Çok üzgünüm ben de tüm Fenerbahçe’liler gibi.
Ağır geldi hepimize bu mağlubiyet.
Elbet bir gün bitecekti Kadiköy’de yenilmeme serisi ama keşke bu kadar sıkıntı yaşadığımız bir dönemde gelmeseydi böyle bir mağlubiyet.
Özellikle bu kadar dirençsizce ve kötü oynayarak yenilmek ağır geldi bana.
Hiç olmazsa kıran kırana oynayıp ta yenilseydik.
Oysa daha ilk 5 dakika gidişatın kötü olduğu belli olmuştu. Galatasaray çok kolay defansımızın arkasına sarkıyor, orta sahada rahatça top yapıyor, oyuna ilk 45 dakikanın tamamında hakim oluyordu. Biz ise bu oyuna karşı hiç bir reaksiyon, hiç bir taktik değişiklik göstermiyorduk. Tamam Tolgay sezon başından beri ligde hemen hemen hiç oynamamanın verdiği hamlıkla ne ofansif ne de defansif katkı sağlayamıyordu. Tolga ise zaten sol kanatta haftalardır hücum tarafımızı eksik bırakıyordu,aynı verimsizliği bugün de devam etti. Beni esas şaşırtan kendi yerine geçmiş olan Dirar’ın da çok etkisiz oluşuydu. E haftalardır düşüşte olan Ozan da kıpırdamayınca Kruse-Vedat ikilisi ileride hiç top alamadılar.
Tabi Ersun Hoca’nın Jailson’u stoperde oynatma ısrarı esas kendi ipini çekmiş oldu. Defalarca kritik hatalar yaptı Jailson. Yine de oynatmaya devam etti hoca. Gustavo’nun cezası sonrası beklenti farklıydı. Jailson gerçek yeri olan ön liberoda, onun yerine de gerçek bir stoper olan Falette oynayacaktı. Tercih etmedi Ersun Hoca bu dizilişi ve belli oldu ki çok büyük hata yaptı. Tüm oyunu Galatasaray’a verdi resmen. Ben 84-85’ten beri tüm Galatasaray maçlarına tanıklık ettim, hem Federasyon Kupası hem de Lig maçları. Çok ama çok kuvvetli Galatasaray kadroları gördüm, büyük yıldızlarla geldiler Kadiköy’e. Ancak ilk 45 dakikadaki kadar oyunu domine ettiklerini hiç görmedim.
Son galibiyetleri olan 1999-2000 sezonundaki maçın ilk yarısında da çok üstündüler ama o maçta bile çok zayıf kadrolu Fenerbahçe sahaya bir karakter koymuştu, neredeyse beraberliği yakalayacaktı.
Bugün ise oyunun hiç bir bölümünde takım taraftarı maçı alacağına inandıramadı. 4. hakem tabelayı kaldırdığında ve 10 dakika uzatma gösterdiğinde normalde taraftarda bir umut olur, ayağa kalkar, takımını destekler. Bugün Fenerbahçe taraftarı sahadaki berbat oyun yüzünden o desteği de veremedi. 10 dakika uzatma bile umutlandırmadı taraftarı. Ha burada ben taraftarı da eleştiriyorum, ne olursa olsun, daha etkili olmamız gerekirdi ama sahadaki oyun inanın taraftarı da abondone etti, dondu kaldı tribünler resmen.
Nasıl donmasınlar ki ? İlk devre bitmiş. Tek kelime ile ”berbat” oynamışız.
Kötü oyuna bir de aptalca ihmaller eklenmiş.
Onyekuru’nun defans arkası koşularına önlem alamamışız.
Duran top kullandığında rakipte tutman gereken iki kafacı var Donk ve Marcao, bunu bile becerememişiz. Rakibin oyunu istediği gibi yönlendirmesine izin vermişiz. Sonrasında ikinci yarıya çıkıyorsun ve hiç bir değişiklik yok. Demek ki Ersun Hoca ilk 45 dakika oynanan futboldan memnun. Bunun başka ne açıklaması olabilir ki ? İkinci devreye hocanın değişiklik yapmadan başlaması başlı başına bir skandal.
Sahada skandal da bir hakem vardı ama biz o kadar kötüydük ki, bugün oynadığımız oyundan sonra hakem makem konuşamıyorsun bile. Adama gülerler. Sen ne top oynadın, iki tane pas mı yaptın, bir tane organize atak mı geliştirdin? Galatasaray’ın etkili oyununa karşı ne çare ürettin diye sorarlar. Bunlara verecek cevabımız yok. Evet 21 yıllık seri bitti ama öncelikle bizim hatalarımız yüzünden bitti.
Şimdi nasıl toparlanırız bilemiyorum. Kolay değil. Sezonun kalan kısmı işimiz zor. Gercekçi olmak gerekirse Türkiye Kupası’nı almak ve ufak ta olsa bir moralle sezonu kapatmak ana hedef olabilir. Trabzonspor’u eleyerek alınacak kupa tam anlamıyla olmasa da bir teselli olacaktır. 4 hafta önce Başakşehir galibiyeti sonrası şampiyonluğun 1 numaralı adayıydık, nasıl bu hale geldik inanılır gibi değil. Bu durumdan herkes sorumlu, elbette hocanın da, yönetimin de, futbolcular ve biz taraftarların da hataları var. Umarım hepimiz yapılan hatalardan ders almışızdır ve gelecek sezon bunları tekrarlamayız.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alpealp72