Galatasaray’ı yenince insan ister istemez umutlanıyor. Futbolculara bir özgüven gelir, daha coşkulu bir oyun oynarız diye düşünüyorsun ama olmuyor işte. Havamızı kaybetmemiz bir hafta bile sürmüyor. O kadar kötü oynuyoruz ki 1 puanı bile haketmiyoruz.

Daha önceki bir çok maçta olduğu gibi sadece İrfan Can’ın ayağına bakan bir takımdık bugün.O da zaten yaptığı asistle 1 puanı aldırdı. Mesut’u ise oyunun içine sokamadık yine, o da pek girmeye niyetli değildi hoş. Serdar Dursun da yine top tutamadı, pas istasyonu olamadı. Böylece hücumda renksiz, keyifsiz, dümdüz bir performans sergiledik.
Perreira ise çıkardığı 11’in dışında yaptığı değişikliklerle de çok konuşuldu. Rossi-Berisha çizgi kenarında belki 6-7 dakika beklediler, almadı bir türlü. Hele Novak atıldıktan sonra Szalai’yi almak için bir çok pozisyonu geçirmesi, adeta bilerek gecikiyor izlenimi yarattı. Takımın tek hücum tehdidi Irfan Can’ı çıkarıp Mesut’u oyunda tutması ise yönetime mesaj gibiydi. “Bakın sizin istediğinizi yapıyorum. Mesut’u hep oynat dediniz, işte oynatıyorum” diyordu sanki.
Açıkçası ben bu davranışlarda biraz provokasyon sezdim. Bu çok sıkıntılı ve düzeltilmesi gereken bir durum benden söylemesi.

Velhasılkelam keyfimiz yine kaçtı. Galatasaray maçındaki sevincimiz yine kursağımızda kaldı. Liderle aradaki fark 12 oldu. 1 puanı bile zor hakeden futbolumuzla taraftarımızı yine kanser ettik.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72