*** Basketbolda final serisi başladı ve 2 maç sonunda durum 1-1. Sizce şampiyon kim olacak?
Fenerbahçe’nin Abdi İpekçi’den 1 galibiyetle Ataşehir’e gelmesi önemli avantaj. Fenerbahçe’de önemli soru hangi yabancının kadroda olmayacağı. Sezon başına göre yükselen formu ve savunma becerisine rağmen Kalinic ilk aday. Melih’in müthiş şut yüzdesinin yanına görmeye pek alışkın olmadığımız penetre sonrası atış ve turnikeleri eklemesi, Anadolu Efes cephesinde de Ivkovic döneminin sıradan oyuncusu durumuna düşen Cedi Osman’ın tekrar yıldızlığa yükselişi takımları adına büyük kazançlar.
Fenerbahçe Ataşehir’de 2’de 2 yaparsa Efes’in geri dönüşü çok zor olur.
*** Roland Garros’da tarihi bir başarıya imza atan Çağla Büyükakçay hakkında ülke genelinde geniş kapsamlı bir anket yapılmış. 100 kişiden 97 Roland Garros derecesini bilmezken, yarısından fazlası da adını bile duymamış, Yorumunuz?
Türk insanının genel kültürü zaten sıkıntılı. Kıbrıs nerede diye bir araştırma vardı, videolarını sonuna kadar izleyemeyip kapatıyorsunuz. Araştırmalarda hedef kitle önemli. Tenisle ilgili ailelere sormak gerek. Türkiye’de tenise yatırım yapan çok aile var. Yatırım yaparken derken ciddiyim, çocuklarının peşinden şehir şehir dolaşıyorlar. Tenis bursu almak için yabancı üniversitelerin kontenjanlarını takip ediyorlar.
Devşirme sporcularla geçici başarı peşinde koşan ülkemizde Çağla Büyukakçay bir çok genç sporcu için gerçek anlamda bir “idol”
*** Fenerbahçe’de seyirci Aziz Yıldırımcı, Anti-Aziz Yıldırımcı diye pasta misali ikiye ayrılmış durumda. Abdi İpekçi’de iki ayrı kutupta ve araları givenlik görevlilerince ayrılmış FB seyircisi gördük. Bundan sonra ne olmalı ve sizce bundan sonra ne olacak ?
Fenerbahçe’ye hiçbir faydası olmayacağı kesin.
Kimsenin toz kondurmadığı bir basketbol takımı sahadayken dikkatin başka bir yöne çevrilip kutuplaşmak en azından o takıma saygısızlıktır. Fenerbahçe taraftarının en kıymetli özelliği takımına bağlılığıdır. Kişiler için takım tutulmaz, kişiler yüzünden de takımdan soğulmaz.
Aslında o olayın yaşandığı gün Fenerbahçe’nin Mali Genel Kurulu vardı ve yönetim oy birliği ile ibra edilerek deyim yerindeyse “güvenoyu” aldı.
Tribünlerde Aziz Yıldırım lehine veya aleyhine bağırmanın Fenerbahçe yararına olmadığını düşünüyorum.
*** Enes Kanter ve Milli takım.Olimpiyat elemeleri için açıklanan kadroda Enes yine yok. Olayın sportif kalite ile alakalı olmadığı çok net. Bu konudaki yorumunuz?
Enes Kanter’in sosyal medya hesaplarında yazdıklarını okumak neden alınmadığını anlamak için yeterli olur.
*** Başa güreşen büyük kulüplerde, amatör şubelerdeki gelirlerin yanına bile yaklaşamayan gider tablosu.Eğer futbolda alınan vergileri amatör şubelere aktarma fikri kabul görmezse, gelirlerin giderleri yaklaşma şansı sıfıra yakın. Küçülmek mi, kapanmak mı, sizce çözüm ne olmalı ?
Fenerbahçe örneğinden gidelim. Her dalda şampiyonluğa oynayan şubelerden vazgeçmek, orta sıralarda mücadele eden hedefsiz takımlar kurmak bir tercih ama şimdi “tamam” dese de hal böyle olursa kimsenin mutlu olmayacağı bir tercihtir.
Vergileri amatör şubelere aktarmak devletin, altyapıdan gelen oyunculara fırsat tanımak ve değer vermek kulüplerin görevi olmalı.
Tek bir sponsorla finansman modeli de imkansız değil ama zor. Bir çok sponsorla devam edebilmek için de kulüplerin pazarlama faaliyetlerini hatır gönül ile değil, profesyonel kadrolar ile yapmaları gerek.
*** Milli Takım EURO 2016’ya hazır mı ?
Milli takım turnuvalara,hafta sonu ödevlerini Pazar gecesi yapan çocuk gibi son anda katılıyor. Öyle bakarsak turnuvanın en zayıf halkasıyız. Diğer taraftan WC 2002 ve Euro 2008’de sürpriz yapan bir Türkiye var. İlk maçımızda dağılmadan oynar ve makul bir skor alırsak yine bir sürpriz kovalarız.
*** Fenerbahçe’de Vitor Pereira görevde kalıyor. Gelecek sezon başarılı olabilir mi ?
Geçen sezon Fenerbahçe geriye düştüğü tek bir maçı dahi çevirip kazanamadı. Fenerbahçe tarihinde böyle kötü bir istatistik var mıdır araştırmak gerek. Pereira iki defa sahadan atıldı. Galatasaray maçında atılmaması hakem hatası. Robin Van Persie ile sezon başında sezona mal olabilecek bir kriz yaşadı. Hocanın transferi olarak bakılan Fabiano, Ba, Josef katkı vermekten çok uzaktılar. Takım ligde 3 gol üzerindeki ilk galibiyeti bitime 6 hafta kala alabildi.
Kupa Finaliyse tüm hatalarının klibi şeklindeydi. Hele maç bitmeden elinde kahve ile verdiği kulübedeki görüntüsü Fenerbahçelilerin yüreğini dağladı.
Özetle hocanın karnesi pek iç açıcı değil.Sanırım yönetim FFP’den ötürü hocayı kovup ilave bir maliyet ödemek istemedi.
Fenerbahçeli olarak yürekten dileğim hocanın gelecek yıl çok başarılı olması ama 2003’den beri sezon ortası hoca kovmayan tek kulüp olan Fenerbahçe bu geleneğini gelecek yıl Eylül’de bozarsa sürpriz olmaz.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com
twitter: @_bky