Alanya maçına neredeyse 2-0 geride başlayan Fenerbahçe’yi ipten alan, Lens’in ortaya koyduğu karakter oldu.
Yıllardır takım kaptanlığı yapan, tam bir lider gibi davranan, yapıcı ve inatçı tutumuyla diğer arkadaşlarını uyandırıp geri dönüşün fitilini ateşleyen kahraman bir kez daha Lens’ti.
Atılan 3 golün de oluşumuna birinci dereceden katkı veren Lens, performansıyla takımın bütün olarak konuşulmasının önüne geçiyor.

Şans bulan Aatıf’ın performansı da saç baş yolduran cinstenken, herkes hoca bunu niye oyundan almıyor diye homurdanırken galibiyeti getiren golü atmış olması hem kendisini hem takımı kurtarmış oldu.
Kjaer’in yerinde başlayan Neustadter maalesef beklenenin çok altındaydı. Satılarak transfer için bütçe elde edilmesi planlanan Kjaer’in yeri kimle nasıl doldurulur bilinmez ama gelecek sezonun takviyeleri Kjaer’in satışıyla gerçekleşecekse stoper mevkisi için de tekrardan takviye gerekeceği net şekilde görülmüş oldu.
Önemli eksiklerle haftayı deplasmanda geriden gelerek 3 puanla kapatarak üst üste üçüncü galibiyetini alan Fenerbahçe’nin kazanma alışkanlığını hatırlamış olması, ligi daha iyi noktada bitirebilmesi adına önemli bir gelişme olarak defterin olumlu hanesine not edilebilir.

38 dakika takımını destekleme adına Fenerbahçeye küfürler yağdıran sözde salon taraftarları mağlubiyetle bir kez daha yüzleşince okları Ergin Ataman’a fırlatmaya başladılar. Ceplerindeki bozuklukları ve çakmakları da parkeye. Alnı yarılan Datome’nin dökülen kanı da yüzlerine kara leke olarak bulaşmış oldu.
mail: ali.comunoglu@abcspor.com