En önemlisi fire vermeden Sami Yen’ e çıkmaktı. Bunu başardık. Yarın Galatasaray Rize’de puan kaybeder mi kaymetmez mi bilemiyorum ama ne olursa olsun, her şartta galibiyet için gitmeliyiz oraya diye düşünüyorum. Hele hele 6 puan farkla gidersek maç berabere bitse bile işimiz mucizelere kalır artık. Hazır ivmelenmişken, güzel de bir hava yakalamışken Sami Yen’de dananın kuyruğunun kopacağı maçı alıp gelmeliyiz.
Bugün biraz kafalarda o maç vardı belli ki. Avrupa Kupası maçlarının göbeğine denk gelmesi de etkili olmuştu. Konsantrasyon biraz dağınıktı. Maça iyi başlamadık. Kötü oynarken de golümüz geldi neyse ki. Bugün gollerimiz zaten hep baskı yediğimiz bölümlerde geldi,tam zamanında imdadımıza yetişti. Daha da zorlanabileceğimiz, sonunu zor getireceğimiz bir maçtı aslında. Neyse ki kazasız belasız atlattık.
Bu zorlanmanın sebeplerinden biri yine orta sahayı vermemizdi. 3-4-1-2 sistemindeki 1 pozisyonunu oynayan Tadiç zaten merkez orta sahanın biraz yumuşamasına sebep oluyor. Bunu daha önce söylemiştik. Farklı rakiplere karşı orta sahayı zaman zaman bıraktığımızı, rakibin rahat top yaptığını dile getirmiştik. Son dönemde 4’lünün ortasında Szymanski ve Fred oynuyordu. Bugün Szymanski cezalı olunca Mert Hakan geçti oraya. Zaten ofansif bir orta göbeğe sahipken biraz daha yumuşadık. Szymanski’nin dinamizmini, enerjisini aradık. Mert Hakan tüm iyi niyetine rağmen maç temposunu da bir miktar kaybetmiş olmanın sebebiyle o enerjiyi koyamadı sahaya.Böylelikle rahat top yapan bir Kasımpaşa çıktı ortaya.
Bir de bizim kolay top kayıplarımız eklendi buna. Usta oyuncular Tadiç ve çok efor sarfeden Fred bile bolca kayıp yaptı. Amrabat bazen tembel paslar attı. Talisca pek oyuna giremedi. Bu maçta geriye düşmemiş olmamız işimize geldi doğrusu. Biraz dağınık, biraz disorganize bir oyun sergiledik. Maç 2-1’e gelince de hepimiz ”eyvah” dedik ister istemez.
İşte orda eli bandajlı bir adam girdi sahaya. Sırtı dönük topları almaya başladı. Takımı rahatlattı. Gizli oyun kurucu gibi oynamaya başladı. Bir de nefis asist yaptı, ilk goldeki Fred’in nefis asisti gibi. Oyunumuz bambaşka bir şekle büründü. O adam elinde iki kırıkla oynayan kaptanımız Edin Dzeko idi. Zora giren maçın güle oynaya bitmesi onun eseriydi.
Bundan sonra da işler umarım istediğimiz gibi gider. Önce Sami Yen’de galibiyet sonra da rakibimizin daha zor gözüken fikstüründe kaybedeceği başka puanların ardından çok özlediğimiz şampiyonluğa ulaşırız. O kupa da bunu belki en çok hakedenlerden biri olan büyük kaptanımız Edin Dzeko’nun ellerinde yükselir.
Umarım ve dilerim ki bu senaryo gerçekleşir. Bu büyük karakter de Fenerbahçe tarihinde unutulmaz bir yere yerleşir..
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72