Euroleague Top 16 da henüz Sürpriz yok !
Sezon öncesi yapılan anketlerde 2014 yılında Milano’da yapılacak Final Four için ön plana çıkan 5 takım vardı. Son 2 senenin şampiyonu Olympiakos, iki İspanyol devi Barcelona ve Real Madrid, CSKA Moskova ve Obradovic transferi ve normal sezonda iyi performansıyla dikkatleri çeken Fenerbahçe Ülker.
Eurolegue’de normal sezon ve Top 16 (2.tur) maçları tecrübeli ve iddialı takımlar tarafından farklı oynanıyor, sanki güçler ve stratejiler kozlar 1. turda koçlar tarafından saklanıyor,
Bana göre bunun en büyük sebeplerinden biri Euroleague organizasyonu ve yarışma sistemi. Kısaca hatırlatmak gerekirse ilk turda 6 takım 4 gruba ayrılıyor, gruplarını ilk dört sırada bitiren takımlar Top 16 biletini kapıyor ve herhangi bir kura yok, seri başı sistemi yok, yani ilk turu birinci veya dördüncü bitirmenin arasında fark yok, bu sene artık ilk turdan alınan galibiyetler de taşınmıyor. Peki gruplar nasıl belirleniyor; Çok basit ve bence değişmesi gereken bir sistemle yoksa artık normal sezonu bence kimse izlemeyecek…
TOP 16 grupları şöyle oluşuyor; A grubunun 1. ve 3. sü, B grubunun 2. ve 4. sü, C grubunun 1. ve 3.sü D grubunun yine 2. ve 4.sü ile eşleşiyor. Dolayısıyla bütün tecrübeli takımlar güçlerini, fiziksel çalışmalarını TOP 16 turuna göre yapıyorlar. Bu tesadüfi eşleşme sistemi bu sezon birbirinden güç farkı olan 2 grup yarattı maalesef, kısaca grupları incelersek bunu rahatlıkla görebiliriz;
E Grubu;
Fenerbahçe Ülker; Efsane koç Obradovic yönetiminde Barcelona ve CSKA Moskova’nın grubundan 2 mağlubiyet alarak normal sezonda grubundan birinci çıkmayı başardı, ama asıl rekabeti TOP 16’da yaşıyor. Son 3 maçını kazanırsa gruptan çıkabilir ama F4 şansı nerdeyse imkansız.
Olympiakos; Eurolegue’de arka arkaya 3 şampiyonluk yaşayan ilk takım olmanın peşinde, tecrübeli guard Spanoulis in yönetiminde finallere alışmış ve sistem takımı, herkes ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor.
Emporio Armani Milan; Final Four’ a ev sahipliği yapacaklar, bu sezon Siena’nın 2 önemli yıldızı David Moss ve Daniel Hackett’ i transfer edip çok iyi form yakaladılar, Milano uzun zamandır kulüp olarak böyle bir hava yakalamamıştı.
Laboral Kutxa Vitoria; Bu sezon onlar için erken sonuçlanmasına rağmen son 3 sezonda 2 çeyrek final gördüler, eski adıyla Tau Ceremica..
FC Barcelona; 2010 yılının şampiyonu ve son 2 yılın yarı finalisti bu sezon kupayı çok istiyor, Euroleague en derin 2 kadrosundan birine sahip, gruptan birinci olarak çıkmayı garantilediler, Galatasaray dördüncü olmayı başarabilirse Barcelona ile zorlu bir final four mücadelesi verecek.
Unicaja Malaga; Son 9 sezondur aralıksız TOP 16 turunda yer alan tecrübeli bir kulüp, Avrupa basketbol şampiyonasının genç yıldızı Zoran Dragic in liderliğinde Play-off’lar için şansını devam ettiriyor,
Anadolu Efes; Son yıllarda bir türlü takım kimyasını tutturamasalar da Türkiye’nin en tecrübeli Euroleague takımı Olympiakos’a karşı geçen sene hiç de fena olmayan play-off serisi çıkardılar, bu sene son dakika mağlubiyetleri ile maalesef şanslarını yitirdiler.
Panathinaikos; 2009 ve 2011 şampiyonu, bu sezon eskisi gibi iddialı olmasalar da adı ve tecrübesi yeter. Geçen hafta eski oyuncuları Alvertis takımın başına getirildi.
İşte ölüm grubunun takımları bunlar, ve beklendiği üzere sezonun bitmesine 3 hafta kala sadece bir takımın yeri garanti, diğer 3 bilet için 5 aday hala kıyasıya çarpışıyor ve ne olacağını kimse tahmin edemez. Adaylar; Emporio Armani, Panathinakos, Olympiakos, Fenerbahçe Ülker ve Unicaja Malaga…
F grubunda ilk 3 biletin beklendiği gibi sahipleri belli oldu, Real Madrid, CSKA ve Maccabi, son bilet için bu grupta da kıyasıya mücadele devam ediyor, burdaki fark bu kapışmanın diğer gruba göre daha az tecrübeli takımlar arasında olması, dördüncülük için yarışan takımlar; Lokomotiv Kuban, Galatasaray Liv Hospital ve Bayern Münich
F Grubu;
Real Madrid; Bu sezonun en derin 2 kadrosundan biri, Eurolegue tarihinin en çok şampiyonluk yaşamış takımı, 19 yıldır kupaya hasret… İki çok zeki ve yaratıcı guarda sahipler; Rudy Fernandez ve Sergio Rodriguez.
CSKA Moskova; 2011-2012 finalisti, sürpriz şekilde Olympiakos’a finalde son saniye basketiyle kaybetmişlerdi, 2 sezon önceki gücünde değilse de hala kaliteli bir kadroya sahip ve tabiki Avrupa basketbolunun en kariyerli ikinci koçu Messina’ya..
Maccabi Tel Aviv; Eurolegue’in en tecrübeli 4 takımından biri, organizasyon olarak belki de en iyisi. Bu sene beklentilerin altında kalsa da ligin en zorlu deplasmanı Tel Aviv.
Galatasaray Liv Hospital; Euroleague de sadece 2. sezonu olmasına ve sezon başı takımın nerdeyse yarısının sakatlanmasına rağmen TOP 16’da kazanması gereken tüm maçları almasını bildi ve play-off şansını sürdürüyor.
Zalgiris Kaunas; Top 16’da sadece 1 galibiyet alabildiler ama Litvanya gibi bir basketbol ülkesinde iddiasız maç yok.
Lokomotiv Kuban; Geçen senenin Eurocup şampiyonu bu sezon ilk Eurolegue serüvenini yaşıyor, Eurolegue’e bu sezon son saniye basketleri ile kazandıkları maçlarla damga vurdular, son bilet için Galatasaray ın en büyük rakibi.
Partizan; Top 16’e süpriz bir şekilde kalan 2. turun en zayıf takımı, her zamanki gibi çok genç kadroyla mücadele eden Avrupa’nın basketbolcu fabrikası, kendi evinde muhteşem taraftarıyla tehlikeli bir takım.
Bayern Münih; Alman Basketbolunun lokomotifi, tıpkı futbolda olduğu gibi Alman basketbol liginin en değerli oyuncularını bu sezon kadrosuna kattı. Dördüncü sıra için şansını korusa da fikstürü çok zor.
Sonuç olarak Eurolegue in çekişmeli en sert maçları önümüzdeki haftalarda bizi bekliyor. Basketbola ilgisi olmayan ama takım sporlarından hoşlanan ve mücadeleyi seven spor izleyicileri bu maçlar kaçmaz !
ABC SPOR