Darüşşafaka Doğuş Sezon Değerlendirmesi
Henüz lige yeni çıkmış bir takımın ligde liderlik için mücadele etmesi, filmlere konu olabilecek bir mücadele. Filmin sonu final oynamak ya da şampiyonluk gibi mutlu sonla bitmese de, bir proje takımı olan Darüşşakafa Doğuş için ilk sezon başarılı geçti. Önümüzdeki sezonlarda bunun üzerine koyarak daha büyük başarılar elde edilmeye çalışılacak.
Oktay Mahmuti’nin Gelişi
İkinci ligden Orhun Ene başantrenörlüğünde şampiyon olarak birinci lige çıkan Darüşşafaka Doğuş, Ene ile yollarını ayırarak tecrübeli koç Oktay Mahmuti’yi başa getirdi. Bunun yanında Doğuş Grubu’nun bütçe desteğiyle birçok transfer yaparak sezona başladı. Bunlar arasında en dikkat çeken oyuncular; Lietuvos Rytas ve Litvanya formaları ile çok başarılı maçlar çıkaran Renaldas Seibutis, yerli rotasyonuna önemli bir ekleme olan Mehmet Yağmur, Oktay Mahmuti ile daha evvel de çalışmış Göksenin Köksal ve Jamon Gordon, boyalı alanın etkili oyuncularından Ersin Dağlı, Ermal Kurtoğlu ve Gasper Vidmar ile iyi bir şutör olan John Shurna ve Taylor Brown’dı. Bir evvelki sezondan takımda kalan Lynn Greer, Erbil Eroğlu, Ersin Görkem, Nedim Yücel ve Metin Türen ile de geniş bir kadroya ulaşıldı.
İlk Yarıda Beklentilerin Üzerine Çıkıldı
Darüşşafaka Doğuş, sezona iyi başlayarak, ilk 3 maçını kazanmayı başardı. Ayhan Şahenk Spor Salonu’ndaki atmosferden yararlanarak, seyircinin rakip üzerinde yarattığı baskıyı da iyi kullandı. Muratbey Uşak Sportif ve Banvit deplasmanlarında alınan yenilgiler sonrasında, farklı galibiyetler ile yoluna devam etti. İlk yarının son haftalarında alınan Galatasaray Liv Hospital ve Anadolu Efes mağlubiyetleri, deplasmanda Fenerbahçe Ülker’i yenerek telafi edilmeye çalışılsa da, ilk yarı 2.sırada tamamlandı. Bu sıralama birinci ligde henüz ilk sezon olması nedeniyle, sürpriz olarak nitelendirilebilecek bir sıralamaydı.
Darüşşafaka Doğuş görece zayıf rakiplere karşı rahat kazanırken, güçlü takımlara karşı zorlanan ve diş geçiremeyen bir görüntüdeydi. Türkiye Kupası’nda da bu sorun baş gösterirken, çeyrek finalde Rönesans Ted Kolejliler farklı geçilirken, yarı finalde Anadolu Efes’e yine farklı kaybedildi.
İlk yarıda yük hem organizasyon, hem sayı hem de asist açısından Gordon’un omuzlarındaydı. Seibutis, Shurna ve Ersin Dağlı sayı anlamında Gordon’a eşlik ederken, Vidmar ve Ermal da boyalı alanda etkili oluyordu. Taylor Brown’dan ise beklenen katkı alınamadı. Göksenin Köksal da Oktay Mahmuti mentorluğunda hücumda kendini geliştiriyor, savunmada da o bildiğimiz baskıyı hissettiriyordu.
Büyük Transfer Jordan Farmar
Sezonun ikinci yarısına Darüşşafaka Doğuş da, en büyük rakiplerinden olan Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes gibi bir oyun kurucu transferi ile girdi. Oktay Mahmuti’nin daha evvel de çalıştırdığı Jordan Farmar, Darüşşafaka Doğuş kadrosuna katıldı. NBA’de önemli takımlarda oynamış ve şampiyonluklar yaşamış bir oyuncu olan Farmar’ın önemli katkı vermesi bekleniyordu. Bu hamle; Taylor Brown’dan beklenen skor katkısı gelmeyince, Gordon’un da sırtındaki yükü azaltmak adına yapılmış bir hamleydi.
Sezonun ikinci yarısına Darüşşafaka Doğuş inişli çıkışlı bir grafik ile başladı. Farmar’ın takıma katılması, Gordon ve Greer gibi oyuncuların rolünü ve aldıkları süreleri etkiledi. İkinci yarının ilk maçında Beşiktaş Integral Forex farklı geçilirken, ikinci maçında içeride Rönesans Ted Kolejliler maçı mağlubiyetle kapatıldı. Sonrasında iyi bir seri yakalayan takım, Trabzonspor Medical Park, Tofaş, Pınar Karşıyaka ve Galatasaray Liv Hospital gibi sert takımları deplasmanda yenmeyi başardı. Ancak içeride Eskişehir Basket’e karşı sürpriz ve Anadolu Efes ile Fenerbahçe Ülker’e karşı da yine farklı mağlubiyetler aldı. Böylece sezonu 3.sırada çeyrek finalde evsahibi avantajını ele geçirerek bitirdi.
Play-off’ta Hayal Kırıklığı
Darüşşafaka Doğuş; evsahibi avantajı ile başladığı çeyrek final serisinde Trabzonspor Medical Park’a hem kendi sahasındaki hem deplasmandaki maçı kaybederek, elendi. Bu maçlarda, biri uzatmaya gitmesine rağmen, sadece 76 ve 71 sayı bulabilen takım kötü bir performans gösterdi. Farmar, Gordon, Seibutis gibi skorer oyunculara, boyalı alanda da ikili oyunları kolay bitirebilen Vidmar, orta mesafe şutları yüzdeli atan Ersin Dağlı ve önemli bir silah olan Ermal Kurtoğlu sahip olunmasına rağmen bu kadar düşük sayılarda kalınması, elenmeye yol açan etkenlerin başında geliyordu. Takım içi organizasyonun iyi olmaması, bu silahların kullanılamamasına yol açtı. Farmar’ın sayı ortalaması yüksek olsa da, takım arkadaşlarını oyuna sokmada yetersiz kalması, takımın daha ileriye gitmesini engelledi.
Darüşşafaka Doğuş’un geçtiğimiz sezon Avrupa kupalarında mücadele etmemesinin onlar için negatif bir etki yarattığını düşünüyorum. Birçok transfer ile kurulmuş geniş kadro, haftada tek bir maç oynaması nedeniyle motivasyonu yüksek tutamadı ve maçlar arasındaki uzun zaman nedeniyle kadronun birbirine adaptasyonu da zor oldu. Örneğin Eurocup’ta alınabilecek olası galibiyetler takımı birbirine daha çok kenetleyebilir ve farklı bir hava oluşturabilirdi. Yaş ortalamasının yüksek olması, sezon sonundaki en önemli anlarda düşüşe sebep oldu.
Euroleague Macerası Başlıyor
Önümüzdeki sezon Darüşşafaka Doğuş tarihinde ilk kez, Doğuş Grubu’nun bütçe anlamındaki desteği sayesinde Euroleague’de mücadele etmeye hak kazandı. Bu doğrultuda Farmar takımdan ayrılırken; Reggie Redding gibi iyi bir skorer, Milko Bjelica gibi tecrübeli bir oyuncu, Oğuz Savaş ve Ender Arslan gibi önemli Türk oyuncular kadroya katıldı. Takımın yaş ortalamasının düşürülmesi ve yoğun tempoyu kaldırabilecek oyuncuların kadroya katılması gerekiyor. Oktay Mahmuti tecrübesi yol gösterici bir etken olsa da; Euroleague’de ve Türkiye Ligi’nde başarılı olunması için kadro yapısının doğru oluşturulması gerekiyor. Hücumda çeşitliliğinin sağlanması ve savunmada sertlik dozunun arttırılması öncelik verilmesi gereken konular.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : derya.cerasi@abcspor.com
twitter : @deryacerasi