Galatasaray’ın berbat oynadığı ve tamamen şansıyla kazandığı ölümcül önemde bir oyun oldu. Telles’in yokluğunun takımın rakip sahaya geçmesinde ve de yerleşmesinde nasıl bir dezavantaja dönüştüğünü, takımın kalbi olan sol kanat varyasyonlarının sekteye uğradığını gördük.
Yasin ve Bruma’nın gününde olmaması da oyun kurgusunu bozan bir diğer faktördü. Melo’nun sakatlıktan sonra forma girmemiş olması, Sneijder’in al-ver yapacak partner bulamamasından ötürü etkisiz kalması Galatasaray’ın akordunu bozdu. Chedjou’nun Konya’nın bulduğu pozisyonlarda başrol oynadığını ve son derece dengesiz ve yetersiz bir savunmacı olduğunu birkez daha belgelediğini de söylemeliyiz. Muslera takımı taşımaya devam ediyor.
Kaptan Selçuk yine yorulmak bilmiyor ve asla vazgeçmiyor. Gemisini kurtardı ve bu O’na yakıştı. Burak bozuktu. Olcan savunma anlayışı, bölgesini kapatma ve yüksek yan topları kesmede başarılıydı. Hücumu da forse etti, tempoluydu. Emre Çolak oyuna girdikten sonra beklenen etkinliği sağlayamadı. Hamza hocanın haftalardır 2.yarılara, ilkyarı dökülen oyuncularla çıkması ve değişiklik yapmamakta ısrar etmesi de dikkatlerden kaçmamalı.
Sonuç itibariyle bu akşam Galatasaray takımı tempo, ritim, paslaşma, yardımlaşma, baskı kurma, kanat kombinasyonları ve pozisyon yaratma açılarından etkili olamadı. Tamamen azminin tetiklediği şansla maçı kazandı. Mutluluğun verdiği derin bir şüphe taraftarlarının akıllarına kazındı.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
gokhan.hasimzade@abcspor.com
@portaporta700