Beşiktaş’ın hafta içi Çarşamba günü Şampiyonlar Ligi maçı yaptıktan 3 gün sonra Rize deplasmanına gidip rakibi Galatasaray’ın hafta içi maç yapmamasına rağmen Pazar günü hem de kendi sahasında oynayacak olmasını bana hiçbir Allah’ın kulu açıklayamaz. Demirören anlaşılan Beşiktaş’a verdiği zararları yeterli görmemiş olacak ki bu kadar basit bir talep bile federasyon tarafından geri çevrildi. Anlamak gerçekten mümkün değil. Bu akşam puan kaybedilseydi bence vebalini almış olacaklardı ama bu kadar vebalin yanında devede kulak da diyebiliriz. Dolayısıyla Adriano’nun 90+3’teki füzesi sadece Rize’yi yenmek değil, federasyona da bir cevap anlamına geliyor.
Bu denli yorgunluğa rağmen takımın bu akşam akıttığı ter, sergilediği mücadele takdire şayan. %70’ten fazla topa sahip olan, 45 ve 65. Dakikalar arasında müthiş bir baskı kuran, rakibe doğru düzgün pozisyon vermeyen Beşiktaş’ın üç puan kesinlikle hakkıydı. Oysa yine bazen adet olduğu üzere çöpe atılan bir ilk yarı vardı. Olcay’ın yine kulaklarının bol bol çınladığı, net pozisyon bile bulamadan biten tatsız-tuzsuz koca bir 45 dakika. Aslında sezon başından beri dile getirilen lider oyuncu eksiği (Sosa) şu anda Beşiktaş’ın bence en büyük handikapı. Takımı saha içinde yönlendirme konusunda geçen hafta Sneijder’ı dikkatle izledim ve şu anda bizde de orada bir bolluk görünmesine rağmen inisiyatif alarak topu dikine ve hızlı oynayıp takımı göbekten pozisyona sokacak ve akabinde de gol vuruşunu yapacak oyuncu konusunda sıkıntı var. Sosa – Gomez ikilisi bu yüzden aranıyor. Tolgay bu akşam iyiydi ama işte bir Sosa değil…
Gerçi Beşiktaş’ta da geçen yılın o birbirine alışmış, yakın ve hızlı paslarla oynayıp kaleye giden takımının yerine daha sabırlı, bol yan pas yapan ve özellikle de Caner’in sol kanattaki etkinliğiyle ceza sahasına bol orta yapıp az sonuç alan bir takım geldi. Bu arada unutmayalım ki Beşiktaş geçen yıldan daha kötü gidiyor diye bir şey kesinlikle söz konusu değil, bilakis milli maç arasından sonra yine vites yükseltebilir çünkü o potansiyel var. Sadece bu yılın kurgusu ve oyun anlayışı farklı, o da zamanla oturacak. Futbolcularda ve hocada o kalite ve becerinin olduğuna inanıyorum. Ayrıca, yine vurgulamak lazım ki geçen yılın çoğu zaman yere göğe koyamadığımız Beşiktaş’ı Uefa Ligi’nde daha grup aşamasında elenmişti. Bu yıl ise çok daha üst düzey bir kulvarda mücadele ediyor ve bana göre gruptan da çıkacak güce sahip.
Ancak bu kadar oyuncu zenginliğinin içinde geçmiş yıllarda önemli işler yapan Olcay ve Oğuzhan’daki düşüş veya sakatlık problemi, Gökhan İnler’in henüz tam anlaşılamayan ama umut vaat eden performansı, Talisca’nın forvet arkasında daha verimli olma ihtimali, Quaresma’nın ne zaman ne yapacağı belli olmayan deli dolu hallerine karşın Marcelo – Tosic’le oturmaya başlayan bir defans göbeği, Atiba’nın her türlü övgünün ötesindeki azmi, çalışkanlığı ve fedakarlığı, Beck’in şu andaki formuyla sakatlık durumunu da tam anlayamadığım Gökhan Gönül’den kesinlikle daha iyi bir alternatif olması ve kaleci Fabricio’nun ayak hakimiyeti, konsantrasyonu ve çevikliğiyle takıma güven vermesi bazı taşların oturmaya başladığını, bazılarının ise yakında netleşeceğini gösteriyor. Aboubakar’ın bu akşam özellikle Caner’in ortasında kafayla golü atamaması ve Tolgay’ın güzel pasında kale direğine uzak kaldığı için yetişememesi yılda 3.3 milyon Euro alan bir adamdan beklediklerimizin sadece çok ufak bir kısmı olabilirdi ama ne hikmetse onu bile göremedik. Hala çok olumsuz konuşmak istemiyorum ama bu akşamki performansı bende ciddi bir hayal kırıklığı yarattı.
Velhasılıkelam, Beşiktaş zamanla daha da iyiye gidecek. Şenol hoca yine un, yağ ve şekeri doğru şekilde karıştırıp helvayı yapacak ama ara transferde belki takviye gerekecek. Özellikle Eto’o alternatifi hala gündemde olursa değerlendirilebilir. Bir de Beşiktaş’ın deplasman takımı olma özelliği hala devam ediyor ki bunu da gözardı etmemek lazım çünkü rakiplerine göre bu konuda ciddi üstünlük sağlayabilir. Bana müsaade, gidip 25 kez daha Adriano’nun füzesini izeleyeceğim. Hani kedi olalı fareyi nihayet yakalayan Barcelona’lı Adriano…
mail: gorkem.isik@abcspor.com
twitter: @saturnocontro3