https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

FINAL FOUR 2017 – WELCOME TO BOSPHORUS

Okunması Gerekenler

Grupsuz bir lig ve onca Çeyrek Final tantanasının ardından, asıl mevzuya, yani bu kez evimizde düzenlenecek Final-Four’a geldik. Son 8 takım arasına üç adet temsilcimizi sokabilmek bir meziyetti, evet; fakat özellikle Anadolu Efes’in nice fırsatı (yine) heba edişi yüzünden, tek temsilciyle bile olsa Final Four’a kalabilmenin tadı buruklaştı. Tabi Fenerbahçe’nin onca aksaklığa ve dalgalanmaya rağmen Panathinaikos gibi bir demirbaşı (hem de saha dezavantajını da hiçe sayarak) kusursuzca yok etmesi, aynı oranda yüzümüzü güldürdü. Neticede, hak edenlerin hepsi yarı finalde. Her sene olduğu gibi bu yıl da, onca play-off serisinin ardından her şey sadece birer eleme, veya bir diğer tabirle, “ölüm-kalım” maçı ile belirlenecek. Bu durumun hakkaniyetini ve adilliğini tartışmak başka bir günün konusu olduğu için, gelin biz, eşleşmelere (“kısaca”) göz atalım:

cska olympiakos final four ile ilgili görsel sonucuCSKA Moskova – Olympiakos

Bu iki ezeli rakibin birbirine ettiklerini nasıl unutabiliriz? Olympiakos yıllardır, Golyat’a karşı savaşan Davut misali, dev bütçeli CSKA’ya 1 süperyıldız + görece mütevazi bir kadro ile kök söktürüyordu. Geçen yıl bu durum Spanoulis’in vites küçültmesiyle CSKA’nın lehine dönse bile, tüm yılı rölantide geçirdikten sonra Efes serisinde bir şahlanıp pir şahlanan VaSpa, henüz son sözünü söylememiş olabilir.

cska final four ile ilgili görsel sonucuSon şampiyon CSKA, Real Madrid ile beraber, ligin açık ara en iyi hücum eden takımı. Hatta bir bakıma, bu ligin Golden State Warriors’u da sayılabilir. Nihayetinde bir adet elit çember savunucusu dışında, tüm ekmeğini hücum gücünden ve yüksek tempolu, alan paylaşımlı oyunlardan kazanmayı ekolleştiren bir ekip haline geldi. 4 adet birbirinden farklı amaca hizmet eden ve devasa çeşitlilik yaratan kısaya sahipler; tüm takımı işin içine dahil etmek istediklerinde (nihayet olgunlaşan) Teodosic’i, açık alanda hızlı sayılar veya sürpriz oyunlar istediklerinde (yine formunu bulan) De Colo’yu, tüm taktik formasyonlar yetersiz kaldığında, sokak basketbolu ve bire birler ile iş yapmak için Aaron Jackson’ı ve biraz olsun sükunet, itidal ve akıllıca oyunla birlikte savunma direnci istediklerinde ise Cory Higgins’i merkeze koyabiliyorlar. De Colo ve Teodosic, ligin hem en değerli arka alan ikilisi, hem de en kaliteli iki guardı, diyebiliriz.

cska final four ile ilgili görsel sonucuTabi Fridzon gibi müthiş bir şutörleri ve Kulagin, Antonov ve Augustine gibi rollerini iyi çalışmış görev adamları varken, işleri epey kolaylaşıyor. Khryapa’nın yıllanmış şarap olduğunu da geçtiğimiz yıl en acı şekilde tattık. Ama bu yıl, Vorontsevich formsuzken, bu dört guard ve Avrupa’nın Ben Wallace’ı Hines haricinde bu ekibin en mühim ismi, nihayet kendini bir kalıba sokmayı başaran Kurbanov oldu. Undersized bir Jankunas edasıyla, en kurnaz ve akıllı hareketlerle, en basit işleri yapıp çok kritik katkılar veriyor. CSKA’lılar, geçen yılki Kızılyıldız serisi gibi, bu yıl da Baskonia’ya karşı çeyrek final serisini rehavetle oynadılar ve ilk iki maçı toplam 4 sayı farkla kazandılar. Ama artık, ciddileşecekler.

olympiakos final four ile ilgili görsel sonucuSavunma takımı Olympiakos ise, Efes serisinin 4. maçına dek, elinden geleni hiç yapmıyormuş gibi oynuyordu. Spanoulis ve Printezis formsuz, takımın geri kalan Yunan iskeleti ise yetersiz gibi görünüyordu. Birch ve Green’in ekstra çabaları sonucunda son 8 takım arasına kaldıktan sonra, Efes serisinde, ne kadar organize bir takım olduklarını ve tıkır tıkır çalışan bir makine misali oynadıklarını hep beraber gördük. VaSpa üçlükleri gözü kapalı sıraladı; takımın üç yıldızı Mantzaris, VaSpa ve Printezis aynı anda benchteyken bile Green önderliğinde rakibe (Efes) karabasan yaşattılar. Ama CSKA, ilk turları rehavetle geçmeye alıştıktan sonra Final Four’da hızı kesmeyen, dev bir rakip olacak yine.

olympiakos final four ile ilgili görsel sonucuSakatlığı geçmeyen Lojeski’den yoksun olmak bir külfet, ama bir başka sakat isim Hackett’ın yokluğu kimi zaman faydaya dönüşebiliyor. Papanikolau ve Green bu kadar formdayken, rotasyonu ne kadar sabit tutsalar kardır zaten. Agravanis ve Papapetrou iyiden iyiye yeni “Kaimakoglu – Perperoglou” ikilisine dönüştü, Birch pota altında büyük bir güç haline geldi. “King Kong” Patric Young ise, aşil sakatlığından sonra eski atletik günlerini mumla aradığı için bazen takıma büyük zarar veriyor (ki zaten hücumda atletizmi olmadan çok az şey vaat ediyor). Milutinov ve Mantzaris’in mental evrimi eğer sekteye uğramazsa, yine oyun hızını, tempoyu düşürüp, rakibi birebir müdafaalara ve doğru yerde switch ve yardımlara boğarak, CSKA karşısında tutunabilirler. Kabaca diyebiliriz ki, maçı CSKA sürükleyecek, Olympiakos ise fark yemeden rakibini takip edecek. Ama 3. ve 4. çeyreklerde 8-0 benzeri serilerle, sadece 3-4 dakikalık keskin ataklarla üstünlüğü ele geçirip maçı başa baş hale getirecekler. Sonucu ise, VaSpa, De Colo ve Teodosic belirleyecek.

Tahminim: Ciddileşen bir CSKA, kazanır.

 

Fenerbahçe – Real Madrid

İki takım da, geçen senenin çeyrek final serisindeki hallerinden çok uzakta. İşin ilginç yanı, S-Rod gibi bir komutanını NBA’e kaptıran Real, düşeceğine daha da yükselmeyi başarırken, kadrosunu muhafaza edebilen Fenerbahçe, sezonu türlü çeşitli istikrarsızlık sebepleriyle boğuşarak geçirdi. Ama çeyrek final serilerinde, iki takımın da ne kadar kuvvetli olduğu bir kez daha tescillendi. Gördük ki, Fenerbahçe, bu ligin en elit savunma takımlarının başında geliyor ve Vesely – Udoh ikilisi telepatik bağlarını koparmadıkça, her iki pota altını da rakip için cehenneme çeviriyor. Real ise, Llull önderliğinde, Carroll’un keskin nişancılığında ve Ayon’un post oyunuyla hiç kimse karşısında, hiçbir vakit geri adım atmıyor.

fenerbahçe final four 2017 ile ilgili görsel sonucuÖncelikle, Sarı-Lacivertli temsilcimizden başlayalım. Son lig maçında güçsüz TED’e karşı 40 sayı atan Nunnally, Panathinaikos serisinin 3. maçında da Kalinic ile beraber en kritik yerde skor, dış şut ve dinamizm katkısı veren isim oldu ve nihayet yükselişe geçti. Kalinic de geçen seneki akilliğine geri döndü. Bogdanovic, sakatlıklara uğramadığı sürece, rakibe her an her yerden hançeri saplayabiliyor. Belki oyuna bir Llull kadar hükmedemiyor, ama takımın neye ihtiyacı varsa onu mütemadiyen ve mükemmelen yapar hale geldi. Takımın en büyük istikrar abidesi Udoh ise, yine hak ettiği “Yılın Savunmacısı” ödülünden kendisini mahrum bırakanlara bir çift söz söylemeye hazır. Bobby Dixon zaten muhteşem bir skor ve takım müdafaacısına evrildi, bir mucizeyi başardı.

İlgili resimBurada kilit isimler, ne zaman ne yapacaklarını kestiremediğimiz Antic, Vesely, Datome ve Sloukas. Vesely ve Datome kimi maçları istenilen düzeyde oynuyor, kimisinde ise kayboluyor. Özellikle Datome, sadece 1. ve 3. çeyrek başlarında oyunu forse eden, sonra da haber alınamayan birisine dönüştü bu yıl, ki onun bitiriciliğine Fenerbahçe’nin sorgusuz sualsiz ihtiyacı var. Sloukas, yalnızca ikili oyunları icra edebilen, saha görüşü daralan ve elleri titreyen bir müzmin hatacı görünümünden kurtulamıyor. Antic ise, Bennett misali, hep bildiğimiz gibi bir ‘dalgalı kur’. Savunmada adam kaçırmayan, topu ve rakibi yarı sahada karşılamaktan vazgeçmeyen ve topu pota altına indirmekten yılmayan bir Fenerbahçe, %70 ihtimalle her maçın galibi olacaktır.

real madrid llull ile ilgili görsel sonucuReal Madrid ise, tüm savunma ekollerine tepki mahiyetinde kurgulandı bu sezon. CSKA gibi onlar da normal sezonda 4 kez 100 sayı barajını aştılar ve ligi lider bitirdiler. Daha sonra da koç Blatt’ın taktiksel molaları ve konservatif savunma anlayışına rağmen Daçka’yı rahatça geçtiler. İşin tuhaf yanı, S-Rod’un kaybından sonra, 35 yaşında ligin en değerli uzununa dönüşen fundamental ve tecrübe abidesi Felipe Reyes’e de pek süre vermemeleri ve buna karşın sahayı domine edebilmeleri. Üstelik, Nocioni ve Rudy de formsuzken.

real madrid doncic ayon randolph ile ilgili görsel sonucuPeki, bu dümenin suyu nereden gelmektedir, işin sırrı nedir? Sır, Llull’ün devleşen oyun hakimiyetiyle başlıyor, genç Bodiroga diyebileceğimiz 18’lik Doncic ile devam ediyor, Ayon – Randolph ikilisinin birbirini çok güzel tamamlayan pota altı oyun örgüsüyle kademe atlıyor ve Jaycee Carroll’ın iki verimsiz yılın ardından yine önemli hale gelen dış şutörlüğü ile nihayete varıyor. Jeffery Taylor’ın sağlık durumu belirsiz, ama Othello Hunter gibi bir savunma uzmanı uzunla da, pota altı rotasyonunda sağlam bir çeşitlilik yakalıyorlar. Tabi, günden güne formları değişen Draper ve Maciulis gibi savunma ve takım oyunu tandanslı görev adamlarını da devreye sokabilirlerse, iyiden iyiye yenilmez hale geliyorlar.

real madrid doncic ayon randolph ile ilgili görsel sonucuPeki, Fenerbahçe’nin şansı ne olabilir? Öncelikle, pota altına oyunu yıkarak Ayon, Randolph, Hunter ve hatta Reyes’i mümkün olduğunca faul problemine itelemek, oyuna girip kendilerini bulmalarını engellemek baş hedef olmalı. Carroll’a cevap vermek için Bobby ve Melih, görev adamlarına karşı mücadele içinse Kalinic, Nunnally ve Datome’nin komple oyunlar oynaması ve konsantrasyonları hiç kaybetmemeleri şart. Llull’ü durdurmak pek mümkün görünmese bile, Bogdanovic ile hamleye karşı güzel hamleler yapıp işi bir satranca dönüştürmek ve böylece tempoyu istemsizce düşürmek, Fenerbahçe’ye yarayacaktır. Sloukas’a burada ek görevler düşüyor: Yunan guard, bir an evvel boştaki adamı bulmaya odaklanmalı ve pas trafiğini penetreciliğiyle birleştirmeli. Böylelikle, potaya gidişlerinde daha rahat turnike basketleri ve asistler yaratacak ve uzunlara faul aldıracaktır. Doncic’e Kalinic ve Nunnally’nin nefes aldırmaması da yine elzem bir nokta. Neyse ki, koç farkıyla (yine ve her zaman) Fenerbahçe önde – dolayısıyla, temsilcimiz bunları harfiyen yerine getirecektir. 3. çeyrek sonunu ve 4. çeyrek başını iyi oynayan bir Fenerbahçe, finale yükselir. Ama 40 dakika tam konsantrasyon ve azim şart. Ve tabi, Carroll gibi isimlerden abartı skor katkısı gelirse, Sarı-Lacivertlilerin işi çok zorlaşır.

Tahminim: İki takımın da şansı %50. Ne bir eksik, ne bir fazla. Çok zor ve çekişmeli bir maç bizi bekliyor. Maç 70’li sayılarda biterse FB, 80’li sayılara ve üstüne çıkarsa Real Madrid daha avantajlı.

Evet, ligi 1, 2, 3 ve 5. sırada bitiren ekipler kaldı Final Four’a. Herkese iyi seyirler, temsilcimize ise geçtiğimiz yıldan kalan hesabı kapatma yolunda başarılar dilerim…

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

Youtube: Turuncu ve Siyah

 

 

 

1 Yorum

Comments are closed.

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular