*** Öncesi, içi ve sonrası ile epey ses getiren bir derbi yaşadık. Kadıköyde 3 ezeli rakibine olan yenilmezlik ünvanını toplamda 43 maça çıkartan dev derbi için düşünceleriniz.
Başarının değersizleştirilmesi konusunda Türk futbolu master tezini veriyor.
Sportif başarı diye ülke futboluna ite kaka sokulan bir terim var. Aslında Fenerbahçe’ye özgü “hakemi de yeneceksin” benzeri, biraz düşününce tuhaflığı ortaya çıkan bir laf bu. Yaratılan algıya göre Fenerbahçe’nin başarıları tesadüfüdür, günlüktür, dış desteklidir( sokak zekasıyla şikedir)
Dolayısıyla 43 maçlık bir seriyi yapan camianın başarısı sıradanlaştırılır.
Taraftarının içinde bile böyle düşünenler az değildir. Büyük maç galibiyetleri, boş turnike atmak gibi “kolay” parantezinde değerlendirilirken bu 43 maçı yaşamış rakiplerin galibiyeti olay oluverir.
43 maçlık bir seri her türlü övgüye değer.
Herkes için kendi takımı en büyüktür ama işin içine matematik girerse Fenerbahçe o en büyüklüğü kimseye bırakmaz. Ligin en çok ulusal şampiyonluk yaşamış takımı olarak bırakmaz. 1959 sonrası ligden yolu geçen her takıma ikili galibiyetlerde üstünlük sağlamış tek takım olarak bırakmaz. 43 maçlık bir koleksiyonu hanesine yazan takım olarak bırakmaz.
Fenerbahçe hak ederek kazandı.
Maçın 11-11 oynadığı anlarda ligin iyi hücum eden, rahat gol bulan, geçen yılın şampiyon takımının oyun planlarını bozdu.
Aylar sonra Kadıköy’e çıkabilen Mehmet Ekici’nin ileri çıkışlarıyla 2 ve 3. Bölgeler arasına çift şerit bir otoban kurdu. Sahi Mehmet Ekici geçen sene oyansa neler olurdu ve niye oynamadı ? Olcay Şahan hangi futbol gerekçesi ve fiyatlandırmasıyla Beşiktaş formasından koptu ?
10-10 oynamak hücum eden takımın lehinedir, Beşiktaş bunu kullanmak istedi. Aykut Kocaman’ın beklentilerin aksine Mehmet Topal’ı stoper yerine orta alana alması maçın kırılma anıydı. Josef iki farklı mevkide tam puan alarak günün oyuncusu oldu.
Fenerbahçe’nin ikinci golü sonrası 20 saniye içinde kalesinde golü görmesi odaklanma noksanlığı ile açıklanabilir ama o dakikalarda maçın 9-9 oynandığını da hatırlamakta yarar var.
Bir detayı daha yazalım. Neto’nun atıldığı pozisyonda Beşiktaş 10 kişiydi ama Fenerbahçe’de kenarda tedavi gören Mehmet yüzünden 10 kişi oynuyordu. Böyle anlarda oyuncunuz oyuna girene kadar bir İtalyan takımı gibi maçı soğutmak gerekir.
Aykut Kocaman’ın yorulmuş Valbuena ile Alper’i değiştirmesinin doğru karar olduğunu Alper’in katkısıyla anladık. Ozan ‘ın 3 defa gol pozisyonuna girmesi tesadüf değil Fenerbahçe’nin oyun planı içindeydi.
Beşiktaş adına Lens’in oyuna geç alınması (Şenol Güneş basın toplantısında provoke etmemek için dedi. Gerçekten böyle düşünüyorsa yarın kovulmalıdır), Talisca’nın kenara alınması önemli hatalar olarak yazılmalı.
Eylül ve Ekim’de lig bitmez demiştik, haklı çıktık.
*** Şenol Güneş porovokasyona açık bordo mavi renkleri ve oyundan atılmasına neden olan küfürü ile spot ışıklarını üzerine çevirdi. Kadıköy’e 6 ayrı takım başında lig maçına çıkan td, 20 karşılaşmada 15 kez yenilmiş ve sadece 5 beraberlik alabilmiş. Sizce nedenleri ?
Futbol adına hatalarını az önce yazdım.
Böyle tecrübeli bir hoca geçen yıl Kjaer’in boğazına sarılıyor, bu maçta oyuncuları atılırken kendi de ağza alınmayacak küfürler edip atılıyor. Niye ?
Sen böyle sinirliysen takıma nasıl sahip çıkacaksın.Deyimler ve atasözleri sözlüğünde imam-cemaat ilişkisine Şenol Hoca’nın fotoğrafı basılır.
“Bu şekilde” oyundan atılan hoca takıma ihanet etmiştir. Vitor Pereira için iki defa atılması için yazdıklarım bu sitenin arşivinde yer alıyor, isimlerden bağımsızdır bu söylediğim.
Beşiktaş Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yenebilir, defalarca yenmiştir. Yenip şampiyonluk kutlamıştır. Bunların futbolun içinde var ama “yenersem Trabzonspor’a da bir mesaj göndereyim” diye kasaba kurnazlığı yapmanın Beşiktaş-Fenerbahçe rekabetinde yeri yok…
3 Mayıs 1996’da Abdullah Ercan’ın golüyle 1-0 önde olan Trabzonspor’un ikinci golü araması pahalıya mal oldu. Şenol Hoca o hatayı telafi edeceğim derken, rulette her defasında kırmızıya oynadı ve her defasında iki kat para yatırdı ve siyah geldi.
*** Maçın bir başka spot ışıklarını üzerine çeviren ismi de hakem Ali Palabıyık idi. Ülkemizde hakem hataları “takım farketkemsizin” kendi lehine olduğunda ” hakem de insandır, hata yapar” diyen zihniyet, okun ucu kendisine döndüğünde neden bu kadar tepki gösterip, infial yaratır?
Quaresma şehir içinde 90km hızla gidip Ali Palabıyık’a omuz attığında atılsaydı derbiye çıkmaz, yerine çıkacak muhtemelen oyuncu olan Lens böyle sinir içinde oynayıp atılmazdı !
Fenerbahçe lehine 2 yüzde yüz haklı penaltı verirsen (itiraz edeni duymadım), rakibe 2 yüzde yüz haklı kırmızı kart verirsen (buna da itiraz eden duymadım) verirsen bedeli ağır olur. Normali bunların verilmemesidir. Ali Palabıyık başka hatalı kararlar vermiş ama cesur davranmıştır. Ülke futbolunda cesaret bulaşıcı değildir, hele Fenerbahçe için uygulanmışsa uygulayıcı karantinaya alınır.
Cüneyt Çakır, Mete Kalkavan gibi bazen “görmemek gerekir”. O zaman hayat toz pembe, oynana futbol tiki taka olur.
İlk yarıda Ali Palabıyık Querasma’yı ilk sarısı veya öncesinde atmalıydı, Pepe’nin dirseğine kırmızı kartını göstermeliydi. Maç 11-9 olacaktı…
2 yıldır kırmızı kartları es geçilen Querasma “nasıl olsa yine görmem” dedi ama evdeki hesap çarşıya uymadı, 2 sarı karttan atıldı. Bunu sorgulamak gerekmez mi ?
Talisca’nın Ozan’a attığı tekme hangi kural kitabında var ? 10-8 olurdu maç.
Evet Beşiktaşlılar haklı, bir penaltıları verilmedi. Bir pozisyonları da ofsayt diye kesildi. Buna gol iptal edildi demek büyük hata, zira Kameni ofsaytı görüp topa atlamadı…
Kendi yaptıklarını görmeyip, verilmeyen penaltıdan sanki derbi tarihinde ilk defa penaltı verilmemiş gibi mağduriyet yaratmak Beşiktaş’a yakışmadı.
Eğer Beşiktaş penaltımız verilmedi diye yenildiğini düşünüyorsa lig yarışında zorlanır.
*** Beşiktaş maçında sarı lacivertlilerde en beğendiğiniz 3 şey?
Aykut Kocaman, Josef de Souza, Fenerbahçe taraftarı.
Fenerbahçe’nin 12 numaralı formayı yıllardır “o taraftarımıza ait diye” kimseye vermemesi , o taraftarın ait olduğu yere dönmesi ne güzel kararlardır…
*** Caner Erkin için birkaç cümle alalım
Selçuk Yula çocukluk kahramanımızıdır ama Sarıyer’de oynarken Fenerbahçe’ye gol atıp başı önde santraya gitmiştir. Futbolcular formasını giydikleri kulübe varı yoğuyla hizmet vermelidir.
Caner’in Fenerbahçe’ye karşı hırslı oynaması normaldir aksi sıkıntılıdır.
Caner’e veya herhangi bir oyuncuya yabancı madde atılması yanlıştır dahası cehalettir.
Caner’in İbrahim Tatlıses’in Sabuha’sındaki gibi Beşiktaş taraftarının önünde diz çökmesi kendi bileceği iştir. Demek kendini çok yakın ve minnettar hissediyor.
Maddi bir fark için Fenerbahçe’yi bırakıp Beşiktaş’ı seçen Lens’in maç sonunda Fenerbahçe soyunma odasında arkadaşlarını ziyaret ettiğini okuduk. Caner’in de okumuş ve anlamış olmasını dilerim.
Gelelim orta sahadan gol atma çabasına… Yerde Cenk Tosun onunla ilgilenen Fenerbahçe kalecisi Kameni ve boş bir kale…
İki sezon önce Fenerbahçe forması giyerken Olimpiyat stadında hakemin haksız verdiği frikik atışını doğrudan auta gönderen Caner’den, bu haftaki derbide afacanlık yapıp oradan gol atmaya çalışan bir Caner’e…Gittiği yol yol değil, ahlaki anlamda.
*** Fenerbahçenin önünde Akhisar deplasmanı var ve sonrasında milli maç arası. Ordan alınacak bir 3 puan ve yeni kadronunun birbirine alışması ile Ekim Ayı ortasından itibaren çok farklı bir Fenerbahçe izleyeceğiz diyen Aykut Kocaman..
Fenerbahçe’nin son iki maçı hariç çıkan tüm kadroları için “muhtemelen bu kadroyla bir daha hiç oynamayacaktır” demiştim.
Tabii Vardar faciasını asla kadro yetersizdi diye geçiştirmemeyiz. Fenerbahçe U-21 ile çıksak da turu atlamalıydı.
Aslında bir çok oyuncu için uyum süreci henüz bitmedi ama Janssen Kızıltoprak ışıklarda doğup büyümüş gibi oynuyor. Giuliano henüz heybesindeki yeteneklerden sadece penaltı vuruşlarını gösterdi. Soldado’yu henüz hiç görmedik. Ligin hakkı en çok yenen forveti Fernandao kenarda hazır. Islıklanıp bir daha oynamasın denen Ozan da seyirci de değişim ve dönüşüm yaşıyor. Aykut Hoca’nın oyun planında belki ilk oyuncu yazacağı Mehmet Ekici artık hazır. Alper formda. Neto oynadığından beri “ah Kjaer” yazan yok. Isla son yılların en iyi sağ bek performansı için aday. Kameni 2 hatasız maç daha oynarsa kale sorun olmaktan çıkar.
Ülkenin en donanımlı teknik adamı Aykut Kocaman’a güven katlandı.
Fenerbahçe’nin ümitli olması için haklı sebepleri var.
Tabii tüm bunlar ancak ve ancak puan kaybetmeden devam ettiğiniz sürece anlam kazanıyor. Galatasaray maçına kadar 1-0, 1-0 dahi olsa Fenerbahçe kazanmalıdır.
*** Son Euroleague şampiyonu Fenerbahçe, Zadar Turnuvasına CSKA zaferi ile girdi ve yeni sezona da kupayla başladı. Yeni kadro için kısaca görüşleriniz ve bu seneki beklentiniz.
Sadece finali izleyebildim. Gözüm Wanamaker’daydı.
Skorer anlamda önemli bir silah. Darüşşafaka’da oynadığı gibi 16 saniyede ilk şutu kullanırsa sıkıntı yaşar diyorduk, şimdilik kullanmadığını gördük.
Nasıl Dixon Karşıyaka’daki street ball yıldızından Euroleague şampiyonu guardına dönüştüyse o da uyum sağlayacaktır.
Takımın eskileri bıraktıkları yerden, hatta Vesely bir adım ilerisinden devam ediyorlar. Yeniler için zaman gerekiyor.
Cumhurbaşkanlığı kupası iyi bir sınav olacaktır.
Yazarın diğer yazılarınız için tıklayın
mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com
twitter: @_bky