Bu akşam Ülker Arena’da Cedevita karşısına çıkan Fenerbahçe için anahtar kelime ciddiyetti! Kağıt üstünde sarı lacivertli kadrodan çok daha düşük kalitedeki Zagreb ekibi, gerisi boş olsa da, hiç de yabana atılmayacak 6-7 kişilik bir ana rotasyona sahipti.
Cedevita ilk 4 maç sonunda diğer 2 temsilcimize karşı 2 galibiyet almış, Lokomotiv’e kendi evinde kaybederken, Malaga deplasmanında da 23 sayı farkla sürklase olmuştu.
Bu tip takımlar; kendi oyunu olan ve kadro içinde süper bir yıldız gözükmese de, “nasılsa kazanırım havasına girip vitesi boşa aldığınızda” sizi anında cezalandıracak yapıdaki takımlar! Maç öncesi tek korkum, maç başlamadan bitti havasına girip rakibi oyuna sokup, tecrübesiz ama istikbal vadeden Hırvat oyuncular ağırlıklı kadronun ilerleyen dakikalarda direnç ve inancını arttımaktı.
FB’nin alışılagelmiş 5’inden 3 oyuncusu farklı olarak sahaya çıktığı maçın ilk 3 dakikası karşılıklı basketlerle 9-8 FB lehine geçildi. Akabinde vitesi biraz arttıran temsilcimiz, sonrasındaki 3-4 dakika içinde farkı 25-8 ile 17 sayıya çıkartmıştı bile..Açılan farkla tempoyu düşüren sarı lacivertliler, ilk çeyreği de yine de güle oynaya 27-12 önde bitirdi.
Udoh 11 sayı, 4 blokla ilk 10 dakikanın ana kahramanı olurken, periyodun asıl sevindirici olanı; 9 dakikaya 6 sayı, 4 asist, 3 ribaund sığdıran Ricky Hickman’ın dönüşüydü!.
Cedevita hemen her takımın tersine özellikle Amerikalı delici, skorer guard Jacob Pullen parkede değilken, oyunu backcourt değil de, içerden kuran ve iki fundamental’ı yüksek uzunuyla sonuca giden bir ekip. Fenerbahçe’nin “Udoh ağırlıklı” pota altını kilitlemesi, bilinen düzenlerinden çıkışlarına neden oldu ve bu tuzak; Miro Bilan- Marko Arapovic ikilisinden oluşan, match-up’ı zor 4-5 numaralarının da verimini epeyce düşürdü.
Bilan ilk çeyrek sadece 2 sayı bulabilirken, Arapovic ilk sayılarını bulduğunda maç başlayalı tam 18 dakika geçmişti! Hatta genç yıldız ikili kapanlarla fazla şut imkanı bile bulamadan, karşılaşmayı sadece 3 sayıyla tamamlayabildi.
2.çeyrek ise maçı kafada bitiren Fenerbahçe’nin düşüşünü, Ekpe Udoh’un 3 faulle erkenden kenara gelmesi ve Vesely’nin belindeki sakatlığından dolayı az süre alması da tetikledi. Pota altının karartan atletik iki uzunun kenarda olmasıyla genç Ömer’in tecrübesizliği birleşince, yavaş yavaş kapanan fark sonrası devre de son saniyedeki James White basketiyle 40-33 sona erdi.
2.devre maçın her kopmadığı dakika oyuna daha da giren Cedevita, makası açtırmadı. Kaçan boş dış şutlar sonrası yenen basketler ve 6 dakika kala Jacob Pullen’in üçlüğüyle ilk kez 2 sayıya inen (45-43) fark sonrası Cedevita’nın direnci daha da arttı. Fenerbahçe’nin her basketinde karşılık vererek oyunda kalan Zagreb ekibi bir kez olsun öne geçemedi ama final periyoduna sadece tek sayı farkla 62-61 girdik.
Final periyoduna beklenen şekilde seyircisiyle beraber giren sarı lacivertliler, Ricky Hickman-Luigi Datome önderliğinde, farkı 6.30 dakika kalan tekrardan Sloukas üçlüğüyle 10 sayıya çıkarttılar ( 75-65 ).
Cedevita kalan dakikalarda sonuna kadar savaşsa da, farkı 5 sayının altına çekemedi. 55 saniye kala Vesely, 11 sayı farkı getiren smaçıyla maça bitiş damgasını vururken, bitime 2 saniye kala gelen Datome basketiyle de karşılaşma 86-73 sona erdi.
Maçın en skorer ismi, 17’si 2.devre olmak üzere toplamda 19 sayıyla Luigi Datome olurken, ilk çeyrekte alev alan Ekpe Udoh 17 sayı, Jan Vesely 12 sayı, 6 ribaundla galibiyette önemli rol oynadılar.
Ama hepsinden de önemlisi, bu takımın backcourt rotasyonunun olmazsa olmaz isimlerinden Hickman-Sloukas ikilisinin 11’er sayı bulması ve uzun süreli sakatlığından sonra gerçek anlamda bu maçla sahalara dönen Ricky’nin bu istatistiğin yanına 6 asist, 4 ribaund sığdırmasıydı.
Bu iki ismi rotasyonun tamamlayıcıları değil, ana parçası olarak bile görmek mümkün. Özellikle son Maccabi senesindeki sağlam bir Ricky, hızlı bacakları, deliciliği ve made in ZOC imzalı spacing kurgusuna cuk oturan oyun yapısıyla, en az 1 level atlattıracaktır sarı lacivertlilere..
Bu arada Bobby Dixon sonradan girip 18 dakika süre aldığı maçta ritim bulamayıp 3 sayıda kalırken, Bogdanovic de 21 dakikalık süreye 5 sayı sığdırabildi.
Masanın diğer tarafına geçersek; atletik 3 siyahi oyuncusu Pullen-White-Walker’dan 36 sayılık katkı alan Cedevita, kapasitesi ölçeğinde aslanlar gibi mücadele etti ve bir yerden sonra gücü yetmedi.
Sonuç olarak TOP 16 5/5 oldu ve Ülker Arena yenilmezlik serisi de 15 maç…
İlk devrenin son 2 maçı, önce 5 Şubat Cuma Abdi İpekçi’de Anadolu Efes deplasmanı, sonrasında da bu salonda 11 Şubat Perşembe akşamı oynanacak Malaga karşılaşması…
2.devredeki zorluk derecesi yüksek Krasnodar – Atina – Endülüs hatta “demotive bir rakip karşılarında bulduklarında, ne yapabileceklerini bugün bize çok net şekilde gösteren” Zagreb deplasmanını da hesaba katarsak, bu 2 maçın firesiz geçilmesinin, arka grupla makası iyice açacağı ve F8’de saha avantajı için sarı lacivertlilere kalan 7 maçta çok büyük kredi sağlayacağı hepimizin malumu…
Bu takım çok çok iyi bir koça ve ten uyumu oldukça başarılı bir 6-7 kişilik ana rotasyona sahip. Önlerinde en önemli sorun, mesela en büyük Euroleague şampiyonluğu adaylarından CSKA Moskova, aynı kalitede 9-10 kişi ile oynarken, Fenerbahçe’de olası bir kırılacak parçada, onun yerine monte edecek oyuncu sayısı çok az!
Bu gece maalesef korktuğum başıma geldi ve maçı aldık ama 2 önemli sakat verdik saha içinde.. İlk alınan bilgilere göre; yarın nihai sonuç için MR’lar çekilecek ama Antic’in en az 2 hafta, Sloukas’ın tahmini 1 ay sahalardan uzak kalacağı söyleniyor.
Gelelim F4’e kadar her gün beynimde varolacak strese.. ZOC bu hafta yeni bir transfer istemediğini ve yola bu kadro ile devam edeceğini söyledi. Verilen bütçeyle istediği ismi alamayacağını düşündüğü için mi yönetimi basının önüne atmadı, ya da buraya kadar başarıyla geldiği oyunculara güven aşılayıp, takım içi ten uyumunu bozmamak adına mı böyle bir karar verdi bilmiyorum.
Hatta bu gece yaşanan 2 talihsiz kaza sonrası kararını yeniden gözden geçirecek midir o konuda da fikrim yok ama zaten az bir malzeme ile dönen bu mutfakta, 1-2 kilit dişlinin yörünge dışı kalması (özellikle 3 kişiyle dönen boyalı alan rotasyonunda) demek, bir çuval incirin ve tüm hayallerin çöpe gitmesi anlamına gelebilir, Allah korusun !
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : burak.belgen@abcspor.com
twitter : @BurakBelgen