Ne yalan söyleyeyim, maç öncesinde favori takımın Beşiktaş olduğu düşüncesindeydim. Son haftalarda Beşiktaş’ın Avrupa’daki çıkışı, 4-0’lık Partizan Belgrad galibiyeti, Demba Ba’nın, Olcay Şahan’ın form durumu, Fenerbahçe’nin istikrarsız grafiği beni bu düşünceye sevk etmişti. Düşüncemde açıkça yanıldım.
Öncelikle İsmail Kartal Hoca’yı tebrik etmek lazım. Beşiktaş’ı çok iyi analiz etmiş. Doğru kadro seçimi, maç esnasında doğru değişikliklerle maça damgasını vurdu. Fenerbahçe maça erken golle başladı. 3.dk’da Alper’in sol kanattan ceza sahasına girmeden Emenike’ye “al da at” derecesine pası golle sonuçlanmasa Emenike’nin son maçı olurdu. Gerçi Emenike yine beklenen Emenike değil bence..
Her ne kadar golü atsa ve Sow’a ikinci golün pasını verse de, Emenike Fenerbahçe taraftarlarını strese sokuyor. Futbol basit bir oyun. İki-üç kişinin arasında topla boğuşmak, mücadele etmek, sonunda da topu kaybetmek anlamsız. Fantaziden öteye geçmiyor be kardeşim!
Fenerbahçe 1-0 öndeyken Beşiktaş 26.dk’da Demba Ba’nın kafa vuruşuyla en tehlikeli atağını gerçekleştirdi, kaleci Volkan Demirel sağ köşeden mükemmel çıkardı. 42.dk.’da Olcay Şahan’ın faul hareketinden dolayı gördüğü ikinci sarı kart ve sonrasında kırmızı kart, elbette maçın gidişatını değiştirdi. Yalnız bana göre Olcay’ın hareketinden önce Emenike’ye faul var ve hakem Bülent Yıldırım bu faul’ü verse Olcay oyundan atılmazdı. Belki de maçın kader anı buydu!
Bundan sonra maçın gidişatı Fenerbahçe lehine oldu. Fenerbahçe kendini de taraftarını da rahatlatan bir futbol oynamaya başladı. İkinci yarı Beşiktaş tehlikeli ataklar yaratmaya çalışsa da kalede Volkan’ın konsantrasyonu skoru değiştirmemeye etkiliydi. 57.dk.’da sarı kartı olan Caner’in çıkarılması ve Hasan Ali Kaldırım’ın oyuna sokulması çok doğru bir karardı. Bundan sonra 10 kişi kalmış Beşiktaş biraz yorgunluk, biraz da moral bozukluğuyla çözülmeye başladı ve 85.dk.’da Emenike’nin rahat pasını değerlendiren Moussa Sow ikinci golü rahatlıkla ağlara gönderdi.
Beşiktaş maçı neden kaybetti? Bence saha ve seyirci avantajı büyük etken. Olimpiyat Stadı derbi maçlar için seyirci avantajı teşkil etmiyor.Tribün ve saha arasındaki mesafe malum!.Bugün bu stadta 70 bin taraftar olsa Beşiktaş yine yenemezdi! Bu stadda kimse, kazanamayacağı hiçbir maçı seyirci ile çeviremez! Beşiktaş yönetimi sonraki maçlar için stad konusunu ‘bence’ iyi düşünsünler.
Son bir sözüm de Beşiktaş taraftarına! Evet,belki Bülent Yıldırım derbi hakemi değil. Bu yıllardır böyle.Her ne kadar bu maçta büyük hatalar yapmasa da…Yalnız, maç boyunca Aziz Yıldırım’a, Fenerbahçe’ye galiz küfürler etmek te ne oluyor? Gezi ruhuyla beraber halkın gönlünde oluşan Beşiktaş ve Çarşı sempatizanlığı şahsen benim nezdimde son bulmuştur.Hani Beşiktaş’ın duruşu?
Duruş, Çarşı’daki Kartal heykeli olsa gerek.Duruş, sizin duruşunuz değil, duruş sezona da adı verilen Efsane başkan Süleyman Seba duruşu!
Gerisi laf….
BURAK PINARBAŞI
