Tabii ki önce Fenerbahçe’nin kaçırdığı balıklar…
SAMUEL ETO’O… 1998’de menajeri tarafından F.Bahçe’nin alt yapısı için İstanbul’a getirildi. Dönemin F.Bahçe yönetimi, böylesine genç bir oyuncuyu beklemeye tahammül edemeyeceklerini bildirdi. Bir yıl sonra ise Kamerunlu golcü için 4 milyon euroyu gözden çıkardı, Katalan ekibi 5 milyon euroda diretince transfer gerçekleşmedi. Eto’o 2003, 2004 ve 2005 yılarında ‘Yılın Afrikalı Futbolcusu’ ödülünü kazandı. Fazla söze hacet yok, herkes tanıyor onu.
VALDO CANDIDO FILHO… 1990 Dünya Kupası’nın hayal kırıklığı yaratan takımı Brezilya’nın ayakta kalan tek oyuncusu Valdo idi. Orta sahanın göbeğinde takımın beyni pozisyonunda attığı ince çalımlar ve milimetrik paslarıyla dikkatleri üzerine çekmişti. Benfica’nın oyuncusuydu. 1991 yılında da dolgun bir bonservis ücreti karşılığında PSG’nin yolunu tuttu. 1990 Dünya Kupasındaki performansı zaten çok iyiydi, herkesin dikkatini çekti ama bizim spor muhabirlerinin gözünü bir yerden ısırıyordu Valdo. Derken olayı yakaladılar geçmişte Fenerbahçe’ye denenmek üzere getirildiği, bir kaç antrenmana çıktığı tespit edildi. Al sana bi balık daha.
TOMAS SKUHRAVY… 90 Dünya Kupası’nın büyük sükse yapan, yakışıklı, sarışın Çek Kulesi. 5 gol atmıştı. Sırtı dönük top alan, hava hakimiyeti olan müthiş bir pivot santrfordu. 194 cm boy, 94 Kg. Büyük paralara İtalya’ya transfer oldu. O zamanlar en zengin lig Serie A. Rahmetli Ünal Batu henüz Sparta Prag’da oynarken defalarca bu çocuğu alın dediği halde alınmadığından yana serzenişte bulunmuştu bir kaç kez medyada.
Bir de diğer kulüplerimizin kaçırdığı büyük balıklar var;
JIMMY FLOYD HASSELBAINK… 1994 yılında Samsunspor’a geldi, bir haftalık deneme sonunda dönemin teknik direktörü Multescu tarafından beğenilmedi. Karadeniz ekibinin beğenmediği Hasselbaink, Chelsea forması altında gol kralı oldu.
KAKA LEITE… 2003’te menajerler aracılığıyla yabancı futbolcu arayan Gaziantepspor’a önerildi. Nurullah Sağlam’ın genç takımda keşfettiği Sambası için Kulüp Başkanı Celal Doğan ikna edilemedi.Hal böyle olunca yönetim, bu kadar genç bir oyuncuya para ödenmemesi kararını aldı. Aynı yıl 8.5 milyon euro karşılığında Milan’a transfer oldu.
ZLATAN IBRAHIMOVIC… Euro 2004’te yıldızı parlayan Zlatan İbrahimoviç, 2000 yılında Beşiktaş’ın kapısından döndü.Beşiktaş’ın eski yöneticisi İbrahim Altınsay, Boşnak asıllı golcünün dönemin teknik direktörü Scala yüzünden alınmadığını söyledi. Juventüs küme düşünce Inter’e transfer oldu
SAMİ HYYPIA… Samsunspor, 1995-1996 sezonu öncesi denenmek üzere Türkiye’ye getirdi. Gerede kampında antremanlara bile çıkan Hyypia, beğenilmeyerek gönderildi.
Bir de kaçan küçük balıklar var. Antrenmana çıkmış bazı isimler. Biraz da onlara bakalım: Mustafa Denizli döneminde Revivo’nun da kıyağı sayesinde antrenmanlarda denenen REUVEN OVED… Henüz 17 yaşında Fenerbahçe antrenmanlarına katılan Oved çift kale maçlarda parlasa da profesyonel sözleşme yapılacak kadar beğenilmedi ve Fenerbahçe kariyeri sadece birkaç antrenmanla sınırlı kaldı. 2001 yılından itibaren devam eden kariyerinde Oved birçok İsrail takımında oynadıktan sonra Avusturya alt liglerinden Grazer AK takımına transfer olmuş 2012 yılında. Yani bi cacık olmamış ondan da. 2001 yılında Fenerbahçe alt yapısında denenmek için getirilen 3 futbolcu daha var. O dönem Oved ile birlikte Ukraynalı Kolona Mindauskas, Valery Kushka ve Litvanyalı Pavlo Ruday da antrenmanlarda yer almış. Fenerbahçe almamış, internette dahi haklarında bir bilgi yok. Belli ki futbol kariyerlerinin zirvesi Fenerbahçe’de idman.
Tabii ki bir de Zico’nun getirdiği EDMAR GEE DE SOUZA var. Matheaus lakaplı. Anımsarsınız onu Bursaspor’a kiraya vermiştik. Çok da başarılıydı. Taraftarın sevgilisi olup çıkmıştı kısa zamanda. Sonraki sezon Bursaspor yönetimi takımı Futbol dehası Bülent Korkmaz’a emanet ediyor, önce istemem bu çocuğu diyor sonra Bülent Korkmaz da takımın içine ediyor ve bu sezon Matheaus’un kariyerlerinin en parlak sezonu olarak tarihe geçiyor. Şu an Brezilya alt liglerinde bir takımda kendisi.
Kaçan balık büyük olur dedik ya, saydığımız isimlerin bir kısmı da o ayaktır belki… Ah ulan alacaktık şunu kısmet olmadı, basiretim bağlandı hesabı üfürmede olabilir. Hayvanız Biz adlı yazım yanlış algılanmış bazı hayvanseverlerce. Bugün de avcılık falan dedik. Yanlış anlamamışlardır inşallah. ..
Büyük balık küçük balık dedik, balığı severim ama balık tutmayı sevmem. Çünkü bekletilmekten nefret ederim;) Herkese mutlu bir hafta sonu diliyorum.