BEN BU LAKABI SONUNA KADAR HAKETTİM ABİ-3!
“Ben bu LAKABI sonuna kadar hakettim abi” adlı yazı dizimizin bugün ki konuğu Arif Kocabıyık.
Nam-ı diğer Dansöz Arif !
1958 İzmir doğumlu futbolcu Göztepespor’da başladığı spor yaşantısındaki hızlı yükselişinin hemen ardından1981 yılında Fenerbahçe’ye transfer oldu.
Artık tüm Türkiye tanıyordu Dansöz Arif’i.
Türk futbol sahalarının gördüğü en teknik 10 oyuncudan biriydi desem abartmış olmam.
Top ayağına adeta yapışırdı. Sanki rakibin içinden geçerdi çalım atarken.
Çoğunlukla sap kanatta oynamakla beraber kapalı trübünün gölgesinin düştüğü yere göre maç içinde de yer değiştirirdi.
Taraftarlar oldu bitti severler teknik topçuyu.
Arif de onlardan biri olduğundan sevilirdi trübünlerce.
Arif’in kıvraklığı sadece yeşil sahalarda değildi.
Hem yeşil çuhalarda hem de gece kulüplerinin dans pistlerinde de kıvraktı.
İşte o yüzden de Dansöz Arif derlerdi.
Zirvede olduğu dönemlerde pek çok ünlü bayan sinema sanatçısı ve şarkıcıyla da ismi anıldı.
Çapkın adamdı vesselam.
Fenerbahçe’de oynadığı dört sezon içinde istikrarlı bir grafik sergileyemedi.
Özel hayatındaki düzensizlik Onun sahadaki futbolunu etkiliyordu.
Ayrıca takım oyuncusu da değildi Arif. Kollektif oyun anlayışı çok zayıftı.
Topla oynamayı o kadar çok severdi ki; Onun için ” çok şahsi oynuyor” derlerdi.
Ama kardeşim, nasıl da yakışırdı top ayağına?
Kaleciden gelen degajı iki büklüm olmuş vaziyette göğsüyle bir stop edişi vardı ki; sanki hala dün gibi hatırımda.
Hiç unutmam, yıllarca konuşacağımız bir derbi geyiğine de konu olmuştu.
Dansöz Arif Fenerbahçe’de oynuyor. Bir Galatasaray maçı.
Kalede kaleci Eser.
Bir top attılar defansın arkasına, Arif yakaladı.
Kaleci Eser’le başbaşa penaltı noktası civarında.
Topa vuracakmış gibi yapıyor, Eser atlıyor.
Eser atlar atlamaz topu başka tarafa çekiyor.
Abartısız 4-5 kere Eser’i yatırdıktan sonra topu yuvarladı boş kaleye.
Keyiften dört köşe olmuş Ali Şen’in demeci ertesi gün tüm gazetelerdeydi.
– KALECI ESER’i MAHKEMEYE VERECEĞIM !
Başlığın altında da sebebi yazıyor Arif’in golüne gönderme yapılarak:
– Kaleci Eser çimlerimizi yoldu !
Hakikaten de Dansöz Arif çimleri yoldurtmuştu Eser’e.
Biz de yıllarca bu geyiği yaptık, çıldırttık Galatasaraylıları.
Arif’in istikrarsızlığı Fenerbahçe’de ki ömrünün uzun olmamasına sebep olmuştu. İşler kötü gidince fatura ona kesildi.
Gece kuşu dediler, pavyondan çıkmıyor dediler ve kestiler biletini.
Eeee, iyi topçu. Hemen kulüp buldu kendisine.
Galatasaray maden bulmuş gibi hemen atladı üstüne.
Belli ki onlar da bıkmışlardı çim yoldurtma geyiğinden.
Galatasaray’daki ömrü daha uzun oldu Arif’in. 99 maça çıktı sarı kırmızılı formayla.
Ama can çıkıyordu, huy çıkmıyordu.
Jupp Derwall üstüne çok düştü. Onun için çok çaba sarfetti.
Ama bir türlü takım oyuncusu yapamadı Arif’i.
Onun hakkında şöyle bir röportajını hatırlıyorum Derwall’in:
– Aslında Brezilya Milli takımında oynayabalilecek bir yetenekte. Bir roman mahallesinde yetişmiş. Çok ezilmiş. Hala kendisini ispat etme, ezilmişliğinin intikamını yeteneğiyle alma pesinde.
Topu ayağına aldığında her şeyi unutuyor. Maçı unutuyor, skoru unutuyor.
Sadece show yapma peşinde.
Böyle takım oyuncusu olunmaz. O yüzden Arif yedek kalıyor demişti.
Galatasaray’ın yarı final oynadığı Şampiyon Kulüpler Kupası onun zirvesi oldu. Bir takım oyuncusu gibi oynamaya başladı ve çok faydalı buldu.
Bu durum sadece bir sene sürdü ve sonrasında eski Arif olarak Galatasaray’dan ayrılmak zorunda kaldı.
Sırasıyla Göztepe, Bursaspor ve Elazığspor formalarını giydikten sonra da aktif futbol yaşantısını noktaladı.
Bugünlerde ne yapar, ne yer, ne içer bilmiyoruz.
Hatırımızda kalansa Arif’in attığı ince çalımlar, kıvrak hareketleri.
Kendisini burdan sevgi ve saygı ile anmak istiyorum.
Seni çok özledik Arif Abi !