Şoför desinler bana, berduş desinler bana..
Yeter ki; en sonunda, seni versinler bana…
Bir eski taverna şarkısından da anlaşıldığı üzere, şoför’e kız vermek istemiyor babalar..
80’lerden bu yana değişmeyen şoför imajı buymuş demek ki.. .
Çağla beraber, her şey değişiyor, değişmek de zorunda. tüketici tercihleri de değişiyor, taksicilik anlayışı da, şoför profili de..
Vatandaş GPS yardımıyla taksiyi ayağına çağırmak istiyor artık..Yolculuğunun kaç para tutacağını önceden bilmek istiyor, taksi ücretini kredi kartıyla ödemek istiyor, ayrıca daha kibar bir taksi şoförüyle seyahat etmek istiyor ve artık UBER diyor..Demek ki; neymiş?
Taksi şoförlüğü ve taksicilik nitelik kazanmalı. O niteliklerde bir taksicilik anlayışı, bizim taksilerimizde zaten yok, nitelikli taksi şoförü sayısı da oldukça azmış ki; UBER’e karşı büyük bir teveccüh var piyasada..
Göze hoş gelen futbol mu istersiniz, galibiyet mi diyen düşünen zihniyet de aynı bizim taksi sektörü gibi yeniliklerden habersiz, tüketici tercihlerini göz ardı ediyor..
Futbol tüketicisi bir tercih yapmak zorunda değil ki? Hem iyi futbol hem de sonuç istiyor, üstelik güzel futbol da önceliği..
Artık futbol seyircisi kulübünün gerçek sahibi olmayı istiyor çünkü maddi olarak destek veriyor, kendi tercihlerinin önemsenmesini istiyor, başkan tarafından azarlanmak istemiyor, özgürce muhalefet yapmak istiyor, demokratik ve şeffaf bir yönetim istiyor, profesyonelce yönetilen kurumsal bir çatının altında takımını desteklemek istiyor, istikrarlı bir şekilde gelişen bir futbol takımı gormek istiyor, yenilik istiyor, heyecan istiyor..
Tesis, yol, köprü, stadyum, yıldız futbolcu vaadi falan filan. Yiyen yok artık bunları.. Alex’den daha büyük futbolcu getireceğim, dünyanın en iyi alt yapı hocasını getireceğim dersen, seni ciddiye almazlar.. 20 senedir aklın neredeydi diye sorarlar..
Çok önemli bir maç için Sivas’a gidiyor kafile , hiç istemediğimiz görüntüler var havalimanında.. Bir taraftar Aziz Başkan’a sen müteahhitsin, git arsa al diyor, bir başka taraftar da Aykut Kocaman’a, sen git Konya’yı çalıştır diyor..
Eskiden bi zengin müteahhit gelse de Fenerbahçe’yi şampiyon yapsın diye bakardı taraftar.. Devir değişti..
Maç kadar önemli konulardı, değinmesek olmazdı..
Bir de çok konuşulması muhtemel bir Ali Palabıyık olayı var, Fenerbahçe Ali Palabıyık’la oynadığı son 9 lig maçını da kaybetmedi, bugün onun için zor bir maç olabilirdi..
Fenerbahçe”de Aatıf’ın cezası dolmuş, 11’e dönmüş, tek forvet Soldado ile başladı maça..
Sivasspor tipik bir kontra takımı, oyunu geride kabul ederek başladılar, Samet Hoca tamamen kontra endeksli bir oyun planı tercih etmiş, Fenerbahçe’nin orta sahadaki fiziki üstünlüğüne karşı da son haftalardaki performansını beğenmediği Robinho’yu da yanında oturtmuş..
Fenerbahçe maçın başlamasıyla beraber topa sahip oldu, özellikle sağ taraftan Şener’le çok etkili geldi, müsait pozisyonlarda Şener, topu doğru kişiyle doğru zamanda buluşturmadı..
20.dakikadan sonra Sivasspor’dan beklenen kontralar pespeşe geldi ama Bifouma iüst üste acemice pozisyonları harcadı.
Hatta 30.dakikada Bifouma’nın ayağına dolaştırdığı top döndü, Fenerbahçe kontratağı oldu, o atak da Aatıf’ın ayağından gol oldu..
Bu dakikadan sonra Sivasspor taraftarları da Bifouma’yı, ayağına gelen her topta ıslıklamaya başladılar, bu maç bitti demektir zaten..
Sanıyorum art niyet aradılar pozisyonlarla ilgili, böyle bir federasyon olursa, bu kadar tuhaf maçlar oynanırsa, insanların da paranoyakça davranmalarını anlayışla karşılamak lazım bir noktada..
Dağılan Sivasspor 3 dk sonra Medjani’nin kendi kalesine attığı golle de 2-0 yenik duruma düştü..
Fenerbahçe biraz daha istekli oynasa, başka goller de bulabilirdi, rakibin gardı tamamen düşmüştü.. Bir tek Soldado’nun pozisyonu vardı gol olabilecek, onda da kaleci başarılıydı..
İlk yarı 2-0 Fenerbahçe üstünlüğü ile bitti..
İkinci yarıya Sivasspor daha bi derli toplu ve istekli başladı. Defans hattını öne çıkararak ayağa paslarla sonuca gitme arzusundaydılar. Sivasspor’un sevdiği ve başarılı olabildiği bir tarz değil bu, gelişen atakların çoğu da ceza sahasına varmadan karşılandı zaten.
Fenerbahçe’nin de bir kontra planı yok.. Kontra yapabilecek oyuncular var da, çalışılmadığı için top doğru zamanda doğru kişiyle buluşturulımıyor. Hücumda çoğalmayı da beceremiyor Fenerbahçe’li oyuncular..
Bir kez etkili geldiler, Soldado-Giuliano iş birliğinde, Aatıf yararlanamadı onda da..
Tabii Aykut Kocaman biraz da yeterli gördü skoru sanırım, Fenerbahçe çok da top çevirdi orta sahada… Robinho oyuna girdikten sonra Bifouma’nın da performansı arttı, Sivasspor 3-4 kez etklili atak geliştirdi ama son vuruşlarda etkili değillerdi.. Hatta şanssızdılar desek daha doğru olur.
Aykut Kocaman Fetnandao-Soldado değişikliğine gittikten sonra Fenerbahçe’nin çok da bir kontra şansı kalmadı, dolayısıyla gol atma şansı..
Mehmet Ekici’nin oyuna girmesinden sonra biraz daha organize kontra denemeleri geldi gerçi, Mehmet Ekici’nin direkte patlayan bir şutunu da izledik..
Sivasspor ikinci yarıdaki iyi oyunu 90.dakikada Robinho’nun attığı golle skora dönüştü ama geç gelen gol, puan getirmeye yetmedi.
Sivasspor golü biraz erken bulsaydı, Fenerbahçe için çok zor bir maç olurdu.
Medjani’nin 1, Bifouma’nın 3 pozisyonu bunun sinyallerini vermişti ama geç kaldılar golü bulmakta..
İster inanın ister inanmayın Fenerbahçe şampiyonluğa emin adımlarla gidiyor.. Bence tribünlerin dolması lazım, havaya gitmek lazım..
Fenerbahçe şampiyon olsa da, olmasa da, delegelerin başkanın kim olacağı hakkındaki fikirlerinin değişeceğini sanmıyorum..
Haydi çocuklar tribüne..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907