İtalya tam takım geliyor; topu da iyi pay ettikleri için koç Pianigiani’nin bayramları yakındır (gerçi nazar değmesin, Datome ve Bargniani’nin minik sakatlıkları var); İspanya’da kodamanlar yok ama kazanma gelenekleri sayesinde yine kocamanlar; Sırplar’ın uzun adamı Marjanovic ne yazık ki erken terhis edildi ama nasılsa bol keseden kazancaklar; Almanya’da Nowitzki var, Pleiss var; Türkiye deseniz tam bir muamma (her zamanki huyumuzdur); pekii, ya grubun “öteki” takımı? İzlanda’dan ne haberler var?
Palsson’un güzelliği, skora çok geniş bir yelpazeyle gidebilmesi. Silahlarının hiçbirisi tam anlamıyla mükemmel değil belki, ama şimdilik bir Ponkrashov seviyesinde gezinse de İzlanda için kafi. Neyi hedefliyor İzlanda? Kendini ezdirmeyip, rüştünü ispatlamayı. Avrupa’nın kalburüstü liglerinde mücadele eden çok az oyuncusu olan İzlanda’nın burada portföyünü parlatmak ve deneyim kazanmak adına muazzam bir fırsat bulduğunu dile getirelim. Bir defa bu grupta yer almak bence onlar için olumsuz değil, aksine çok müspet bir durum. Çünkü yenilecekler, ama en iyilere karşı yenilecekler ve hep en güçlülere karşı kendilerini gösterme imkanı bulacaklar. Çiçeği burnunda bir Eurobasket takımına daha büyük ne yardım yapılabilir ki? Zira “kazanmayı öğrenmek için, evvela kaybetmesini öğrenmek gerekir”...
Bu isimler kadroda şu oyuncuları kesmeye çalışacak: Sigudarson ve Vilhjalmsson. Neden mi? Çünkü kadronun esas sıkıntısı, uzunlarda; bilhassa da pota altında ve bu yüzden bol bol kısa oyuncu oynatıyorlar her pozisyonda. Takımın yegane pivotu, takımın aynı zamanda açık ara en uzun ismi: 2.18’lik Nathanaelsson. Yetenekleri son derece kısıtlı olan, mücadele bakımından da takıma pek uymayan bu dev ismin kifayetsizliği yüzünden, genellikle 4 – 5 kısa ile oynamak zorunda kalıyor İzlanda. Tek devinin modern basketbola isyan eder bir yapıda olması da, İzlanda’ya tüm rakipleri karşısında bir ebat dezavantajı yaratıyor. Bunu örtme görevi de, takımı uçar tempo oynatmaya gayret eden bu iki oyun kurucuya, yani Sigudarson ve Vilhjalmsson’a düşüyor. Bu iki ismin ortak özellikleri, ikili oyun üzerinden gerek kendilerine gerek de takım arkadaşlarına yarattıkları pozisyonlar ve nokta atışı hızlı pas kabiliyeti. Bol bol dış şut kaçırsalar bile, her daim, o şutları atma ihtimali mevcut. Asiste yönelik değil, Isolation’a yönelik oyun yapıları onların hitap edecekleri kulüpleri de kısıtlıyor, takımın “takım oyununu” da. Ama, etkililer neticede… Zaten muhtemelen Hermannsson her ikisini de şutör guard mevkiine doğru itecektir.
Benzeri bir hadise, Gürcü sertliğiyle oynadığı için kadrodan Brynar Björnsson’u kesebilen ve son 12’ye kalan Ermolinskij için geçerli. Ekibin ikinci en uzun ismi olan bu oyuncunun boyunun sadece 2.02 olduğunu ve aslen oyun kurucu mevkisinde oynamasına rağmen bu takımda uzun forvet olarak bile boy göstermesi gerekeceğini söylersek, sanırım takımın fizik dezavantajı daha bir netleşir. Kısa forvet tabiatlı Magnusson ile ikisi, açık alanda doğru pozisyon alarak ribauntlara hükmedip asistler üretiyor, savunmada ise “kasaplık” yapıyorlar. Hülasa, takımın onlara bol bol ihtiyacı olacak.
Ne yaparlar? Bu oyun düzeninde, bizi iki – üç periyot zorlarlar. İtalyan’ları muhtemelen ikinci yarıda zorlar, ama yıkamazlar. Sırbistan, İspanya ve Almanya karşısında da, rakiplerinin yıldız uzunlarını tutamayacakları için, hezimet yaşarlar. Ama zaten amaç, 1 galibiyet elde edebilmek, veya eşdeğer deneyimler kazanmak. Stefansson’un da gözleri açık gitmez artık. Eğer ki aradan sıyrılabilirlerse, bunu İtalya maçı sayesinde yapacaklardır. Keşke bir diğer NCAA nefeleri Fridriksson da burada olabilseydi…
Yazar’ın notu: Bu satırlar yazılırken, Anadolu Efes’ten Eurobasket davetiyesine binaen müsaade almayı beceremeyen Heurtel’in yerine, Leo Westermann Fransa kadrosuna çağırıldı. Bir diğer değişiklik de, sakatlanan Todic’in yerine alınan Drasko Albijanic oldu. Westermann, rolünü büyütmez de takımı oynatmayı amaçlarsa, katkı yapar. Todic’in yokluğu ise Boşnaklar’ın pota altını iyiden iyiye zayıflattı..
Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın
mail: efe.ozenc@abcspor.com
twitter: @efe_ozenc