
En büyük problemi bize De Colo yaşattı. Sinan’ın maça “düşük” başlaması ve savunmada beklediğimiz sertliği ortaya koyamaması bunda en büyük etkendi.

Kaçan şutlardan sonra topa baskı yapmamız ve De Colo’nun 3 sayı tehdidine önlem alarak yaptığımız alan savunması ile hücum organizasyonlarını bozduk. Diaw’ın da erken 2 faulle kenara gelmesini Ersan ile çok iyi değerlendirdik, maça hücumda da iyi başladık.
Ancak korktuğumuz başımıza geldi. Yanlış şut tercihleri ve basit top kayıpları onları havaya soktu, istedikleri tempoyu buldular, kronik hale gelen geri koşma problemimizi cezalandırmaya başladılar. Bu bölümde yakaladıkları 7-2’lik seriye karşılık savunmamızı sertleştirdik, panzehirimiz olan alan savunması ile beraber Ersan ve Bobby’nin hücumdaki liderliği ile biz de 8-0’lık seri yakaladık.
İlk periyodda ilk beşimizden hiç vazgeçmedik ve maçın içerisinde bu sayede kalmayı başardık, onlar ise 8 oyunculuk bir rotasyon kullandılar ilk 10 dakikada. İkinci periyotta oyuncularımızı dinlendirmek için rotasyona gitmek zorunda kaldık. Furkan Aldemir, Ersan’ın bıraktığı yerden ribaund katkısını verdi ama maalesef tunuvanın formusuz ismi Melih ve Barış’dan yine hiç katkı alamadık.
İlk yarının son bölümünde Bobby kenardayken hücumda hiç organize olamadık, üst üste yaptığımız top kayıpları Fransa’nın maç boyu bulamadığı tempoyu getirdi, seyirciyi de ayağa kaldırdılar, buldukları kolay sayılarla öne geçtiler. Bitime 2 dakika kala pota altı savunmamızın da çökmesiyle beraber 14-0 seriyi yakaladılar ve farkı da 9 sayıya çıkardılar, 5 dakika boyunca sayı atamadık ki Parker ve Diaw bu bölümde oyunda yoktu.

Biz benchten katkı alamamaya devam ederken onlar 3.periyotla beraber Fournier ve Lauvergne’i devreye sokmayı başardılar, Parker’ın 5 sayıda ve Diaw’ın 4 sayıda kaldığı bir günde bu iki isim potamıza toplam 24 sayı gönderdi.
3. periyodun 5. dakikasında Fransızlar’ın topu çemberin “içerisinden” almasına hakemlerin izin vermesi ve ardından koç Ataman’a çalınan teknik faul tüm ritmimizi bozdu. Tam farkı 7 sayıya indirdiğimiz ve ivmeyi yakaladığımız bu bölümde bu “hata” canımızı çok sıktı, seyircinin de tekrar oyuna girmesini sağladı, farkı tekrar çift hanelere çıkardılar. MAÇIN KIRILMA ANI’ydı maalesef!!!!
Bu andan itibaren guardımız tam anlamıyla düştü. Hücumda yorgunluk iyice çökerken maç boyu kullandığımız 59 topun 26’sını kullanan Dixon ve Ersan’ın elleri titremeye başladı. Savunmada ise konsantrasyonumuzu ve inancımızı kaybettik. İlk yarının aksine potamızı hiç savunamadık, Fransızlar sürekli penetre ederek rahat sayılar buldular, farkı giderek açtılar.

Sinan ve Melih’in etkisiz olduğu bölümlerde koç Ataman onlara fazla sabretti. Özellikle De Colo’nun etkinliğini azaltabilmek adına Göksenin’i daha erken sahaya sürüp, Fransız guardı yıpratabilirdik. Farkın açılmasında ve Fransa’nın tempo bulmasında saha içerisindeki lider, beklentilerin aksine Parker yerine O’ydu ki maçı da 15 sayı, 7 ribaund ve 7 asist ile tamamladı.
Bunun yanında alan savunmasından çabuk vazgeçtik, sadece dönem dönem kullandık. Özellikle Parker’ın oyunda olduğu her dakikayı mutlaka alan savunmasında ısrar ederek oynamalıydık. Bu kadar yetenekli ve yaratıcı oyunculara sahip Fransa karşısında maalesef maçın çoğunluğunda adam adama savunma yaptık.
Cehennem grubundan 3 kritik galibiyet alarak ikinci tura çıkan ve bize bu heyecanı yaşatan 12 dev adama kendi adıma teşekkür ediyorum ama bu maçta bu kadar erken pes ettikleri için de sitemlerimi iletiyorum.
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz