DURDURUN DÜNYAYI
Hayat denilen şey 3 bölümdür, dünyayı değiştireceğini sandığın bölüm, değişmeyeceğini anladığın bölüm ve dünyanın seni değiştirdiğini anladığın bölüm demiş feylesof. Güzel demiş..
Bu ülkenin de kendine has bir futbol dünyası var hatta bir futbol sofrası var.
Yok öyle sofrada istediğim kişiyle otururum, istediğim gibi otururum.
Sofra bir kere yer sofrası, bağdaş kuracaksın, çatal bıçak da yok, elle yiyeceksin. Siyasiler baş köşede oturacak, medya mensupları tam ortada, onlar yemeye başlamadan sen başlamayacaksın. Spor dünyasının dayıları olur, onlara da sofranda yer vereceksin, sofranda teknik adamlar olacak ama bu sıralar yabancıları pek sevmezler, takımın ağabeyleri de sofrada özel ilgi ister, sofraya kabul etmemek hiç olmaz. Bunlardan birini sofradan kovduğun anda sen de aç kalırsın..
Dünya Ali Koç’u henüz değiştirmedi o çok belli de, dünyayı değiştireceğini mi sanıyor, değişmeyecegini anladı mı Ali Koç, o belli değil işte.
Bir şeylerin değişmesi gerekiyordu, değiştir diye yetkiyi taraftarın büyük çoğunluğu verdi, o da yıktı, dağıttı, eyvallah ama şimdi taraftar bu durumdan acayip şikayetçi, acaba sorun bizde mi?
Ben kendi adıma bu seneyi sildim ama korkarım seneye de olmayacak, Ali Koç çok geç öğreniyor.. Koeman da gidici olduğunun sinyalini verdi, taraftar Ersun Yanal nidalarıyla antrenman basıyor, Ali Koç kontrolü taraftara kaptırmaktan korkuyor, ne yapacağını bilmiyor,60 dakikada 70 karar değişiyormuş gibi geliyor bana. Ersun Yanal haftaya imzalar da diyemiyorum, imzalamaz da, öyle bir durum..
Aslında olay ne Aykut meselesi ne Cocu ne de Koeman.. Fernandao, Giuliano ve Josef’in yeri dolmadı, Jailson’u ayır bir kenara, gelen yabancıların alayı sorunlu transferler.. Faydasızlar.. Teknik- taktik meselesi değil, Ersun da gelse, Mourinho da, bi cacık olmayacak, kan dökmeye gerek yok yani. İlla ki kan dökeceksen Comolli orada ki; bence o bile dursun, tazminat almasın en azından..
Önümüzdeki sezonu kesin göremem diyen hocanın takımı bugün Kasımpaşa ile oynadı ve o hoca çıkarabileceği en iyi 11’i çıkarmıştı sahaya.. Slimani’ye belki itiraz gelir ama Ekici orta sahada, Barış sağ kanatta.. Daha ne olabilir ki? Malzeme bu.. 4-4-2’den de tekrar tek santrfora dönmüş, orta saha zayıf düşüyor diye.. Barış defansif anlamda problemli, Valbuena ha keza, Ekici de presçi değil, tercihler normaldi, Fenerbahçe geriye düştü, 10 dakikada 2 gol birden bularak öne de geçti ama koruyamadı.. 14 maçta topladığı 14 puanla taraftarını farklı bir heyecana doğru itmeye devam etti..
Kasımpaşa hem ayağa iyi pas yapan hem de çok iyi kontraya çıkan takım, üstüne önde de iyi bastılar, ilk kontra denemelerinde de penaltı buldular, Harun yine iş başındaydı Allahtan..
Fenerbahçe’nin hocası sağdan, Barış’ın tarafından etkili olmayı düşünmüş ama hücumda istediklerini yapamadı öğrencileri.. Üçüncü bölgede çok top kaybı yapıyorlar, dönen reboundlar rakipte kalıyor ve orta saha rakip tarafından çok çabuk geçiliyor.. Sanıyorum son haftalardaki en bariz sıkıntı bu.. O zar zor gelişen atıklarda da son vuruş yapılamıyor..
Kasımpaşa bu zaafiyetten 25. dakikada Diagne’nin kafasından golü bulduktan sonra Fenerbahçe adeta silkindi.. Valbuena daha fazla ortaya gelmeye başladı, Ekici Barış’a yaklaştı, Elif daha fazla öne çıktı ve Fenerbahçe orta sahada hem daha kalabalık oldu, hem de aradığı pas ritmini yakaladı. Yapılması gereken buydu maçın başından bu yana.. Sağlı sollu gelen ataklarla da ilk yarı biterken Neustadter’le beraberliği buldu, uzatma dakikalarında da Özgür’ün kendi kalesine attığı ilginç golle de ikiyi..
Bir takımı rezil de eden vezir de eden orta sahası.. Fenerbahçe orta sahası yenilen golün ardından alan paylaşımı anlamında doğru bir düzene geçti ve karşılığını aldı.
Fenerbahçe bu orta saha dizilişini daha fazla yapmalı diye düşünüyorum ama kolay görünmüyor.. Eldeki malzeme çok uygun değil.. Çok yaşlı ve çok genç oyuncular var, takım öz güveni düşük, geriye dönüşü sıkıntılı kanat forvetler var.. Olmaz yani.. Kadro mühendisliği yanlış yapılmış..
İkinci yarıya moralli de başladı Fenerbahçe, topu yere indirmek ve kanatları da etkin kullanmak konusunda da çok etkiliydi ama 54.dakikada bu kez de Skretel kaçırınca Diagne’yi skora denge geldi ve Fenerbahçe o dengeyi bozamadı.
46.dk da Slimani topu 1 metreden içeri vursa bambaşka bir ikinci yarı da izleyebilirdi futbol severler o da ayrı bir konu.. Bir takımın forveti gol atma özürlüyse o takım küme de düşer bu da ayrı bir konu..
Dengeyi bozmak için Fenerbahçe cok istekliydi ama olmadı.. Ekici’nin sakatlanması şanssızlık demeyeceğim artık, bu kadar sakatlanan başka oyuncu görmedim ben Rıdvan’dan bu yana, at olsa vururlardı, o derece yani.. Yerine Benzia girdi, Koeman ne yapsın? Adamın elinde tek hamle oyuncusu var o da Frey, onu da sol kanatta oynatmayı tercih etti.. O da orada kayboldu gitti.. Koeman gerçekten ne bekledi Frey’den kanatta, çok merak ediyorum..
Fenerbahçe’nin bir atağında Barış’ın vuruşunda top rakibin kolundan sekti, ilk yarıdaki penaltı pozisyonunun aynısıydı ama bu sefer penaltı verilmedi, o da enteresan bir durum olarak çok konuşulacak diye tahmin ediyorum, Ali Koç çıkıp iki laf eder mi, onu da bilmiyorum..
Fenerbahçe’ de bugün kimseyi beğenmedim.. Barış Ayew kadar oynuyor eyvallah ama yetmez.. Eljif yine vasattı.. Her iki genç oyuncu da defansif yeteneklerini geliştirmezlerse seneye yok olurlar..
Harun, cepheden iyi, blokaj iyi, penaltı tahminleri süper, konsantrasyon 10 numara, refleks mükemmel ama yan top maalesef çok zayıf.. Neustadter ve Skretel Diagne’yi birer kez kaçırdılar.. Diagne konusunu çalışmamış teknik ekip.. Topal eski formundan çok uzak, Slimani ise bitik..
Fenerbahçe zor günleri hayırlısıyla atlattı, daha zor günler bekliyor.. 14 maçta 14 puan hayra alamet değil, eskiden şöyle başlık atarlardı, Durdurun dünyayı inecek var diye.. Ali Koç bir şeyler yapmak zorunda, gerekirse ara transfer.. Ciddi ciddi durdurun dünyayı diyorum..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
