Bisiklet sporU dendiğinde, Z kuşağı için ilk akla gelen isimler Pogacar, Evenepoel, Roglic, Cancellera olsa da, eskilerden bir Yamyam ya da orjinal lakabı ile Cannibal Eddy Merckx efsanesi vardır (tam ismiyle Edouard Louis Joseph Merckx).
Hem iyi bir yokuşçu, hem iyi bir sprinter, hem iyi bir rulör; yani bir futbolcu düşünün ki, hem Messi, hem Van Dijk hem de Gerard olsun!..
800’den fazla yol yarışına katılan ve 525’ini kazanmanın yanı sıra rekorlar kıran, velodromda yarış kazanabilen “safkan bir bisiklet yeteneği” idi Belçikalı sporcu.
Eddy Merckx kariyeri boyunca 13 sezon yarıştı. Bugüne dek 9-10 yıl süreyle profesyonel yarışlarda yarışan isim sayısı bile 1 elin parmağından az iken!..
** 1967 ile 1977 yılları arasında, Fransa ve İtalya Bisiklet Turu’nu 5’er defa ve İspanya Turu’nu 1 kez kazanarak, toplam 11 büyük tur zaferiyle tarihin en fazla büyük tur kazanan ismi oldu.
** Fransa Turu’nda 34 etap, diğer büyük tur etaplarıyla birlikte toplamda 64 etap kazanarak en çok etap kazanan bisikletçi oldu.
** 7 defa Milano – San Remo yarışını kazanan tek isim.
** 19 defa tek günlük anıtsal zaferi var ki, bunun üstünde özellikle durmak lazım çünkü tüm anıtsal yarışları en az 2 defa kazanan başka bir bisikletçi bulunmuyor.
** 1972’de saat rekorunu kırdı ve bu rekor ancak tam 28 yıl sonra Chris Boardman tarafından kırılabildi.
7 Haziran 1945 yılında Belçika’nın Meensel-Kiezegem köyünde dünyaya gelen Eddy Merckx için söylenen “eğer O bir yarışa başlarsa, diğer yarışçıların ikinci sırayı almak için yarışacaklarını kabul eder” cümlesi o kadar doğruydu ki…
Merckx’in bu görkemli dominasyonu, neredeyse her yarışı kazanma geleneğine Fransa Turu’nun efsanevi direktörü Jacques Goddet “Merckxissimo” adını takmıştı. Uzun favorileri, her zaman cilalı saçları ve giyim tarzıyla yarıştığı dönemin en önemli, en ikonik hatta birçoklarınca pist dışında da en popüler ismiydi.
Yaşadığı elim bir kaza bile (takım arkadaşı Fernand Wambst hemen orada vefaat etmiş, o da ağır yaralanmıştı) şampiyonluklarını engelleyememişti efsanenin. Kaza sonrası omurgası tam olarak iyileşememesi ve seleye rahat şekilde hiçbir zaman oturamamasına rağmen!..
1969 yılında Tour de France’da, iniş, dağ, sprint demeden her kulvarda kazanmasından iki ay sonraki bu kazada leğen kemiği başta olmak üzere birçok kemiği kırılmış ve 6 ay yataktan kalkamamıştı.
Acaba bu talihsiz kaza olmasa (çünkü 1969 senesi piki idi), çıtayı daha da yükseğe çıkartabilir miydi? Her zaman bir acabası olacak kalacak zihinlerde…
İtalya Turu, Fransa Turu ve Dünya Şampiyonası’nı kazanan bisikletçilere verilen ve bisiklet sporunda “Triple Crown of Cycling” olarak bilinen ünvanın ilk sahibi olarak tarihi yazan kişi da oydu.
Eddy Merckx sanki kısa mesafe yarışlarında gibi, yarışların her km’sinde sprint atabilen bir bisikletçiydi. Yorulmak bilmez, pes etmez, makinevari bir fizyolojik yapıya sahipti.
Merckx emekli olduktan sonra da tutkusu olan bisikleti hiç bırakmadı. 1986 ile 1996 yılları arasında Belçika Milli Takımı’nı yönetti. Çeşitli yarışların organizatörlüğünü ve yarış direktörlüğünü üstlendi.
Uluslararası Bisiklet Federasyonu’ndan “20. yüzyılın bisikletçisi” ödülü alan sporcu, Belçika tarihinin de gelmiş geçmiş en iyi sporcusudur. İdolü de yine Belçikalı olan efsane sürücülerden Stan Ockers idi. Çok çok iyi ama O’nun gölgesinde kalan iki bisikletçi İtalyan Felice Gimondi ve İspanyol Luis Ocana ile yaşadığı, “ezeli rekabete varan” sayısız yarış, belgesellere bile konu olmuştu.
Aslında onunla ilgili her detayı kağıda dökmeye kalksak, yazı bitmez. Onun için biz yazımızı da tarihe geçen sözü ile bitirelim ”Farkı yaratam ekipman değil, sporcunun kendisidir. Bisiklet, Formula 1 değildir, yalnızca bir araçtır”.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: burak.belgen@abcspor.com
twitter: @BurakBelgen
