Bilardo Sporundaki milli gururumuz Semih Saygıner der ki; bilardo oyununda top bir zavallıdır. İstakayı elinde tutan ustaysa top her emre itaat eder.
Koskoca iki kale direği arasında kaleci de bir bilardo topu gibidir. Bir zavallıdır.
Yeter ki sen topun şiddetini ve hedefini doğru ayarla ve doğru vuruşu yap. Kaleciyi ters köşeye falan yatırmana bile gerek yok mesela şu futbol spikerlerinin klişesi gibi “doksan diye tabir edilen yere” vur topu çok yavaş vurmamak kaydıyla kesin gol.
Üstad Alex De Souza topu yan ağlara doğru vururdu hep.
Mesela bi de Yekta penaltısı var, o topu kurtaramayacak kaleci yok.
Bi anlamda penaltı kullanmak gerçekten teknik işi. Bir de bunun üstüne zeka faktörünü koyuyorsanız, kalecinin fiziğine ve atletik yapısına göre hedef tercihi veya onu aldatacak veya sinirlendirceek hareket yapma vs gibi işte siz harbi penaltıcısınız.
Aynı şeyler kaledeki kişi için de geçerli, o da penaltıyı kullanan oyuncunun konsantrasyonunu bozabilir, topa gelişinden nereye vuracağını hissedebilir, çevikse kesinlikle kurtarma şansı var, heybetli bir fiziği varsa penaltı atan oyuncuyu etkileyebilir.
Bunların bazıları da zeki kurtarış olarak nitelendirilir, tıpkı zekice, tarihi Panenka penaltısı gibi.
Şimdi nette bulduğum bu kurtarış aslında zekice ama kural dışı.
Topa vuruyormuş gibi yapıp kaleciye fake gösterip vuranların penaltısı gol oluyorsa bunun da kurtarış olması lazım.
Kurallar öyle demese de bana göre düdük çaldı mı iş bitmiştir. O kaleci de topu kurtarmak için elinden geleni yapmalıdır.
Kurallar kaleciyi çizgiye sabitliyor, top hareket etmeden kıpırdama diyor. Buna rağmen de penaltı kaçıyor işte.
Ben hakem olsam bu acar Arap kaleciyi ödüllendirip oyunu devam ettirirdim.
Keyifli seyirler.