https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BKY İLE 7 SORU 7 CEVAP

Okunması Gerekenler

*** Fenerbahçe ligi 2.sırada bitirdi ve Şampiyonlar Liginde ön eleme oynayacak. Kısa bir sezon değerlendirmesi alaybilir miyiz?

Vardar felaketi Fenerbahçe’nin zaten pamuk ipliğine bağlı özgüvenini un ufak etti….O akşam, ligin neredeyse foto-finish ile biteceği, hele Fenerbahçe liderin 9 puan gerisine düştüğü zamanlarda kimsenin aklına gelmezdi…11 hafta dönüm oldu. Aykut Hoca gitti, geldi ve sonrasından 23 haftalık süreçte bu takımın topladığı puan 55 !

Peki Fenerbahçe neden şampiyon olmadı ? Önem sırasına göre sayalım.

İlk sıraya hakem kararlarını koyarım. Zira iki Galatasaray maçındaki skandalları “futbola bakalım, hakem konuşmayalım, Fenersen hakemi de yenersen” zehirleriyle açıklayamayız ! Sadece Galatasaray maçları olsa belki yine peki derdim. Ligin ilk haftasında Göztepe maçında avantajı geri sararak başlayan zincir, 55 faulün olduğu ama kırmızı kartın çıkmadığı Trabzon maçıyla devam etti. Koskaca Fenerbahçe Akihsar maçında hakem konuşmaz denerek Alper’in atılması, ikinci Akhisar maçındaki bir gol bir penaltının yok oluşuyla devam etti… Hata yapan tüm bu hakemler birer hafta sonra güle oynaya maça çıktılar. Fenerbahçe’nin 6cm nizami golünü veren yan hakem ceza aldı…

İkinci sırada bireysel hatalar var. Karabükspor’dan sonra bireysel hatadan en çok gol yiyen takım Fenerbahçe. Volkan ve Mehmet Topal gibi takımı toparlayacak oyuncular sezon başında felaket durumdaydı, onları kimse toparlayamadı.

Üçüncü sıraya sakatlıkları koyarım. Ligin gol kralı adayı Janssen’in talihsiz sakatlığı. Soldado’nun son 8 haftaki formunu geçen yılki sakatlığı nedeniyle lige yayamaması ama en önemlisi sezon başında orta sahada top alış verişi yapacak, duran top kullanacak, gol vuruşu yüksek Mehmet Ekici’nin sakatlığı. Bunlara sezon içinde başka sakatlıklarda ilave oldu.

Dördüncüsü, “Burası Kadıköy Buradan Çıkış Yok” sloganından uzak bir Kadıköy tribün atmosferi. Nedenleri ayrı bir yazı konusu olur. Ama lig bittiği gece bir arkadaşın samimiyetle yazdığı “bu kalitesiz korkak takım nasıl oldu da ligin en çok gol atanı oldu, biz mi bazı şeyleri yanlış gördük acaba?” benzeri sözüydü. Medyaya inat, Fenerbahçe korkak mı oynuyor, o halde bu hafta bir değil iki bilet alıyorum diyen vefayı çok özledik, anlatamadık.

Cenk’i satan, Arda’yı alan Beşiktaş ve Başakşehir kendi hatalarını yaptılar. Terim ‘in bu ülkede müridi sayılabilecek bir medyası var. Galatasaray tribünleri de onu seviyor. Onun gelişi Galatasaray’ı her alanda güçlü kıldı.

 

*** Sarı lacivertli futbolcuların taraftara sitemi oldu ve iç saha maçlarında gerekli desteği alamadıklarından yakındıklar. Şampiyon GS 17 maçı sadece FB beraberliği ve 49 puanla geçerken, Fenerbahçe tam 14 puan kaybederek 37 uan toplayabildi. Sadece bu sene özeli değil, son 2-3 senedir eski caydırıcılığını yitirmiş gözüken Kadıköy atmosferi için de birkaç cümle lütfen..

Sezon içinde defalarca yazdık, tekrara düşmeyelim. Kadıköy 2 senedir rakipler, hakem, hata müfettişi medya için bir cennet haline döndü.

Daha ikinci hafta kendi oyuncusunu ıslıklayan bir kitle ortaya çıktı, bu durum trajikomik bir hal aldı. Göztepe maçının son dakikalarında ıslıklar içinde ortayı yapan Dirar’dı ve o top gol oldu !

Son Konya maçında skor 3-2 olduğunda taraftarın bir bölümü maçı bırakmış, futbolcular sahtekar diyordu. Belki sahtekardır bilemeyiz ama gerçek olan Fenerbahçe 1 gol yese ligi 2. değil 4.bitiriyordu… Hangisi daha kötü, bilerek mi bilmeyerek mi yapmış olmaları ? Kestirmek çok zor…

Futbolcuların ve Aykut Kocaman’ın bu ıslıklama yuhalama işi takıma zarar veriyor, lütfen yapmayın demeleri bile tartışıldı…Medyada bunlar gayet medeni protestolar diye bu durum normalleştirildi. Sosyal medyada Fenerbahçeli kimliğiyle yer alan gerçek ve sanal kişiler, türlü hesaplar ile taraftar her zaman haklıdır dediler…

Fenerbahçe kendini koşulsuz seven taraftarını özlüyor.

“İyi futbol izlemek istiyoruz” gibi muğlak ifadelerle dolu seyirci, bir hata olsun da tepki göstereyim diyen bir grup maalesef Fenerbahçe’nin yürekten seven taraftarına üstünlük kurdular.

 

** Geçen haftanın en önemli konularından biri de, 19 Şampiyonluk kazanan (olması gerekeni 28 aslında ama!) Fenerbahçe’nin 59 sonrası lig sezonlarını tam 22 kez 2.sırada bitirmesiydi. Bu konuyla ilgili de 1-2 cümle lütfen…

Bununla ilgili uzun bir yazı yazdım. Bağlantısını aşağıya kopyalım. Her ikinciliği aynı torbaya atamayız. 2005-06, 2009-10, 2011-12 şampiyonluklarını Fenerbahçe hak etmedi mi, kendi hatasıyla mı ikinci oldu ? Bu yılki ikincilik sıradan bir sezonun ikinciliği mi ? İkinciliği tartışırken lige bulaşmış “şaibeyi” meşru hale getirmeyelim.

Fenerbahçeli olduğunu örtmeye çalışmayan birisi olarak , bir sporcu velisi olarak, 1977’den beri ligi izleyen birisi olarak, dünya liglerini futbol tarihini araştırmayı seven birisi olarak bu hoyratça sevme anlayışını, beğenmeme halinin çok sağlıksız olduğunu söylemek zorundayım.

Sadece Fenerbahçe için geçerli değil tabii, ülke için… Avrupa liginden elendiğinde Florya’yı basmaya gelen taraftar, 8 ay sonra orada seviniyordu.

İkincilik başarı mıdır ? http://bozkurtyilmaz.blogspot.com.tr/2018/05/ikincilik-basar-mdr.html

 

*** Yetki sizde olsa, bu kadroya kaç mevkiiye takviye yaparsınız ve sizce muhakkak kalması gereken oyuncular kimler?

Yetki bende olsa Aykut Kocaman’ı mutlaka kulübün içinde tutarım. Sol stoper, yerli kaleci, sprinter özelliği olan bir sol açık, (12 kısıtlamasına  girmemesi için tercihen yerli) bir forvet alırım. Ancak dövizin durumu ortadayken çok fazla hamle beklemek gerek…

 

** Seçim tarihi yaklaşıyor ve camia içinde heyecan dorukta. Hem kim kazanırdan çok başka bir konuya değinip, seçim tarihinden bahsetmek istiyorum. Sezon bitti ve seçim sonrası mazbata o bu derken en az 1 ay daha geçecek ve atı alan Üsküdarı geçip, kulüpler sezon planlarını çoktan yaptığı için boşta kalacak kaliteli oyuncu sayısı fazlasıyla daralacak. Bu seçim “hangisi seçilirse seçilsin” hızlı ve doğru hareket edebilme adına sezon içi olsa (en azından Mayıs ortası) çok daha mantıklı olmaz mıydı?

Seçimden bir gün sonra Fenerbahçe’de ne değişecek uzun uzun tartışabiliriz ama Mete Kalkavan veya beyaz tv değişmeyecek…

Kim kazanırsa kazansın futbol takımı için planlarının hazır olduğunu düşünüyorum. Bir vakit kaybı olmaz. Boşa çıkacak bonservisi elinde bir futbolcu Fenerbahçe’yi bekler… Yine de haklısın, Haziran’da 8-10 günlük gecikme olabilir.

Belki her iki aday da Aykut Kocaman ile devam der ve endişeler boşa çıkar…

 

** Yakındoğu Ünv. çok hızlı şekilde girdiği basketbol sularından yine çok hızlı bir şekilde çıktı ve resmi açıklama ile şubeyi kapattı. Niye girdiler, niye çıktılar, amaç neydi, gelecek sezon için anlaşılan oyuncular, sözleşmesi devam edenler, bu konuda neler diyeceksiniz?

Futbol tarihinin Adalet takımı gibi oldular. Piyasayı allak bullak ettiler, Fenerbahçeli olduklarını söyleyip Fenerbahçe’ye zarar verdiler, oyuncu ayarttılar ve parayı bastırıp aldılar. Sonuç ?

Ama bu konuyu biraz bekleyelim tekrar konuşalım derim. Milli takım hocasına, Işıl Alben’e teklif götürmüş bazı oyuncular ile söz kesmiş bir kulübün bu kapanış kararı ilginç…

Fenerbahçe her kulvarda ezeli rakibi Galatasatay ile mücadele etse hayat ne kadar kolay olurdu… Bilmem anlatabiliyor muyum ?

 

** Euroleague F4 sona erdi ve Fenerbahçe finalde Real Madrid’e kaybederek sezonu 2.sırada kapattı. 4 sene üst üste Final Four, 3 sene üst üste final, 1 şampiyonluk ve bu sene özelinde kısa bir değerlendirme lütfen.

Fenerbahçe’nin Sakarya Bld lig maçını izlerken tek tek oyunculara baktım, çok üzüldüm, içim yandı çünkü şampiyonluğu hak etmişlerdi diye düşündüm. Herhalde bir çok sporsever de benzeri şekilde düşünmüştür.

Yine Nisan başından itibaren formunu zirveye çıkaran bir Fenerbahçe izlemiştik. Kusursuz paslaşmalar, müthiş savunma gayreti, kusursuz spacing…

Zalgris sürpriz olarak gelmediğini kanıtlayarak bize karşı çok iyi direnç gösterdi. Biz gerçek oyunumuzdan ancak bölümler sunduk ama Boby Dixon çıktı maçı aldı. Belki bunu bir alarm olarak görmeliydik…

Finalde Real Madrid gelsin diyenlerdendim. Real Madrid ne kadar şampiyon gibi oynadıysa Fenerbahçe de o kadar düzen dışına çıktı. Nunally, Guduric gibi beklentimizin yüksek olduğu oyuncuların 0 (sıfır) sayı ile maçı bitireceği hatta potaya bile bakamayacağını hiç düşünmemiştim.

Müthiş başlayan Ahmet’in erken faul problemi, Vesely’nin olgunluğuyla bağdaşmayacak faulleri bizi eksik bıraktı. Melli’nin kariyer gecesi yeterli olmadı.

Aslında son anda Wanamaker’a yapılan sportmenlik dışı faul verilseydi durum değişir miydi ? Lamonica ve Boris ekrana uzun uzun baktılar. Kafaya temas sağdan, soldan, önden, arkadan net gözüküyordu ve  hepsini izleyip “hayır normal faul” dediler…Hakemi de yeneceksin diyenlere oradan selam ettiler !

Basketbol takımının canı sağolsun. Umarım seneye yine orada, Final 4’da  olabiliriz…

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bozurt.yilmaz@abcspor.com

twitter: @_bky

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular