EUROCUP 3.HAFTA PANORAMASI

Koç Pashutin yönetiminde Eurocup için oldukça güçlü bir kadro kuran ve net olarak bir Euroleague takımı diyebileceğimiz Unics Kazan kendi sahasında bu sezonun sürpriz ekibi Aris’e yenilmekten kurtulamadı. Kazan’a göre kağıt üzerinde daha dar ve zayıf bir kadrosu olan Aris’i çok iyi yöneten koç Priftis, son ana kadar çekişmeli geçen ve uzatmaya giden maçta kısıtlı silahlarını çok iyi kullandı. Rakiplerini 15 top kaybına zorladıkları gibi yay gerisinden de onları %22.7’de tutmayı başardılar. 73-74 kazandıkları maçta tecrübeli skorer Jerel McNeal ön plana çıktı ve tam 41 dakika sahada kaldığı maçı 20 sayı 5 ribaund ve 4 asist ile tamamladı.

•MVP-Zabian Dowdell (G-Zenit): 51 verimlilik, 24 sayı, 4 ribaund, 14 asist

Takımının deplasmanda Szolnoki’yi geçtiği maçta Amerikalı guard uzatma oynanmayan bir maçta elde edilen verimlilik puanı konusundaki rekoru da (Vladimir Golubovic-TED Kolejliler-2014) egale etmiş oldu. 31:30 dakika sahada kalan ve sadece 1 şut kaçıran Dowdell, faul çizgisinden de 8/8 ile kusursuz oynadı. Hücumda kattığı artıların yanında çaldığı tam 5 topla savunmanın da lideriydi, takımının arzuladığı ve rahat oynadığı yüksek tempoya ulaşmasını sağladı.

•Nate Wolters (G-Beşiktaş SJ): 36 verimlilik, 27 sayı, 6 ribaund, 8 asist

Kolej ve NBA kariyerinde ne kadar kaliteli bir kumaşa sahip olduğunu bir çok kez kanıtlamıştı Wolters ancak Avrupa’ya daha yeni yeni ısınıyor. PAOK karşısında basketbolseverlere bir rezital verdi adeta. Hem takımını çok iyi organize etti 8 asist ile hem de 10/14’lük saha içi isabeti ile skor yükünü sırtlayan isimlerden biri oldu. Kendisine açık alanı veren Yunan takımını çok iyi cezalandırdı Amerikalı guard.

•Tarence Kinsey (Trabzonspor MP): 35 verimlilik, 23 sayı, 7 ribaund, 6 asist

Lige kötü başlayan Karadeniz temsilcisinin Eurocup’da grubun iddaalı ekiplerinden Buducnost karşısında, kendi sahasında sezona geri dönme şansı vardı. Bu dönüş ateşini yakan isim de tecrübeli kanat oyuncusu Kinsey oldu. Savunması ile tanıdığımız Amerikalı oyuncu sorumluluk aldı ve takımını bu kez hücumda sürükleyen isim oldu. Kullandığı 15 topun 8’inde isabeti buldu ve 4 top çalmanın yanında sadece 1 top kaybı ile oynadı.

•Milos Borisov (F-Szolnoki): 40 verimlilik, 22 sayı, 10 ribaund, 3 asist

Takımı belki kendi sahasında yenildi ama Karadağlı tecrübeli uzun maç boyu Vojvoda ile direnen tek isimdi, adeta diğer maçlarda neredeydin dedirtti basketbolseverlere. Yay gerisinden 3/5 ile oynayan, hiç top kaybetmeden 3 asist ve 3 top çalma da yapan Borisov, sahada her iki pota altında da etkili olan, takımı adına her işi yapan isimdi.

•Maciej Lampe (C-Beşiktaş SP): 37 verimlilik, 18 sayı, 15 ribaund, 4 asist

Lampe’nin dış şutları ile ön plana çıkan bir uzun olduğunu biliyoruz ama bu kez karşısında sertlik yapabilecek atletik bir 5 numara yoktu ve bunu gören Polonyalı oyuncu tecrübesiyle Yunan temsilcisinin pota altını çok güzel işledi. Takımını 15 ribaundla bu alanda sırtlarken yaptığı 4 asist ile de hücumda takımının sağladığı akıcılıkta büyük pay sahibiydi.

Kyle Landry (C-Zenit): 33 verimlilik, 21 sayı, 12 ribaund, 1 asist

Avrupa’nın en değerli şutör uzunlarından biri olan Kanadalı Landry takımının deplasmanda kazandığı galibiyette benchten gelerek gösterdiği müthiş katkı ile çok büyük pay sahibi oldu. 6/9 saha içi isabeti ile oynamasının yanında aldığı 12 ribaundla da takımını sırtlayan isim oldu pota altında.

Guillem Vives (G-Valencia): 31 verimlilik, 21 sayı, 2 ribaund, 9 asist

Takımın lideri ve birinci oyun kurucusu pozisyonundaki Van Rossom’u sakatlığa kurban vermesinin ardından genç oyuncu Vives eline geçen bu fırsatı çok iyi kullandı. Takımının zorlu Ulm deplasmanında aldığı galibiyetin baş mimarıydı. 9 asist ile oynamasının yanı sıra hiç top kaybetmemesi de müthiş performansının bir özetiydi aslında.

Takımın en önemli şutörü Sakota’nın olmadığı bir maçta üstelik geçen hafta temsilcimiz Galatasaray Odeabank’tan unutulması zor bir fark yemişken AEK takımının bu maçtan galip ayrılması çok zordu. Çünkü karşılarında ilk iki hafta grubun zorlu ekiplerinden Krasny’i deplasmanda ve sadece grubun değil Eurocup’ın da favorilerinden Hapoel Jerusalem’i de kendi sahalarında geçmeyi başarmış bir Novgorod vardı ki VTB ligde de son maçlarında sezona her kulvarda kusursuz bir giriş yapan CSKA’yı yendiler. Ama AEK’lı oyuncular ortaya koydukları mücadele ve taraftarlarının da desteği ile bu zorlu maçtan galip ayrılarak grupta “biz de varız” mesajı verdiler.

Geçen hafta Galatasaray’a karşı “kırıcı” bir mağlubiyet alan, ve pota altı rotasyonunda ciddi problemleri olan AEK’da, elindeki en uzun oyuncularından oğlu Sakota’dan da faydalanamayan koç Sakota takımını her şeye rağmen bu maça çok iyi hazırlamış.  Milosevic’in de yardımlarıyla Mavrokefalidis’in ribaundlardaki etkinliği sayesinde tempoyu kontrol altına alan koç Sakota, açık alandaki en önemli silahı Warren’ı da kullanmayı başardı. Artan tempo set hücumlarındaki ritmi de olumlu olarak etkiledi ve Hairston da penetreleri ile sahneye çıkan isim oldu. Sistemi Novgorod’un pota altındaki zaaflarına göre kuran ve elindeki iki uzun ile sürekli orayı işleyen koç Sakota taktik tahtasında koç Bagatskis’e sağladığı üstünlükle galibiyeti hazırlayan isim oldu.

Temsilcimiz Beşiktaş’ın da yer aldığı E grubunun favorilerinden olan Lietuvos Rytas kendi sahasında etkili olan bir takım ancak bu kez karşılarında koç Greenberg’in skor makinası Avtodor vardı. Rus temsilcisi yay gerisinden tam %48 ile oynarken bunda Rytas kısalarının da savunmadaki kötü perfromansının etkisi büyüktü. Avotodor, Rytas’ı kendi silahı ile vurdu diyebiliriz. Savunmada genel olarak çok kötü bir performans sergileyen koç Nikola’nın öğrencileri Avtodorlu 8 oyuncunun da çift hanelere çıkmasına engel olamadılar. Bir düzen takımı olan savunmada gerektiğinde sertleşebilen Litvanya temsilcisinin bu hale düşmesi haftanın hayal kırıklığı oldu.