https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

EFES FIRSAT TEPTİ

Okunması Gerekenler

Basketbol tarihimize altın harflerle yazılmış, bir çok başarıya ev sahipliği yapmış olan Abdi İpekçi’de, son kez bir temsilcimiz Avrupa kupası maçına çıktı. 12.000 taraftarın ve eski oyuncuların doldurduğu basketbol mabedinde, adeta eski Efes Pilsen ruhu canlanmıştı maç öncesinde. Lacivert Beyazlılar Abdi İpekçi’ye Final Four bileti ile veda edebilmek için, müthiş bir konsantrasyonla çıktılar maça.

 

“Gergin başlangıç”
Maça Doğuş ve Spanoulis’in arasındaki gerginlik ile başladık. Kaptanın, rakibinin ayağındaki kanamayı hakemlere göstermek istemesi üzerine, gerginlik büyüdü ve oyuncumuza teknik faul geldi. Ama bu olay salonu ateşledi, Olympiakos’a deplasmanda oynadıklarını hemen ilk dakikalardan hissettirdik.

 

“Granger’dan alevli giriş”
İlk dakikalarda hücumda problem yaşamadık. Brown’ın Printezis’e karşı ve Granger’ın Mantzaris’e karşı agresif oynamaları, sürekli potaya gitmeleri ile kolay sayılar bulduk, Olympiakos’un tüm savunma dengelerini bozduk. Granger’dan tam 10 sayı geldi ilk 3 dakikada. Savunmadaki etkinliği ve sertliği ile tanınan Mantzaris’i, maça geldiğine pişman etti tecrübeli oyun kurucu.

 

“Savunma bakanlığı iş başında”
Savunmada ise 3.maçta bıraktığımız yerden devam ettik. Dunston ve Doğuş, çemberi göstermedi Yunan oyunculara. Granger’ın da kısalara yapılan baskıya eşlik etmesi sonucu, çaldığımız toplarla koşmaya başladık ve Cedi de hızlı hücumları hatasız bitirdi. Neredeyse kusursuz başladığımız maçta, daha ilk 5 dakika geride kalmışken farkı çift hanelere çıkarmıştık.

 

“Çabuk toparlandılar”
Olympiakos çabuk toparlandı ve savunmada vidaları sıktılar. Her topu, adam değişerek savunmalarına ceza kesmek için ters eşleşmeleri aradık, ama bunları kovalayacağız diye fazla durağanlaştık hücumlarda, kısır bir döngüye girdik. Onlar da tehlike anında camı kırarak, topu alçak postta Printezis ile buluşturup, üst üste sayılar bulup, ardından da kenardan gelen Papapetrou’dan katkı alıp, 8-0’lık seri yakaladılar, maçtan kopmadılar.

 

“Ribaundlara konsantre tam”

İkinci çeyrekte ise, savunmadaki sertliği devam ettiren isimler kenardan gelen Paul ve Honeycutt oldular. Atletizm seviyesini öyle bir yukarı çektik ki, Olympiakos kısaları potayı göremediler. Spanoulis’in de kenarda olduğu bu bölümü çok iyi değerlendirdik. Ayrıca Kirk’ün de oyuna girmesiyle Honeycutt ile birlikte ribaundları domine etmeye başladılar. Savunma ribaundlarına takım olarak konsantre olarak yine koşmaya başladık, farkı tekrar çift hanelere çıkardık.

 

“Waters-Green ikilisi ters geldi”
Kenardan gelen Waters’ın Granger üzerindeki sert baskısı ve hakemlerin de buna izin vermesi ile hücumda organize olmakta çok zorlandık, hatta basit top kayıpları da gelmeye başladı. Paul ve Thomas’ın birlikte parkede yer almaları, yaptıkları şut seçimleri, bir türlü 3 sayı isabeti bulamamaları yüzünden hücumda yine durduk. Olympiakos ise Green liderliğinde sürekli potaya giderek ya skor buldu, ya da savunma dengemizi bozarak ceza atıcılarını, başta Papanikolaou’yu devreye soktu.

 

“Potadan çok uzak kaldık”
Çeyreğin son bölümünde Brown ve Granger’ın oyuna girmesiyle, birebirlerde etkili olarak hücumda biraz rahatladık ve nihayet üretmeye başladık. Ama potadan çok uzak oynamaya başladık ve özellikle Dunston’ı kullanmayı unuttuk. Onlar ise Green ve Spanoulis’i birlikte sahada tutarak üretmeye devam ettiler; ilk çeyrekteki savunma sertliğini ortaya koyamadık. Soyunma odasına giderken Olympiakos’un maça ortak olmasına izin verdik.

 

“Sakallı ve üçlük yağmuru”
İkinci yarıya maalesef üçlük yağmuru ile başladı Olympiakos. Savunmada kaymalarda problem yaşamamız, sahaya iyi yerleşen rakibimizin boş atışlar bulmasına neden oldu. Sakallı sazı eline aldı ve yine müthiş bir sekans sergiledi artarda attığı üçlüklerle. Sadece Spanoulis değil Papanikolau ve Mantzaris’den de ekstra üçlükler yedik ki bu daha kritikti. Şutlar girmeye başlayınca savunmamız ister istemez potadan uzaklaşmaya başladı; bu sefer de Printezis’in birebirlerini kullandılar boyalı alanda.

 

“Granger-Heurtel birlikte”
Neyseki biz de akıllıca Brown ile Printezis’in üzerine giderek karşılık verdik. Bunun yanında Granger-Heurtel ikilisine dönmemiz ile hücuma istediğimiz hareketi getirdik. Granger penetre paslarla savunmayı açarken Heurtel de Birch’ün adamı üzerinden oynadığı ikili oyunlar sonrası bulduğu koridorları, potaya giderek skora çevirdi.

 

“Rotasyon da hücum verimliliğimizi yükseltmedi”
Çeyreğin son bölümünde koç Perasovic çift guardın yanında çift uzuna da dönerek, hücumda Olympiakos’un ikili oyun zaafını kullanmak, artı boyalı alan savunmasını sertleştirmek istedi. Savunmada istediğimizi aldık, ama hücumda maalesef üretmekte zorlandık ve bir türlü skorda öne geçemedik.

 

“Başımızın belası Waters-Green”
Son çeyreğe yine Waters-Green ikilisi ile başlayan koç Sfairopoulos kontrolü ele aldı. Printezis ve Spanoulis’in kenarda olduğu dakikalarda kısalara baskıyı arttıran, hücumda topu iyi paylaşarak sürekli penetre ederek oynayan Olympiakos’dan maalesef 7-0’lık seri geldi.

 

“Sakallı karşısında kimseyi tanımadı”
Heurtel’i savunma direnci düşmesin diye, kenarda tutmak zorunda kaldı koç Perasovic. Ama o kenardayken hücumda organize olmakta çok zorlandık, Granger ilk yarıdaki performansından çok geride kaldı. Savunmada da Heurtel’in kenarda olması pek de bir şey fark ettirmedi. Maalesef Sakallı, Doğuş karşısında yokken ne Granger’ı ne de Cedi’yi dinlemedi ve ikili oyunlar sonrası savunmadaki her açığımızı gerek potaya giderek akıllıca işledi, gerekse perdeyi alttan geçen kısalarımıza cezayı kesti gönderdiği üçlüklerle.

 

“Dağınık hücum ettik, Olympiakos savunmasına tosladık”
Anadolu Efes ilk yarının aksine hücumda bir türlü üretemedi. Direksiyonu Granger ve Heurtel’e fazlasıyla bırakmamız, her şeyi onlardan beklememiz ve bu serideki en büyük hastalığımız olan hücumda durağan oynamamız, Olympiakos’un ekmeğine yağ sürdü. Zaten savunmayı sertleştiren rakibimize karşı bu şekilde oynayarak üretmemiz çok zordu ki, 7 dakikada sadece 3 sayı üretebildik.

 

“Sıfır organizasyon, zorlama hücumlar”
Son bölümde de hücumda yanlış seçimler yapmaya devam ettik. Öyle ki Honeycutt’ın elinde patlayan, son topu onun kullanması gereken bir çok hücum izledik. Ayrıca başta Honeycutt olmak üzere, bu kritik dakikalarda faul çizgisinden de sürekli hata yaptık. Zaten hücumda hiç üretemediğimiz bu dakikalarda nefes alma fırsatını da böyle teptik.

 

“Spanoulis ve hücumdaki dağınıklığımız”
Birebir savunmada bir türlü Spanoulis’e çözüm üretemeyen, hücumda da ikinci yarıda ilk maçtaki gibi dağınık bir performans sergileyen Anadolu Efes, maalesef Abdi İpekçi’ye mağlubiyet ile veda ederken, Final Four biletini de zora soktu. Elimize gelen büyük fırsatı teptik ve artık zorlu Pire deplasmanında bir kez daha kazanmaktan başka çaremiz kalmadı.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

Mail: fersu77@yahoo.com

Twitter: @fersudeniz

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular