1 MiLYON ÜYE HAYAL Mİ GERÇEK Mİ ?

Daha evvelki yazılarımda da bahsettim defalarca 80’li yıllardan. Galiba epey bir nostaljik adamım.
Fenerbahçe dedin mi, Acıların Takımı derlerdi. Samsunspor’a iki kere 4 gol yiyerek kaybetmiştik, dolmuşlarda “arkayı Fenerleyelim beyler” deyip gevrek gevrek gülerlerdi.
Paralı başkanların dönemiydi, Hasan Özaydınlı, Metin Aşık ve Ali Şen’li yıllardı. Anadolu’da kendisini azıcık gösteren, çoğu tek yönlü, sadece çalım atan, koşmayan, defansif yönü hiç olmayan pek çok forvet transferi yapılırdı. Fener’e gol atan ise zaten kesin olarak alınırdı!
Sonra rahmetli Güven Sazak geldi. 60-70 tane genç transfer etti Türkiye’nin dört bir yanından. Güven Sazak geleceği görmüştü aslında. Cepten para ver, say milyonları, takım şampiyon olmayınca kov hepsini bir daha al, nereye kadar.
Gençlere önem vermeli, futbolcu yetiştirmeli, bir Porto olunmalı bir Ajax olunmalıydı.
O gençlerin hiç biri tutmadı. Tutamazdı da zaten. Lig ikinciliğinin fiyasko olarak görüldüğü, hocanın kellesinin alındığı bir ortamda ne taraftara 3 yıl şampiyonluk bekle diyebilirsin ne de Yıldız beklentisi olan taraftarı zaptedebilirsin.
Beklenen yıldızlar gelmesin, Tribünlerden başkanın kafasına bozuk para yağardı:
– Paran yoksa başkan al sana para diye!
Aziz Yıldırım alt yapıdan futbolcu yetiştirmenin ve taraftara sabır göster demenin zor olduğunun farkındaydı. O daha doğru bir proje üretti.
Kulübü şirketleştirmek, kulüp gelirlerini artırmak ve o arada alt yapıdan oyuncu yetiştirmek.
Hem yüksek kira giderleri ve diğer yüklü masraflardan kurtulma adına stadyum, Topuk Yaylası gibi tesisler vb diyorum o kadar çok ki bunlar hem de Fenerium, Fenercell, Fener Tv, Taraftar kartları gibi projelerle kulübe kalıcı gelirler elde edilmesi konusunda çok önemli adımlar atıldı ve tıkır tıkır da yürüyor.
Bu noktada Aziz Yıldırım’ın çok büyük bir hayali var; Dünyada 1 milyon üyesi olan tek spor kulübü olmak! Bunun için de dev bir kampanya başlatıldı.
Fenerbahçe kulüp üyelik ücreti 10.000 TL
Geçici üyelik ücreti 2.000 TL
Giriş ücretleri bir seferliğine alınıyor sonrasında üyelik aidatı yalnızca 50 TL.
Aziz Yıldırım’ın bu hayali gerçekleşirse ne olur ?
Fenerbahçe’de dünyada ilk ona girer AMA  Futbol şubenin futbolun içinden gelmiş, teknik konularda işine kimsenin karışılmadığı bir ekibe emanet edilmesi şartıyla!
Bayan basketbol, bayan voleybol gibi futbola nazaran çok daha düşük bütçeli branşlarda ‘sponsor olmadan’ her sene final oynanır. Avrupa’da en az iki senede bir kupa kaldırılır, arka arkaya finaller oynanır. Erkek basketbolda Final Four’a girilemeyen her sene sürpriz kabul edilir.
Futbolda bir yandan vitrinini dünya yıldızlarıyla süslersin, Diego falan değil, Ibrahimovic’ler falan konuşulur ve diğer yandan Pogba gibi 17’sinde parlamakta olan gençleri transfer edersin, büyük paralara da satarsın. O pazarda Porto ile, Arsenal ile Dortmund’la kapışırsın.
Kısacası dünyada tanınırsın, Dünya’nın dört bir yanında forma satarsın. Hiç itiraz etmeyin al Ibrahimovic’i satıyor musun satmıyor musun gör ?
Hakikaten tatlı bir rüya gibi. Yazımı okuyan Fenerli şu an gevşemiştir hatta bi mendil falan bile arıyor olabilir dudağının kenarından akan suyu silmek için.
Bu rüyanın formulü kulübe üye olmaktan geçiyor. Formülün çarpanı, böleni de hepimizin en iyi arkadaşı olan PARA maalesef!
Bu noktada 1 milyon uçuk bir rakam gibi durabilir. Malum Türkiye’de ekonomik veriler hiç de hoş değil. Maaleshef haklısınız bu konuda.
3. Çeyrek itibariyle yıllık büyüme % 1.7 olarak açıklandı, baldırı çıplak Filipinler’de bu rakam yaklaşık %8.
Dolar 2,40 dan döndü. 74 milyonun 10,5 milyonu işsizken siz de kalkmış 2.000 lira verecek 1 Milyon kişi arıyorsunuz diye düşünebilirsiniz.
Türkler sadece Türkiye’de yaşamıyor. Çok sayıda belki totalde 25-30 milyon Türk de yabancı ülkelerde. Nüfusu 100 milyon kabul edip maddi imkanı olanlarında ailelerinden bir kaç kişiyi üye yaptıklarını düşünürsek neden olmasın?
Mesela Anadolu’nun çeşitli yerlerinde ikamet eden ve Istanbul’a çeşitli sebeplerle gelip canlı maç seyredemeyen ve kombine alacak durumu olan Fenerliler için bulunmaz bir fırsat diye düşünüyorum, onlar rahatlıkla projeye katılır.
Bu noktada şahsi fikirlerimi de beyan etmek isterim nacizane..
2.000 TL az bir ücret değil. Bir kere de almak sıkıntı yaratabilir pek çok kişide. Banka kredi veriyor ama herkes alamaz. Bu Kredi kartına 2200 TL olarak yansıtılıp 12’ye falan bölünse hatta daha da fazla olsa, süper olur eminim ve katılım frekansını katlar.
Çok önemli bir mevzu da demokrasi demokrasi diye ülke olarak kıvrandığımız, diktatörlükle mi yönetiliyoruz, muz cumhuriyeti miyiz diye birbirimize sorular sorduğumuz şu günlerde katılımcı kulüp demokrasinin tabana yayılmaması konusu bence aşılmalı. Yani 2.000 TL para verip oy kullanamamak da bir sıkıntı.
Bu noktada 50 TL’lik aidat yerine, beş on sene boyunca 1000 TL’yi ödemeyi kabul edenlere içinde oy verebilme hakkını veren bir kategori daha oluşturulabilirdi.
Kampanyanın alevinin harlanması pek tabii ki reklamla oluyor. Evet doğru. Reklamdan çok daha etkili bir körük var ateşi harlayacak. Yeşil saha, sportif başarı. Başarılı sonuçların ardından taraftarın ilgisi artarak artıyor, keyif aldıkça para harcama isteği artıyor. Taraftarın heyecan duyması için gerekli tedbirler alınmalı.
Valla üzülerek ifade ediyorum, bu lafım özellikle İstanbul’da ikamet eden renkdaşlarıma, çünkü stadımız bu sene her maç bomboş. Biz bir yandan hedef 1 milyon diyoruz stad doluluğuna bakarsak, hedef 10.000 desek fazla!
Yönetimin bu konuya çare bulması lazım. Bu öyle Passolig ücretini karşılamakla falan çözümlenecek bir sorun değil. Elbette ki bu da çözümün bir parçası, önemsiz bir şeymiş gibi algılanmasın ama futbol takımı heyecan vermiyor. 4.yıldız gibi tarihi bir hedef varken ortada bu kadar heyecansız olmak enteresan!
1 milyon üye hedefine ancak dolu tribünlerden gidilir. Madem bu noktada olaya biraz da ticari bakıyoruz, dükkana mal almak için, dekorasyon yapmak için harcanacak paraları masraf değil yatırım olarak görmek lazım.
Gerekirse yeni hoca, gerekirse yeni yıldız isimler her neyse bir an evvel yapılmalı devre arası devre sorunu falan demeden. Ticari bakmak zorundayız olaya, Dimyat’a Pirince giderken eldeki müşteriyi de kaybetmemek lazım.
Yönetimin de bu sıkıntıları gördüğüne ve çare aramakta olduklarına eminim.
Valla çok güzel bir rüya bu. Gerçekleşmesi çok da imkansız değil.
Haydi çocuklar üye olmaya !

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

bruno.monte@abcspor.com