CHELSEA dendiğinde, herkesin aklına Abramovich gelir ama aslında direksiyonun başında olan kişiyi belki çoğu kişi bilmez; Marina Granovskaia.
1975 doğumlu Rus-Kanadalı iş kadını, ünlü oligarkın Londra’daki sağ kolu, hatta bir bakıma yetki anlamında “kendisi” idi.
Moskova’da yabancı diller üzerine eğitim alan ve Abramovic’in sonraları 7.5 milyar Euro’ya sattığı Sibneft’te işe başlayan “Demir Leydi” lakaplı Granovskaia, İngiliz kulübünün aldığı ve sattığı tüm futbolcuların kontratları için kulüpler ve oyuncu menajerleriyle masaya oturan tek isimdi.
Futbol dünyasındaki en etkili kadın yönetici, kulüp içinde ve Abramovich gözünde o kadar etkiliydi ki, patronunun kovduğu Jose Mourinho’yu bile geri getirmeyi başarmıştı!..
Chelsea’nin genç oyuncu politikasından tutun, pilot takımları Hollanda’nın Vitesse Arnheim kulübünün idaresi de ondaydı.
Fernando Torres, Eden Hazard transferleri olsun, Çin’e Oscar ve Ramires’i 100 milyon euroya satmas, Nike ile yapılan senelik 60 milyon sterlinlik anlaşma dahil masadaki imza için tek yetkili isimdi.
Ama en dikkat çekeni, John Terry ile sözleşme için pazarlık masasına oturduğunda, verdiğinden çok daha fazlasını isteyen kaptanın restini görüp, odadan kovmasıydı.
22 senede 713 maça çıkmış takım kaptanına, take it or fuc.ing leave it* (kabul et ya da si. git) dediği epey yankı uyandırmış ama sonrasında böyle bir diyalog olduğu yalanlanmıştı.
The Times onun için “Most powerfull women in football” demişti ve haklıydı da…
Malum savaş sebebiyle Abramovich geri çekilmek zorunda kalınca, kendi de, 2014-22 yılları arası futbol direktörlüğü yaptığı Chelsea’deki görevinden ayrıldı.
2021 Golden Boy en iyi kulüp direktörü ödülünün de sahibi olan Demir Leydi, ünlü Rus Oligark ile beraber girdiği Ada futbolundan, onla beraber çıktı.