FENERBAHÇE İKİNCİ YARIDA VİTES ARTTIRDI

Serinin ikinci maçında Fenerbahçe’de koç Obradovic ilk maçta özellikle Davis karşısında aksayan Antic yerine Kalinic’e formayı verdi. Galatasaray cephesinde ise sakatlığı devam eden Green yine kadroda yoktu ve yine 5 yabancı ile mücadeleye çıktılar. Koç Ataman ilk maçın aksine Micov’u 4 numarada kullanmak yerine 3 numaraya çekti, iki uzunla Davis ve Lasme ile başladı. İlk maçta boyalı alanda yaşadıkları problemi takımı uzatarak çözmeyi hedefledi koç Ataman.

Dixon’un yaptığı etkili baskıya rağmen McCollum onu geçip potaya gidince yardım geldi Fenerbahçe’den. Galatasaray bu yardımları Micov ve Sinan’ın üçlükleriyle cezalandırdı. Sarı lacivertliler ise boyalı alanı kullanarak başladı. Gerek Udoh-Vesely arasındaki pas köprüsünü gerekse ikili oyunlar sonrası adam değişen Galatasaray’a karşı Vesely’nin ters eşleşmelerini iyi kullandılar.

Sarı kırmızılılarda Sinan hücumda Bogdanovic karşısında çok iyi başladı, bulduğu üçlüğün yanısıra penetre ederek de Sırp oyuncuyu kolay geçti. Fenerbahçe’de ise Dixon ve Datome tempoyu arttırarak hücumda devreye girdiler, uzunlardan sonra böylece kısalar da katkı vermeye başladı.

Fenerbahçe kısalarının savunmada yetersiz başlamasını iyi değerlendiren Sinan ve McCollum’ın ikili oyunlar sonrası  sıkça potaya gitmesi ile Lasme’ye orta mesafe şutlar için istediği alan da açılmış oldu. Udoh ve Vesely perdeye yüksek çıktığında penetre yedi Fenerbahçe, yükselmediğinde ise Lasme’den orta mesafe şut buldu Galatasaray.

Sarı kırmızılılar ikili oyunlar sonrası topu köşelere kadar çevirmeye çalışarak oyunu açtılar ve Fenerbahçe savunmasını yardımlara zorlayıp rotasyon aksamalarını değerlendirdiler. Topu iyi çeviren ve akıllı atışlar kullanan Galatasaray az hata yaparak sarı lacivertlilerin temposunu da düşürdü, geçiş hücumlarına izin vermedi. Fenerbahçe ise Udoh ve Vesely’nin birlikte sahada olmasının etkisiyle hücumda alan bulmakta zorlandı, kısa oyunculardan da bir yaratıcı bulamadılar.

Koç Obradovic Udoh-Vesely ikilisinden vazgeçmedi ribaund üstünlüğünü kaybetmemek adına ve Kalinic’i savunma sertliğini arttırmak için oyuna sürdü. Ancak Kalinic’in yüksek enerjisi ile her yere yardıma gitme isteğine cezayı Micov ile kesti sarı kırmızılılar. Misafir takımda kötü giden tek şey daha ilk çeyrek bitmeden Micov ve McCollum’un 2.faullerini almalarıydı.

Koç Obradovic önemli hamleyi Sloukas’ı oyuna sürüp Kalinic’i 4 numaraya çekerek ve takımı kısaltarak yaptı. Melih-Sloukas-Dixon üçlüsü ile savunmada baskıyı arttıran ve hücumda da ilk çeyreğin aksine tempolu bir şekilde topu çeviren sonrasında da sürekli potaya giden Fenerbahçe aradığı ritmi bulmuş oldu. Dixon’ın da üst üste iki üçlüğü ile beraber ilk iki dakikayı 13-2’lik bir seriyle geçti ev sahibi.

Bu seriye karşı koç Ataman da gecikmeden takımı kısalttı ve Micov’u 4’e çekti. Göksenin’i de önce ritmini bulan Dixon’ın sonra da Sloukas’ın karşısına verdi. Onun getirdiği enerji sarı kırmızılılara ivme kazandırdı ki hücumda da üst üste bulduğu 5 sayı ile x-faktör oldu. Sinan da McCollum yerine direksiyona oturdu ve penetreleri yine Galatasaray’ı hücumda rahatlattı.

Ama Fenerbahçe temposunu kaybetmedi. Hem Sloukas yarı sahayı çabuk geçerek geçiş hücumlarını akıllıca kullandı hem de maçın skor anlamında suskun isimlerinden Bogdanovic Vesely-Davis eşleşmesini iyi işlemeye başladı, farkı korudu sarı lacivertliler hücumda verimli oynayarak. Özellikle Sloukas hücumda gösterdiği performansla tek başına takımını sırtladı ikinci çeyrekte.

Fenerbahçe’de ilk maçın etkili ismi Melih de devreye giremedi. Soluklanarak kenardan gelen Dixon ise atmaya devam etti ve Bogdanovic ile Melih’in hücumda katkı veremediği bir günde Sloukas ile beraber takımını sırtlayan isim oldu. Son hücumu akıllı bir şekilde Micov ile skora çeviren sarı kırmızılılar farkı 4 sayıya indirdi ve ilk maçın aksine soyunma odasına çok daha umutlu gittiler. İki takım da bize ilk yarıda harika bir basketbol ziyafeti izletti, basketbola doyduk.

Galatasaray Lasme’nin potaya giderek çizgiden bulduğu 2 isabet ve ardından McCollum’ın birebiri ile bulduğu skorla 4-0 başladı, beraberliği yakaladı. Fenerbahçe cephesinde yine Udoh istediği atışı buldu ama ilk yarıda olduğu gibi isabeti bulamadı. Buna karşın sarı lacivertlilerin suskun isimlerinden Bogdanovic gönderdiği üçlükle kendine geldi ve takımının ilk bölümde yakaladığı 9-0’lık serinin de mimarı oldu.

McCollum ve Dixon arasındaki müthiş mücadeleyi keyifle izledik. Birbirlerine meydan okumaları ve tatlı sert basketbolları ile maça renk katmaya devam ettiler. Bu düellodan üçlüğü çıkaran ve Galatasaray savunmasının direncini kıran Dixon ilk yarıda kaldığım yerden devam ediyorum dedi adeta. Farkı da tekrar çift hanelere çıkardı lacivertliler, maçın kırılma anlarından biriydi. Bu arada bu düellodan mental olarak da yara alan McCollum gereksiz zorlaması ve aldığı hücum faulle erken üçledi, kenara gelmek zorunda kaldı.

Koç Ataman’ın iki uzundan vazgeçmemesi ve McCollum’ın kenarda olmasıyla beraber Galatasaray hücumda alan bulmakta ve üretmekte zorlandı. Kalinic ile beraber sertleşen Fenerbahçe savunmasına karşı Sinan’ın penetre etmemesi, Schilb’in devreye girememesi ve Micov’un oyundan kopması bunların üzerine Göksenin’in de faul çizgisinden 0/4 atması ile beraber Fenerbahçe’nin 17-2’lik serisine de bir türlü son veremedi Galatasaray. Bu seri de üçüncü çeyrek biterken ev sahibi takıma 14 sayılık avantajı getirdi, bu çeyreğin skoru 19-9 sarı lacivertliler lehineydi.

İlk yarı Sinan’ın yaptığını Bogdanovic ikinci yarıda yapmaya devam etti, Sinan’ın üzerine giderek bulduğu penetreler ile hücumu açan isimi oldu. Topu yere vurup pozisyon yaratmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi Sırp yıldız. Adeta bir resital sergiledi; hücum süresi dolarken el üstü üçlük, orta mesafe şutlar, turnikeler ve kendi hücum ribaundunu alarak bulduğu sayı. Gerçekten şapka çıkartılması gereken bir performanstı.

Sloukas’ın direksiyona geçmesi ile pas ritmini tekrar bulan Fenerbahçe Bogdanovic’in şovunun ardından bu kez topsuz oyunlarla Galatasaray savunmasını tamamen devre dışı bıraktı ve farkı da 21 sayıya çıkardı, maç 6 dakika kala bitti adeta. Koç Ataman Şafak ile Ege’yi oyuna aldı ve Abdi İpekçi’deki maçları düşünmeye başladı Udoh ve Kalinic ile savunmadaki sertliği koruyan Fenerbahçe’ye karşı Lasme’nin kenarda olduğu bölümlerde Galatasaray hücumda skor bulmakta çok zorlandı, hatta hiç bulamadı desek yeri olur. Son 4 dakikada iki koç da genç ve az süre alan oyuncularını sahaya sürdüler.

Sloukas-Bogdanovic-Dixon üçlüsünden 48 sayılık katkı alan sarı lacivertliler geniş rotasyonun da avantajlarını maç boyu kullandılar. Melih, Udoh, Datome ve Vesely’nin sessiz kaldığı bir akşamda zaman zaman Kalinic de hücumda sahneye çıkarak kritik katkı verdi takımına. Kısacası ilk yarıda zorlanan Fenerbahçe, 2.çeyrekte Sloukas’ın yaktığı ateşin ardından Bogdanovic’in de 3.çeyrekte ağırlığını koymasıyla maçı 80-55 kazanmayı bildi ve seride 2-0 öne geçmeyi başardı.

Bu arada iki maçta da koçlar ve oyuncular arasında sergilenen dostluğun seri boyunca devam etmesi ve bunun tribünlere de yansıması en büyük temennimiz.