FAVORİ FRANSA VE FAVORİ ELEME UZMANI İSPANYA

Turnuvanın kağıt üzerinde en iddialı takımlarından ikisi beklendiği gibi madalya yolunda yarı finalde karşı karşıya gelecek. Aslında İspanya için kendi adıma pek beklediğimi söyleyemem. Turnuva boyunca dağınık bir basketbol oynadılar, savunmada problemler yaşadılar ve ana rotasyonlarının yarısı olmadan mücadele ettiler. Ama herşeye rağmen süper yıldız Gasol’ün liderliğinde buraya kadar gelmeyi başardılar. Özellikle çeyrek final maçında hem kadro kalitesi olarak hem de form düzeyi olarak şampiyonanın en dişli takımlarından biri olan Yunanistan’ı geçmeleri yine bir “klasik” İspanya performansıydı, yine grup maçlarına kötü başlayıp turlar ilerledikçe konsantrasyon seviyelerini ve basketbol kalitelerini yükselttiler. Fransa ise ev sahibi olmasının yanında kolay da bir grupta yer aldı ve ardından maalesef onları fazla zorlayamayan bir 12 Dev Adam ile karşılaştı. Hal böyle olunca çeyrek finale kadar Parker kozuna fazla gerek duymadan ve onu dinlendirerek geldiler. Letonya ilk yarıda onlara diş geçirdi aslında ama “diri” Parker ikinci yarıda oyuna ağırlığını koydu ve kilidi açtı, rahat bir maç sonu oynadılar.

İki takımın oynadığı basketbol birbirinden çok farklı, oyunun her iki alanında da farklı karakterlere sahip oyunculardan kurulu kadrolara sahipler. Bu nedenle çok daha keyifli çok daha çekişmeli bir maç izleyeceğimizi düşünüyorum. İşte galip gelenin adını finale yazdıracağı ve aynı zamanda Rio 2016 Olimpiyatlarına direkt katılım hakkı kazanacağı kritik maçın anahtarları:

• Her iki takım da tempo yapmayı seviyor ama bunu farklı şekillerde kullanıyorlar. Fransa Parker’ın açık alanı kullanma yetisi ve atletik uzunları ile fırsatları değerlendirmeye çalışırken, İspanya bulduğu çabuk üçlüklerle ya da bir iki pas sonrası rakip savunma yerleşmeden uzunlarını ve özellikle Gasol’ü topla buluşturarak skora gitmek istiyor. Bu nedenle İspanya’nın Parker ya da De Colo’ya ilk topta baskı yapması ve yarı sahayı geçerlerken onları zorlaması önemli olacak. Fransa cephesinde ise takım olarak çabuk geri koşmak, uzunların adamlarını bulmaları ve geçiş hücumlarındaki 3 sayı savunmaları kritik olacak.

• Kağıt üzerinde ribaundlar konusunda Fransa’nın 41.0-35.9 gibi bir üstünlüğü var elbette ama özellikle Reyes ve Claver’in koç Scariolo tarafından birlikte sahada tutulduğu dönemlerde İspanya’nın bu istatistiğin çok daha üzerinde bir ribaund takımı olabildiğini biliyoruz. Claver’in 3 numarada da kullanılması ve hücum ribaundlarındaki etkinliği Fransa’nın dikkat etmesi gereken bir husus olacak. Unutmayalım ki Claver’in bu katkısı zorlu Yunanistan maçının geri çevrilmesindeki en büyük etkenlerden biriydi.

• Mirotic ve Rudy turnuvaya kötü başlayan isimler oldu ki İspanya’nın zorlanmasında, çarkın sağlıklı dönmemesinde en büyük etken bu 2 isimdi. Ama Mirotic Letonya maçı ile beraber kendini buldu, el yakan toplarda sorumluluk aldı ve savunmada da çalıştı. Fakat bu maçta Diaw karşısında işi hiç kolay değil. Fransız uzun da tıpkı Parker gibi turnuva boyunca kendini fazla zorlamadı, ön plana çıkmadı ama Letonya maçında bir kez daha gördük ki bunun sebebi formsuz olması değil, gerek görmemesiymiş. Mirotic’e karşı bir fizik üstünlüğü olduğu gibi mücadeleyi de daha çok seven bir isim. Özellikle alçak postta büyük bir avantajı var ve Fransız oyuncuların bunu değerlendirmek adına Diaw’ı bol bol kullanacaklarını düşünüyorum, tehlike anında camı kıracaklardır. Alçak postta pas dağıtımı da yapabilen Diaw’a karşı İspanya’nın daha çok Reyes silahını kullanması gerekebilir. Yani bu maçta Mirotic’in hücum katkısında çok savunmadaki direnci İspanya için kritik olacak.

• Parker-De Colo ikilisi Fransa’nın kaderini belirleyecek ve turnuvada ilk kez karşılarında onlarla aynı kalitede aynı seviyede oyuncular var. Hem Llull hem de Rodriguez’in performansı çok önemli olacak ki Yunanistan’ın etkili kısa rotasyonuna karşı özellikle savunmada gayet iyi savaştılar. Tabi en büyük yardımcıları olan Ribas’ı da unutmayalım. Yetenekli guard bu maçta özellikle savunmada göstereceği performansla maçın x-faktörlerinden biri olabilir.

• Batum ve Rudy, turnuvada beklentilerin altında kalan 2 yıldız konumundalar. Gerek hücumda gerek savunmada yeteneklerini sahaya yansıtamadıkları gibi bazı dönemlerde takımlarına zarar bile verdiler. Rudy’nin belindeki sakatlığı onu çok etkilemiş durumda, bildiğimiz deliciliği ve patlayıcılığından uzak ve şut ritmini de bulamadı. Bu maçta formsuz olsa da en azından sağlıklı olan ve kendisinden daha atletik bir oyuncu olan Batum karşısında zorlanacaktır. İşte burada demin de belirttiğim gibi Claver’in 3 numarada nasıl katkı vereceği İspanya için maçın kritik sorularından biri olacak.

• Fournier ve Lauvergne Fransa adına kenardan gelip özellikle hücumda önemli katkı veren isimler ki İspanya bu katkıyı benchinden bulamıyor bu turnuvada, matadorlar daha çok enerji ve ribaund katkısı alabiliyorlar. Lauvergne’i de Diaw gibi alçak postta kullanmaları ve Fournier’in hücum gücünden mutlaka faydalanmaları gerekiyor Fransızlar’ın. Bu oyuncuları verimli kullanabilirlerse, zorlu maçta bir adım öne geçeceklerdir.

• Fransa’nın 3 sayı çizigisi gerisinden yaşadığı problemi İspanya’da değerlendirmeli ve aynı zamanda da Gasol’ü faul probleminden de korumak için alan savunması yapmalı. Bunu yaptıkları dönemlerde Diaw ya da Lauvergne’in alçak postta kurabileceği üstünlüğe de önlem almış olacaklar.

• Gasol ve Gobert eşleşmesi elbette kritik olacak ama 35 yaşındaki süper yıldızın 20 sayı / 10 ribaundluk performanslarını genç Gobert’in de durdurması hayli zor görünüyor. Fransa için kritik olan İspanya’nın Gasol dışındaki silahlarını nasıl ve ne kadar durdurabileceği olacakken, İspanya için ise en önemli konu atmak dışında Parker ve De Colo’yu da belli bir ölçüde durdurabilmeleri olacak.

İki takım da maçı sonuna kadar götürmek isteyecektir, maçta sadece kısa dönemli kopmalar olabileceğini düşünüyorum. Ayrıca turnuva boyunca İspanya milli takımı salonlarda sürekli tepki gördü ki özellikle Lille’deki maçlarda Fransız seyirciler tarafından bu tepkiler daha da arttı, yani bu maçın gerginliği yarı finalin de ötesine geçmiş durumda. Fransa’nın şuanda daha çok x-faktör adayı var ve seyirci desteği arkasında, yani favori olduklarını söylemek yanlış olmaz.Ancak İspanya’nın yıllar boyunca süre gelen“favori eleme” konusundaki uzmanlığını ve psikolojik üstünlüğünü de unutmamak lazım, bu konuda son kurbanları da çeyrek finalde Yunanistan’dı!