Hayır, bu futbolla olmaz.
Çok zor olur işimiz.
Çekirge son bir kaç maçtır olduğu gibi yine sıçradı ama bu her zaman gerçekleşmez.
Papaz her zaman pilav yemez.
Bu futbolu düzeltmemiz lazım.
Lamı cimi yok.
Son söyleyeceğimi baştan söylemiş olayım.
Böyle gitmez.
Ha, düzelir mi Fenerbahçe’nin oyunu ? Elbette düzelir.
Bir defa tekniğinden taktiğinden önce, biz havamızı kaybettik.
İlk olarak bunu kabul edelim.
Rüzgar Galatasaray’ın arkasına geçti.
Biz ise 3-0’lık Kadiköy’deki yenilginin altından henüz kalkabilmiş değiliz.
Tek tesellimiz son dakikalarda da olsa son maçlardan galip ayrılmamız.
Diyebilirsiniz ki, bu takımın fizik gücünü, sonuna kadar mücadele etmesini ve hırsını gösteriyor. Evet, doğru. Ancak bu yeterli değil. Eski coşkumuz yok. Gol geciktikçe panik havasına giriyoruz. Öne geçince sakin kalamıyoruz. Eğer galibiyet serisine devam ederken oyun kalitemizi de yükseltirsek kaybettiğimiz özgüven geri gelir. O yüzden önce Kasımpaşa sonra da zorlu AdanaDemir deplasmanından alınacak 6 puan ve iyi oyun şartoğlu şart.
Oyuna demişken : Sezon başı bambaşka bir top oynuyorduk. Rakibe yapılan ön alan baskısı. Dar alana sıkıştırılan oyun. Çabuk geri kazanılan toplar ve rakibi dengesiz yakalayarak girdiğimiz bol pozisyon. Biz bunu izledik, büyük takım oyunu dedik, özlediğimiz futbol diye tanımladık. Bu oyun içerisinde tempolu,mücadeleci, güçlü oyuncular ön plana çıktı. Mesela Crespo yıldızlaştı. Ancak artık rakipler başka bir oyun oynuyorlar. Topu bize veriyorlar. Bizim ön alan baskımıza izin vermiyorlar. Bizi ”set oyunu” oynamaya zorluyorlar. Bu da ”yaratıcı” oyuncu ihtiyacını doğuruyor. Bu sefer Crespo tarzı oyuncular sırıtıyor. Rakip defansı açmakta zorlanıyoruz.
Bugün sadece Crespo kötü değildi. Szalai müthiş bir gol pası vermiş olmasına rağmen çok pas hatası da yaptı. Irfan Can bir türlü etkili olamadı. 2.devre başında 8 numara pozisyonuna geçtiğinde, ki hep soruyorduk acaba o mevkide oynar mı diye, iyice aksadı. Rossi bal yapmayan arıydı, 2.yarı iyice kayboldu. Valencia ve Batshuayi de istenilen seviyede değillerdi. Oyuna girenlerden beni en çok hayalkırıklığına uğratan ise Alioski oldu. Samet’i de unutmayayım. Umut’un golü de dahil olmak üzere bir kaç kez arkasına yakışmayacak şekilde adam kaçırdı. Emre Mor da aradığımız yaratıcılık eksikliğine ilaç olamadı.
Neyse ki şans yanımızdaydı. Son dakikada çekirge yine sıçradı. Hakem kararları muhakkak konuşulacaktır. Fenerbahçe’nin golleri tertemiz, son dakikada iptal edilen Ümraniye golü de %100 faul. Buradan kimse ”bakın Fenerbahçe’yi de kolluyorlar” mesajı çıkartmasın. Kararlar tartışmasız şekilde doğru. İlla bir şey tartışacaksak Fenerbahçe’nin 2.golünde 5 metre geriden çıkan Valencia’ya nasıl ofsayt kaldırdılar, ya da sayılmayan Ümraniye golünde Batshuayi’nin formasından çekilmesini nasıl orta hakem en baştan görmez? Esas sorular bunlar.
Ancak biz bunları geride bırakıp önümüze bakalım. Muhakkak ama muhakkak moralimizi yüksek tutalım. Bu işler hava işidir. Bir bakmışsın rüzgar birden başkasının arkasından esmeye başlamış. İki maç puan kaybına bakar. Biz enseyi karatmayalım.
Biliyorum moraller bozuk. Oyunumuz ışık vermiyor. Ama mücadeleyi bırakmak ta bize yakışmaz. Tamı tamına 17 maç var daha oynayacağımız. Önce Kasımpaşa sonra Adana Demir, sonrasına sonra bakarız.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72
