https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

DEĞİŞİM ŞART

Okunması Gerekenler

Göztepe seyircisinin cezalı olması aslında büyük avantajdı Fenerbahçe için.

Coşkulu bir seyirci önünde sert bir deplasman olacağına son derece rahat bir ortam buldu sarı lacivertliler. Gönül isterdi ki maç Atatürk Stadı’nda olsun, hatta tüm tribünler Fenerbahçe seyircisine açılsın. Senelerdir bir lig maçında Fenerbahçe’yi seyretmeyi özlemiş İzmir ve çevre illerden gelenler 50.000 kişiyle dolursun stadı. Zaten bomboş stadyumlarda oynanıyor ligimizde çoğu maç, fena mı olurdu futbola susamış onbinlerin bu maçı izlemesi?

 

İstemedi Göztepe yönetimi bunu. 300 kişilik yer ayırmayı tercih etti Bornova Stadı’nda. Halbuki Atatürk Stadı’nın İstanbul’daki Olimpiyat Stadı’ndan farkı yok. Görsel olarak dolu tribünler güzel gözüküyor ama tezahüratlar uçup gidiyor, sahaya etki çok az oluyor. Dolayısıyla takıma dezavantaj yaratmadan, hem kasalarını doldurabilirlerdi hem de ligimizin renksiz tribünlerine biraz da olsa renk getirirlerdi. Takip edebildiğim kadarıyla çok medeni, barışçıl ve düzgün bir başkanı var Göztepe’nin. Kendisine sormak istiyorum:”Ne oldu,boyun mu uzadı? Şu maçı açsaydın Fenerbahçe taraftarına maçı mı kaybedecektin?” .

 

Neyse belki de ben abartıyorum şu deplasmana gitme imkanı bulamadığım için, o yüzden biraz sahanın içine dönelim. Fenerbahçe maça çok güzel bir golle başladı.Mehmet Topal’ın İsmail’e ara pası, İsmail’in topu kesmesi ve Alper’in vuruşu mükemmeldi. Bu golün takımı iyice morallendirmesi beklenirken Volkan Demirel’in anormal hatasıyla yenilen gol bir çuval inciri berbat etti. Kimse kusura bakmasın Volkan’ınki hata falan değil. Resmen fotoğraf çektirmek istedi ve yüzüne gözüne bulaştırdı.

 

Alper ilk yarıda iyiydi, Isla-Dirar ikilisi beraber oynadıkça daha etkili olacaklar, Valbuena içinse ayrı bir paragraf açmak lazım.  Sürekli topu istemesi,oyunun içinde olması, sorumluluk alması, duran topları kullanışı mükemmel. Keşke onu bir kaç sene daha önce alabilseydik, çok daha fazla yararlanırdık kendisinden. Ama her maç üzerine bu kadar yük binerse ilerlemiş yaşıyla nasıl kaldırır koca sezonu bilemiyorum. Şimdiden o kadar önemli hale geldi ki takım için Skrtel ile beraber şu anda en vazgeçilmez oyuncu konumunda.

 

Bunlar olumlu gözüken tarafları Fenerbahçe’nin ancak maalesef olumsuzluklar biraz daha fazla durumda. Özellikle 2-2’yi yakaladıktan sonra iyice baskı kurmamızı bekledim ben. Tam tersine son bölüm en kötü oynadığımız anlara sahne oldu. Alper’in yorulması da bunda etkili oldu mutlaka ama yine de daha fazla pozisyon yakalamamız gerekirdi. Demek ki fizik olarak henüz istediğimiz seviyede değiliz.

 

Aykut Hoca Graz maçlarını Topal’sız oynamıştı. Tek oynayan Jozef takımın en iyilerindendi. Bugün Topal takıma döndü ve Jozef vasatlaştı farkında mısınız? Yediğimiz 2.golde de hatalıydı. Mehmet Topal ise ilk goldeki katkısına rağmen daha sonra bol pas hatası ve etkisiz oyunuyla dikkat çekti. Hadi bu ikiliyle çıktık maça ama başarılı olamadık, keşke Aykut Hoca hiç olmazsa son 15-20 dakika birini değiştirip risk alsaydı bari, çünkü belli artık üretemiyor takım. Açıkçası ben böyle bir tercih bekledim hocadan ve yapmadığı için hayalkırıklığına uğradım.

 

Tabii hücumdaki etkisizliğimizi konuşurken Van Persie’den söz etmemek olmaz. Senelik 5 milyon Euro maaş alıyorsun. Paranda pulunda gözümüz yok, helal-i hoş olsun. Allah daha çok versin ama biraz oyna be güzel kardeşim. Hala güçsüzsün, 3.senen Fenerbahçe’de hala boru gibi bir şutunu, rakip stoperleri peşinden sürükleyip atacağın bir golünü bekliyoruz. Eğer tek hedefin sezon sonu bonservissiz şekilde yetiştiğin kulüp olan Feyenoord’a dönmekse uzatmayalım bu işi, kafanı Fenerbahçe’ye vermeyeceksen şimdiden ayıralım yolları. Bizim için çok önemli bu sezon artık kaybedecek bir yılımız daha yok. Gönlün yoksa söyle, biz de geç olmadan bakalım başımızın çaresine. İstediğimiz çok ta fazla bir şey değil. Senden sadece 1 yaş genç olan Valbuena’ya bak yeter, onun isteğinin arzusunun yarısını sahaya koy, koyamıyorsan da Rotterdam biletini Mayıs’tan Ağustos’a çek lütfen.

 

Bir  sözüm de Fenerbahçe yönetimine. Evet çok uğraşıyorlar transferleri tamamlamak için. Bu işler kolay değil onu da bilyorum ama şu Guliano transferi çin ligin başlamasını mı beklemek lazımdı? Van Persie’yi yedeklemek için bu kadar beklemek hata değil mi? Bu takımın ihtiyaçları taa geçen sezondan beri bas bas bağırmıyor mu? Üç tane santraforumuz var; Van Persie, Soldado ve Fernandao, üçü de hazır değil ve esas önemlisi üçünün de kanat oynama özelliği yok, yine yanlış bir kadro mühendisliği yaptık gibi geliyor bana, inşallah yanılırım.

 

Şu maçtan 3 puan alabilseydik çok çok ihtiyacımız olan havayı yakalardık hiç olmazsa. Umarım haftaya yeni transferlerle Trabzon karşısında havamız değişir az da olsa. Bir de unutmayalım havayı değiştirmek için kadroyu da değiştirmek gerekir genelde. Bugün biz büyük çoğunluğu geçen sezonki oyunculardan oluşan bir takımla çıktık sahaya. Aykut Hoca yeni oyuncuları yavaş yavaş monte edeceğini söylemişti. Aman hocam , ”değişim şart” ,lütfen fazla geç kalma.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

EKSİKLERLE

Abdi İpekçi spor salonu demeye devam edeceğiz. Bir yerin yıkılıp yeniden imar edilmesi ve son yıllarda isminin değiştirilmesi özellikle "Mustafa...

Benzer Konular