ligimizin zorlu deplasmanlarından biri olan Alanya’ya karşı aldığımız 2-0’lık galibiyetin tadını çıkartalım.
Elbette hepimiz gümbür gümbür oynayan, baskılı bir Fenerbahçe gormek istiyoruz. Sahaya çıkan 11 de aslında ofansif bir 11. Orta sahadan bozma Levent sol stoperde. Ideal yeri 8 olan Fred önliberoda. Geçen sezonun 10 numarası Szymanski 8’de. Bu sezona kadar sağ açık, sol açık oynayan, ilk maçlarını o mevkilerde oynayan Oğuz sağ kanat beki. Sanki kendi yerlerinden birer pozisyon geri kaymış gibiler. Hücumda Talisca Tadic ve Dzeko gibi usta ayaklar var. Bu takım kağıt üzeri ofansif bir takım. Bizim problemimiz şu. Ofansif bir takımla kontrollü, defansif bir oyun oynamaya çalışıyoruz. Bu elbise de bu bedene tam oturmuyor. Uyumsuz geliyor. Problemimiz bu bence.
Buna rağmen çocuklar hocanın verdiği direktifleri yerine getirdiler. Disiplinli oynadılar. Bunlar işin pozitif tarafı. Skrinjar’ın potansiyeli zaten belli, Levent te beklenenin üstünde oynuyor. Amrabat ise artık sinırları zorlayan sakatlık şanssızlığı sonrası yerini yadırgamadı.
Fred yine fazlasıyla efor sarfetti. Kostic ile Oguz al da at pasları verip asist yaptılar. Bunlar da güzel. Talisca’nin golle başlaması, Dzeko’nun sirtı dönük top indirme dersi vermesi de harika.
Ama oyunu hizlandiramıyoruz işte. Dzeko’nun indirdiği toplara koşu gösteren yok. Biraz durarak oynuyoruz. Rakibi dengesiz yakalamakta zorlanıyoruz. Hoca da görüyordur bunu illa ki çözecektir. Öncelik dediğim gibi firesiz gitmek. Esas Fenerbahçe’yi insallah 2 hafta sonra goreceğiz.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72
