FENERBAHÇE SÖKE SÖKE

Euroleague’in en pahalı, en iyi savunma yapan ve hücumda en efektif takımlarından biri olan Rus temsilcisi Khimki’yi İstanbul’da Ülker Arena’da konuk eden sarı lacivertliler maalesef maça istediğimiz gibi başlayamadı. Rakibin sert savunması karşısında çok zorlandık. Udoh’un orta mesafe şutlarını fazla tercih etmemesi ile bunu riske eden Davis ikili oyunlarda tepeye çıkmayıp gömülü kalınca potaya gitmekte zorlandık, çemberlerini iyi korudular. Biz onların sertliğine karşı yumuşak başladık.

Özellikle Rice, Dixon’ın savunmada yumuşak kalmasını çok iyi değerlendirdi ve sürekli penetre ederek savunmamızın dengesini bozdu. Ayrıca Davis ile oynadıkları tepe ikili oyunlarına da çare bulamadık, Amerikalı uzun bir beden büyük geldi maçın çoğu bölümünde savunmamıza ve onu doğru yerde hareketli olarak topla buluşturdukları her pozisyonda skor bulmayı başardılar.

İlk 4 hücumumuzu kullanan Bogdanovic, Koponen’in savunmadaki zaafını değerlendiremedi ve bu hücumların tamamından boş dönünce ilk 3 dakikada Khimki’nin 9-0’lık bir seri yakalamasına da engel olamadık. Sırp kanat oyuncusu maalesef maç boyunca da oyunun içine giremedi bir daha, kötü bir akşam geçirdi. Antic’in de Monia karşısında fiziğini kullanıp alçak posta inmek yerine dış şutlara gitmesi bu avantajı kullanmamızı engelledi ki Makedon oyuncu da maçın genelinde oyunun içerisine hiç giremedi.

Rice’ın üst üste aldığı 2 faul sonrası kenara gelmesi ile beraber kısalardan hücumları zorlamak yerine Udoh’u kullanmaya başlayıp Davis’e karşı çabuk ayakları ile onun yüzü dönük hücumlarını ön plana çıkarmamız Amerikalı oyuncunun gömülmesini engelledi. Dixon’ın savunmayı sertleştirmesi ve hücumda da şut ritmini bulması ile beraber kötü başlangıca ve 9-0’lık seriye 9-2’lik seri ile karşılık vererek maça yeniden başladık adeta.

İlk periyotta hiç 3 sayı teşebbüsünde bulunmadan potamıza 19 sayı gönderen Khimki’de Honeycutt’ın çıkması ile Datome önce Shved karşısında sonra da Sheleketo karşısında etkili oldu, sazı eline aldı ve maç boyunca da bırakmadı. 19 sayı ile kendi Euroleague kariyer rekorunu da kıran İtalyan oyuncu takımı ne zaman skora ihtiyaç duysa sahnedeydi ve ters eşleşmeleri hep çok iyi değerlendirerek sürekli adam değişerek ikili oyunlarımızı savunmaya çalışan Khimki’ye cezayı kesen isim oldu.

İkinci periyotla beraber Sloukas, Datome ve Kalinic ile savunmayı sertleştiren, Vesely-Udoh ikilisi ile de çemberi Khimki’ye kapatan temsilcimiz nihayet onları yay gerisine püskürtmeyi başardı ki Rus takımını 3 sayı çizgisi gerisinde maç boyu %20’de tutarak galibiyetin önemli parçalarından birini tamamlamış olduk. Kenardan gelerek her zamanki gibi %100 performans sergileyen, atletizmi ve enerjisi ile seyirciyi iyice oyunun içine sokan Vesely kazanmaya olan inancını ve hırsını tüm takım arkadaşlarına da aşılamayı başardı.

Arka alanda tam bir yıldızlar topluluğu olan Khimki’nin tüm silahlarını durdurmak imkansızdı ve Shved ile Dragic kenardan gelerek hücumda takımlarını taşımaya başladılar. Özellikle Shved çemberi döven takımı adına ikinci periyotta üstüste üçlüklerle geri getirdi Khimki’yi.

Maç boyunca geçiş oyunlarını hep çok verimli ve neredeyse hatasız oynadık. Topu kaybettikten sonra ya da yanlış bir şut tercihinden sonra geri koşup yerleşmekte zorlanan ve Dixon’a baskı yapmaya unutan Khimki’ye yay gerisinden cezayı hep kesti Dixon. Pozisyon bulamadığında ise organize ettiği çabuk ikili oyunlar sonrası potaya giderek Khimki savunmasının dengesini tamamen bozdu. Maç öncesinde Khimki’yi yenmenin yolu onların guardlarına karşı ezilmememiz ve mutlaka hücumda diri kalmamızdı. Dixon bunu fazlasıyla yaptı ve sarı lacivertli formayı giydiği günden beri en iyi maçını çıkardı. Sloukas’ın omzundaki sakatlıktan dolayı tam randıman veremediği bir günde başta ben olmak üzere kendisini eleştirenlere bu verimli performansı ile cevap verdi ki ilk yarının bitiminde koç Obradovic’in sahanın ortasına kadar koşarak oyuncusunu kucaklaması da maçın kısa bir özetiydi aslında.

Kalinic de bu maçta yokları oyayan isimdi. Özellikle 2.periyotta koç Kurtiniatis’in 3 kısaya döndüğü bölümlerde hem Shved’e hem de Dragic’e karşı çok zorlandı, bir kez daha gördük ki driplingi kuvvetli oyunculara karşı ciddi bir savunma problemi var genç oyuncunun. Kendisinden beklenen enerjiyi bu maçta da sahneye koyamadı, istikrarsızdı. Koç Obradovic’in de bu bölümde Datome’yi kenarda unutması ve Kalinic’de fazla ısrar etmesi Khimki’nin ilk yarıda hep maçın içinde kalmasını sağladı.

İkinci yarı ile beraber takımlar savunmadaki sertlik dozajlarını 2-3 kademe yukarı çektiler. Özellikle savunması ile pek tanımadığımız Dixon’ın Rice karşısındaki gayreti görülmeye değerdi. Honeycutt ve Augustine ile hücum ribaundlarında etkili olmaya başladılar. Ayrıca Vyaltsev ile de topa baskıyı iyice arttıran koç Kurtiniatis, Koponen’den vazgeçtiği bu beşle biz hücumda kilitlemeyi başardı.Pas trafiğini sağlayamadık,hücum ritminden çıktık,topu içeri indiremedik ve zorlama birebirlere kaldık. Rice 4 faullü Udoh karşısında Davis’i sürekli topla buluşturarak oyun zekasını konuşturmaya başladı, Vesely’nin de sahada olmadığı bu dönmelerde pota altını çok iyi kullanarak maça tekrar ortak oldu Khimki.

Bitime 2 dakika kala 72-70 öndeyken ve skor bulmakta çok zorlanırken Davis’in Sloukas’a yaptığı sportmenlik dışı faul imdadımıza yetişti, çizgiden bulduk aradığımız sayıları. Moladan sonra 4 kısaya dönen ve Dixon-Sloukas ikilisi ile hücumu çok iyi organize eden koç Obdarovic Vesely’i kullanarak da aradığı sayıları buldu. Ayrıca koç Obradovic’in son 3 dakikada savunma için Barış’ı ve hücum için Datome’yi oyuna sokarak yaptığı rotasyonlar da etkili oldu.

Maçın son bölümünde ise ilginç olaylar ve hatalar birbirini izledi:

– 3 dakika kala Rice’ın 5.faulünü alarak kenara gelmesi

– Kalinic’in yay gerisinde Shved’e yaptığı faul ve çizgiden buldukları kolay 3 sayı

– Bogdanovic’in kaçırdığı üçlük ardından 3 oyuncumuz arasından Dragic’e verdiğimiz hücum ribaundu…

– Ardından maçın sıcak eli Datome’nin kaçan bomboş üçlüğü ve Vesely’nin Koponen’e yaptığı gereksiz sportmenlik dışı faul

– Vesely’nin basit bir tipi tamamlayamaması

– Maç boyu yokları oynayan Kalinic’in Sloukas’ın müthiş pasını alley-oop ile bitirmesi.

– Önce Davis’in 0/2 yapması sonrasında hücum ribaundunu vermemiz ve bu sefer Dragic’in 0/2 atması ama yine hücum ribaundunu vermemiz ve Dragic’den gelen üçlükle skora dengenin gelmesi!

-Yaptığımız harika savunma ile Khimki’ye 5 saniye yaptırdık, topu kenardan oyuna sokmalarını engelledik.

Tüm bunların ardından son anlarda maç boyu yaptığımız gibi faul atışlarında yüksek isabet ile oynamamız (28/34) sayesinde hücumda zaman zaman zorlandığımız maçı kazanmayı başardık. Fenerbahçe takım savunması, mücadelesi ve seyircisiyle bütünleşerek kazandığı bu önemli galibiyetle rakiplerine ciddi bir mesaj verirken Dixon’ı da sezonun geri kalanı için kazanmış oldu.