https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BOGDANOVIC’İ BEKLERKEN

Okunması Gerekenler

BOGDANOVIC’İ BEKLERKEN

Yunanistan’daki ortamı seven ve oraya gitmek için fırsat kollayan bir kimse olarak Olympiakos-Fenerbahçe maçı bulunmaz bir fırsattı. Çocukluk yıllarından beri potaya beraber top attığımız basketbol müdavimi Hazım arkadaşımı Pire deplasmanına gelmeye ikna etmek hiç de zor olmadı. Moral bozucu Kazan ve Maccabi mağlubiyetleri, teslim bayrağını çok erken çektiğimiz Baskonia maçı ve kronikleşen OAKA sendromu psikolojimizi iyice bozmuşken, içeride Daçka’ya kaybedilen maç takımımızın mağlubiyete alıştığını gösterir gibiydi. Tam Pire deplasmanı sadece turistik bir gezi mi olacak diye düşünürken, Obradović ve askerleri beklediğimiz karakteri Moskova’da koydu. CSKA zaferi Olympiakos maçı öncesi bütün olumsuz havayı dağıttı. Printezis’in sakatlığından ötürü oynayamayacak olması bizim için şanstı.

 

Sahaya takımımız ısınmaya çıktığında orta seviyede bir uğultu çıktı ama Obradović sahaya çıktığında salon yıkıldı. Yunancaya hakimiyetimiz sıfıra yakın olsa da koro halinde hocaya feci küfürler edildiğini anlamakta zorlanmadık. Küfürlerden nasibini alan bir başka Fenerbahçeli ise Sloukas oldu. İşin ilginci güvenlik görevlilerinden bazıları da bu küfürlere katılıyordu.

 

Takımımız çoğu zaman yaptığı gibi hücumda rezalet başladı. Bu sezon sık sık şahit olduğumuz acele şutlara, uyurgezer savunmamız eklenince fiyasko bir ilk periyot oynandı. Spanoulis’in Birch’i ustaca topla buluşturması sonucu Birch 18 Olympiakos sayısının 8’ine imza atarken 6 da ribaund aldı. Papanikolau’nun bizim uzunlarımıza karşı verdiği mücadele takdire şayandı. Fenerbahçe’nin ne savunmada ne hücumda sahada olmadığı ilk periyot 18-9 bitti.

 

Biraz daha derli toplu hücumlar izlemeye başladık ancak Vesely dışında skor opsiyonu yaratamamış olmak 14. dakikada 13 sayı farkla geriye düşmemizi sağladı(26-13). Bu dakikada alınan mola da çare olamadı ve ‘serbest düşüş’ devam etti. Eric Green’in üçlüleri hançer gibi iniyordu. Obradović 2.48 kala bir kez daha mola alırken skor 37-17’ydi. Hücumda ve savunmada canını dişine takarak oynayan Olympiakos’a şans da yardım ediyordu. Mantzaris’in ilk yarının bitimine 1 dakika kala attığı şans üçlüğü rezil bir ilk yarı skoru çıkardı: 40-21. Vesely dışında sadece 2 saha içi isabeti Fenerbahçe basketbol takımı belki de bir rekora imza atıyordu.

 

İlk yarının ardından ortaya çıkan manzara şuydu: Olympiakos’un geçen haftaki Brose hezimetinden ötürü sahaya özür için çıkmış, hırslı ve istekli. Buna mukabil Fenerbahçe geçen hafta CSKA’yi yendiği için ‘eleğini asmış’! Obradović’in devre arası azarının sahaya nasıl yansıyacağını merakla bekliyorduk.

 

İkinci yarı rezalet oyunun devamına şahit olduk. Konsantrasyonumuz Koç Sferopoulos’un nasıl başarıyla Sloukas’ın ve Dixon’ın oyun kurmasını engellediğine, onların potaya gidiş koridorlarını nasıl başarıyla kapadığına kaydı. Üçüncü çeyrek kepaze bir skorla geçildi: 58-40.

 

Son çeyrek Bobby biraz direnç gösterdi ve 7-2’lik bir seri ile fark 60-47’ye geldi. Biraz savunmada vidaları sıkan Fenerbahçe Olympiakos’un paniklemesiyle 2.03 kala farkı 65-61’e getirdi ancak maç defalarca bize gelmesine rağmen öne geçemedik. 22-13’lük son çeyrek skoru maçı kazanmaya yetmedi. Kalinić’in son saniye üçlüğü geçersiz olunca maç 71-62 sona erdi.

 

Keşke takımımız maçın 5 dakikası yerine 10-15 dakikası hücumda ve savunmada diş gösterseydi de buradan bir galibiyet çıkarabilseydik. Baskonia, PAO, Olympiakos, CSKA ve Barcelona deplasmanlarını atlattığımız ilk devre bu maç ile sona erdi. İkinci yarıda fikstür bizden yana gözüküyor.

 

Yeni yılda Bogdanovic’li bir Fenerbahçe görmek dileğiyle herkese Pire’den sevgilerle…

 

mail: evrimcan.dogan@abcspor.com

EVRİM CAN DOĞAN

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular