FENERBAHÇE KUPAYLA BAŞLADI

Anadolu Efes ilk bölümde ikili oyunlarla etkili olmaya çalıştı ancak Udoh boyalı alanı kararttı. Hücumda da Vesely-Brown eşleşmesini verimli kullandılar alçak postta. Bununla birlikte hücum ribaundlarını da domine ettiler ve neredeyse her hücumu iki kez oynadılar. Sarı lacivertliler ikiz kuleleri ile sahip olduğu avantajı hemen sahaya yansıttı. Tabi ribaundları net alamayan Anadolu Efes de istediği tempoyu, açık alanı bulamadı.

Çeyreğin ikinci bölümünde Anadolu Efes savunmayı sertleştirdi ve kısalara yaptıkları baskı sayesinde Fenerbahçe topu içeri indirmekte zorlandı, dış şutlara yöneldiler. Lacivert beyazlılar da potadan uzak oynayıp hücumu tamamen üçlük denemelerle ayakta tutmaya çalıştı. İki takımın oyuncuları da Ankara çemberlerini sevemedi, düşük yüzdeyle oynadılar. İlk 6 dakika geçilirken maçta toplam 7 sayı atılmıştı.

Çeyreğin son bölümünde takımlar çift oyun kurucuya döndü. Dunston’ı pota altında kullanmayı hatırlayan ve Fenerbahçe’nin yanlış 3 sayı seçimlerinden faydalanarak tempoyu yükselten Anadolu Efes maça kısa sürede ortak olmayı başardı. Bu tempodan en çok faydalanan ve ritmini bulan isim Honeycutt oldu. Çeyrek boyunca etkili savunmasıyla Datome’yi oyuna sokmayan Honeycutt, yüksek tempoda bulduğu fırsatları da skora çevirdi, takımını hücumda rahatlattı. Fenerbahçe ise cevabı Dixon ile vermekte gecikmedi, karşısında Doğuş gibi etkili bir savunmacı olmasına rağmen üst üste bulduğu 5 sayı ile takımını tekrar öne taşıdı.

İkinci çeyreğin başında Antic-Udoh’a karşı Thomas-Brown ikilisini sahaya sürdü Anadolu Efes ama hem hücum ribaundlarını Fenerbahçe’ye ikram ettiler bolca hem de bu iki oyuncunun şut tehditini kullanamadılar, çember dövmeye devam ettiler. Fenerbahçe’nin ise topu pota altına indirmeyi unutması ve Antic ile çok fazla 3 sayı denemesi yapması,farkın daha da açılmasına engel oldu. Bu kaçan üçlükler Anadolu Efes’in tekrar açık alanda fırsat bulmasını ve skora tutunmasını sağladı.

Çeyreğin ikinci bölümünde maça koç Obradovic ağırlığını koydu. Antic’in üçlük sevdasına daha fazla dayanamadı ve kenara aldı, Sloukas-Dixon guard ikilisine dönerek tempoyu kontrol altına aldı ve Datome’yi 4 numaraya çekti. İtalyan forvet hücumda sorumluluk alarak hazır koç Perasovic, Honeycutt’ı kenarda unutmuşken elini kolunu sallayarak üçlükleri attı, pas dağıtımını yaptı ve Fenerbahçe tekrar aradığı farkı buldu.

Son bölümde ise koç Perasovic’ten karşı hamle geldi. O da takımı kısaltarak Granger-Furkan-Honeycutt-Cedi dörtlüsünü sahaya sürdü. Savunmada tüm pozisyonları adam değişerek ve agresif biçimde savunmaları sonucu Fenerbahçe’yi yavaşlattıkları gibi top kayıplarına da sürüklediler, yine istedikleri tempo basketlerini buldular. Ama Sloukas’ın liderliğinde set oyunlarını tekrar soğukkanlı bir şekilde bol pasla oynayan Fenerbahçe farkın erimesine izin vermedi, tekrar kontrolü ele aldı ilk yarı biterken.

İlk yarıda fazla süre almayan Heurtel-Granger ikilisi ile 3.çeyreğe başlayan Anadolu Efes hem kısaları ile penetre etmeye başladı hem de Thomas ile Dunston’ı boyalı alanda sırtı dönük kullanmaya başladı. Potaya gitmeye karar vermiş bir Anadolu Efes izledik ve Fenerbahçe’yi bol bol faul yapmaya zorladılar. Diğer taraftan Granger ve Honeycutt’ın savunmaya getirdiği müthiş enerjiye Fenerbahçe cevap veremedi, çeyrek başında 7-3’lük Efes serisi izledik.

Fenerbahçe’yi kendine getiren isim yine kenardan gelen Sloukas oldu. Yunan guard hem Dixon’ı dengeledi hem de korkusuzca yaptığı penetreleri ile Anadolu Efes’in agresif savunmasına karşı kiliti açmayı başardı. Onun yarattığı alanlar sayesinde takım arkadaşları da aradıkları dış şut isabetlerini buldular. Lacivert beyazlılar ise pas trafiğini iyi kurdular ve Heurtel liderliğinde skora tutundular, onun hücumda aktif olması ve pas opsiyonunu ilk planda düşünmesi ile şutörler de devreye girdi, bu sefer ilk yarının aksine isabet bulmaya da başladılar.

Çeyreğin son bölümünde sahaya 3 guardını da sürdü koç Obradovic. Sahaya doğru yerleşen ve Dixon’ı ceza atıcısı olarak çok iyi kullanan Fenerbahçe farkı açarken, Anadolu Efes de pota altını kullanma ısrarını sürdürdü. Maç boyu suskun olan Cedi’nin hücum ribaudlarına verdiği agresif katkı önemliydi. Ayrıca Vesely ya da Udoh’un Thomas ile beraber üç sayıya kadar çıkmak zorunda olmaları ile Dunston da alçak postta daha rahat skor bulmaya başladı, Thomas’ın yarattığı ters eşleşme anahtar oldu Anadolu Efes adına. Özellikle Vesely’nin 3 faullü olmasını çok iyi değerlendirdiler.

Son çeyreğe Heurtel-Granger ile başlayan ve Vesely’nin kenarda olmasını iyi değerlendiren Anadolu Efes, bu iki guardı ile potaya gitmekte zorlanmadı. Yorulan Dixon ve Sloukas karşısında rahat hareket ettiler. İlk 2 dakika geçilirken farkı da ilk defa 6 sayıya indirdiler. Rakibinin tempo yaptığını gören koç Obradovic yorulan Sloukas’ı kenara alarak genç Berk’i oyuna sürdü. Onun liderliğinde set hücumlarında bulunan ikili oyulu oyun sayıları artı savunmada Granger karşısında yaptığı etkili baskı ile hem tempoyu tekrar kontrol altına aldılar hem de farkı tekrar çift hanelere çıkardılar.

Anadolu Efes Heurtel’in panik üçlükleri yerine Honeycutt ile geçiş hücumlarını potaya giderek değerlendirmeye başlayınca faul alıp çizgiye giderek skor buldular. Bunun yanında Cedi ile beraber kanatlarda uyguladıkları baskı Fenerabahçe’yi yine top kayıplarına zorladı, farkı tekrar kapamaya başladı lacivert beyazlılar.Tekrar çift 4 numaraya dönen Efes, efektif bir tam saha baskıyla sarı lacivertlileri şaşırtmayı başardı. Hücumda da Heurtel liderliğinde erken ama isabetli atışlar buldular ve farkı tekrar eriterek 6 sayıya çekmeyi başardılar.

Lacivert beyazlıların yakaladığı bu rüzgarı dindiren isim yine Sloukas oldu. Hücumda takımını bir maestro gibi yöneten ve hem Datome’yi hem de uzunları doğru zamanda doğru yerde toplan buluşturan oyuncu, savunmada da Heurtel-Granger ikilisine karşı geri adım atmadı. Koç Obradovic de Nunnally’i son bölümde her şutu kullanmak isteyen Heurtel’in başına verdi ki Amerikalı oyuncu fizik avantajını çok iyi kullandı, Fransız guardın tüm şutlarını bozmayı başardı.

Anadolu Efes işin mücadele ve savunma kısmında kesinlikle geri adım atmayacak bir takım kurmuş, hazırlık maçlarında da bunu görmüştük. Ancak Omic tarzında bir pota altı oyuncusunun eksikliğini çok hissetiler, boyalı alanı dolduramadılar, koruyamadılar ki maçın başında farkın açılmasındaki temel neden buydu. Brown’ın erken faul problemine girmesi de bunun bir diğer sonucuydu. Hazırlık maçlarında çok formda olan forvetten hücumda hiç yararlanamadılar. Ayrıca maç sonunu tamamen Heurtel’in ellerine teslim ettiler yine, geçen sene bunun sadece bazı maçlarda doğru karar olduğunu, diğerlerinde de bu maçta olduğu gibi hata olduğunu görmüştük. Nunnally’nin savunmasına rağmen zorladığı pozisyonlarda ekstra pası yapabilse takımını maçın bölümüne ayakta sokabilirdi. Özetle Anadolu Efes yeni bir takım olmasının da etkisiyle henüz hücumda sistemi oturtamamış.

Sloukas ve Dixon’ın etkili performansı Fenerbahçe’ye maçı getirdi. Sloukas sağlıklı kalabildiği takdirde ne kadar önemli bir lider ne kadar önemli bir silah olabileceğini bir kez daha gösterdi. Dixon da onunla birlikteyken performansını arttırıyor, bitirici olarak da çok iyi katkı veriyor. Bu ikili formda olunca zaten her zaman patlamaya hazır Udoh ve Vesely de bir kat daha etkili oluyorlar. Tabi İtalyan yıldız Datome’nin de hakkını yememek lazım, ilk başta Honeycutt karşısında biraz zorlansa da sonrasında hemen maça ağırlığını koydu ve yine takımının ne zaman neye ihtiyacı varsa onu verdi sahada. Fenerbahçe oturmuş kadrosuyla ve her rakibe göre “karşı tez” üretebilecek sistemiyle bu sene de tüm kupaların en büyük adayı olduğunu sezon öncesi oynanan en ciddi maçta da göstermiş oldu kupayı kaldırarak.