*** Trabzonda Bursaspor 1-0 geriye düştüğü maçı 2-1 kazandı. Bu skora komşu şehir cephesinden inanılmaz tepki gelirken, kendi sahasında son haftalarda önce Kayseri, sonrasında da Bursaya kaybeden Trabzon, bir bakıma da Rizeyi kendi elleriyle küme düşürmüş oldu. Yorumlarınız…
Trabzonspor’un düşme hattındaki iki takım Kayseri ve Bursaspor’a kaybetmesi futbolun içinde var mı, yok mu ? Var.
Ancak büyük takımım iddiasındaysan yok !
Hikmet Karaman’ın “bu şehir bu günü unutmayacak” sözü ve bir gün sonra TRT’de açıkça Ersun Yanal’ı suçlaması, Rizespor başkanının sözleri yenilir yutulur değil. Ama hem yenilir hem yutulur…
İddia bülteninden çıkartılan bir maçı oynamayı Allah hiçbir kulübe nasip etmesin…
*** Pazar Gecesi 3 Büyükler Sonrası en köklü tarihe sahip kulüplerden ikisinin Süper Lige çıkma mücadelesini izledik. Penaltılarla gülen Göztepe oldu ve 6 sene sonra ilk kez bir İzmir takımı Süper Ligde mücadele edecek. Öncesi, içi ve sonrası ile bu dev final için izlenimleriniz.
Göztepe ve Eskişehirspor’un çok eski bir hikayesi vardır. Belki de hesabı demeliyiz…Eskişehirspor’un şampiyonluğa oynadığı 1971-72 sezonunda bitime 4 hafta kala iddiasız Göztepe Eskişehirspor’u 4-2 yener ve şampiyonluktan eder… Antalya’dakilerin kaçı bunu biliyordur dersen en iyi ihtimal %5’i derim. Göztepe bir kez daha Eskişehirspor’un yolun taş koydu ama bu defa kendi yolunu açtı.
Maçın geneline bakarsak Göztepe futbol oynanan dakikalarda daha bilinçli, Eskişehirspor 1-0 öndeyken çok cömertti.
Maçın sık sık durması da atak oynamak isteyen Göztepe aleyhine oldu.
Maçın ilk yarısı 17 dakika uzadı, tıpkı 2005-06 yılındaki Denizlispor-Fenerbahçe maçı gibi.
Bir maçın yarıda kalması için gerekli olan her şey 2005-06’da da, Göztepe-Eskişehirspor maçında da vardı ama yarıda kalması istenmedi demek…
Bu kadar meşale içeri nasıl sokuldu ? Lütfen ekmek arası görüntüsünü bırakalım, 15-16 fırın dolusu ekmek sokulmuş olmaz. Bir defa değil 3-4 defa tipi şeklinde meşale yağdı. Güvenlikten sorumlu olanlara hesap soran olmuş mudur ? İnşallah ama sanmıyorum.
Eğer sahadaki oyuncular içinde birkaç kışkırtıcı oyuncu olsa çok üzücü saha olayları olabilirdi. TV spikeri ikinci yarıda jandarmanın geldiğini söyledi. Demek öncesinde gerek duyulmamış ve Allah korumuş…
Meşale atmak “görsel şovdur” diyen yazan çok oldu. Takımına, başka insanlara zarar veren “şov” olur mu ?
*** Fenerbahçe Adana deplasmanında kazandı ve ligi 3.sırada bitirerek sezonu neredeyse kapatmadan açma stresinden kurtuldu. Sezon geneli için bir Fenerbahçe değerlendirmesi ve bu sene yaşanan neler, seneye yaşanmamalı, ya da neler değişmeli.
Bu sözü çok nadir kullanır veya yazarım. Adanaspor karşısında bazı Fenerbahçeli futbolcuların “ben bu formaya yakışmıyorum” dediler. Onlar adına da üzüldüm, onlara destek verdiğim için de. Bir de Yiğithan’ın sakatlığına üzüldüm…
“Belki de bu formayı son giyişim” diyerek oynayan futbolculara ihtiyacı var Fenerbahçe’nin. Adale, zeka ve kalp bir arada olmalı…
Futbolcu, Fenerbahçe formasının ağırlığını Samandıra’da da Kadıköy’de hissedecek.
Saracoğlu’nda 5000 kişi de varsa, 55.000 kişi de varsa iş disiplininden ödün vermeyecek, eksik mücadeleyi yapan arkadaşını uyaracak, yetenekleriyle parmak ısırtacak adamlar gerekiyor.
Mevcut kadronun yetersiz olmadığını ama çok ciddi verimlilik problemi olduğunu sezon boyu iddia ettim. Advocaat’ın ilk yarıdaki yöneticiliği mükemmele yakınken ikinci yarıda inatçılığı da çok şey kaybettirdi Fenerbahçe’ye.
Fenerbahçe gelecek yıla umutla bakabilecek Kocaman bir yapıya kavuşmalı…
*** Fenerbahçe kendisine ters gelen ve sezon içinde de Euroleague’de 2 kez kaybettiği Darüşşafaka Doğuş serisini beklenenden kolay geçti ve 3-0 ile finale yükseldi. 31 Mart tarihinden beri (Real Madrid-Euroleague normal sezon 29.hafta) kaybetmeyen bir Fenerbahçe var ve hem bu seri hem de final için düşünceleriniz. Rakip olarak da kimi bekliyor ve istiyorsunuzu da ekleyerek.
Fenerbahçe Tofaş ve Darüşşafaka serisini Avrupa şampiyonu gibi oynadı !
Obradoviç bir kimyager gibi farklı şeyleri denedi ve hepsi tuttu. Sezon boyunca az süre alan oyuncuların tamamı hazır ve istekli olarak sahaya çıktılar.
Mağlubiyeti unutan, Şampiyonluğuna “ama Türk yoktu” diyenlere cevap 5 Türk ile oynayan bir Fenerbahçe fırtınası izledik.
Final serisinde Beşiktaş’ı isterim elbette, çok iddialı “demeçler” dinler, güzel basketbol izleriz.
*** 59 senelik ligimizin 61.şampiyonu olan Beşiktaş, dışardan bakınca Zaytungluk denebilecek bir durumla karşı karşıyayız ama resmi tablo maalesef Türkiye gerçeği. 59 öncesi şampiyonluklar için düşünceleriniz ve sizce bu saatten sonra Fenerbahçenin itirazlarından bir sonuç çıkma ihtimali var mı?
Fenerbahçe Kongresinde bu konuda bir konuşma yaptım. 1900’lerde büyük kulüplerini, 1924’de federasyonunu kuran Türkiye 50 yıl lig yapmamış, bu mümkün mü ? Yapmış hem de defalarca ama ligimizden bir farkı olmayan bu ligler kimilerine göre yerelmiş, amatörmüş. Avrupa’da bizden başka şampiyonluklarının bir bölümünü saymayan yok ! Bir biz akıllıyız yani !
Ortada haksız ve hukuksuz bir durum var. Ancak kongrede hem başkanın hem de Şekip Bey’in konuşmaları kulübün bu konuda son derece donanımlı olduğunu gösterdi.
Fenerbahçe hem kendi hem de diğer kulüplerin haklarını alabilmek için Türkiye’de ve TFF’de adil ve akil bir iklimi bekleyecek ve doğrusu da budur.
Bu süre içinde 1959 öncesi şampiyonluklar nedir ne değildir camiaya anlatmak zorunluluğu var. Zira camianın iyimser bir tahminle %10’u bu konuyu gerçekten biliyor ve önemsiyor diye düşünüyorum.
*** Aziz Yıldırım’ın geçen hafta Fenerbahçe Mali Genel Kurulunda yaptığı açıklamaları, Ali Koç’un konuşmasını ve kongreyi nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Fenerbahçe saygın ve demokratik bir kongre yaptı.
Başkan üniversiteden, Kenan Evren Lisesine, borçların yeniden yapılanmasından, Euroleague’e bir çok bilgi verdi, çok sakin ve akıcı konuştu. Fikret Orman’a bir cevap vermesi bekleniyordu, verdi de.
2009’da kaçan şampiyonluk için “yakında neyin ne olduğunu hepimiz göreceğiz” dedi. Bu çok ilginç bir bilgi ama nedense kamuoyunda yankı bulmadı. Yargıtay kararı çıksın çok daha rahat olup konuşacağız dedi…
Ali Koç başkanlık adaylığı konusundaki fikrinin değişmediğini söyledi. Yönetimin başarılarını övdü, taraftarı tribünlere çağırdı. Kendi ağzından çıkmayan sözlere itibar edilmemesini istedi. Kibar ve akılcı bir konuşma yaptı.
Şekip Mosturoğlu bence bilgi ve lisanıyla kulübün en önemli isimlerinin başında geliyor. Diplomatik bir lisan kullanırken, gereken cevabı da verebiliyor.
Anladığım, gelecek yıl bir çok taraftar grubunun tribünlere dönecek ve bu da Kadıköy’ü ıssız bir stadyumdan Fenerbahçe’nin evine döndürecektir.
*** Beşiktaş Sompo Japan-Anadolu Efes serisine geçelim. Akatlarda iki kez kazanan Beşiktaş 2-0 öne geçti ve Abdi İpekçideki 3.maçta Efes galibiyeti ile durum 2-1 oldu ama 3.maçtan çok konuşulan, Efesin takımı sahadan çekip geri dönmesi. Bu seri ve olaylar için birkaç cümle lütfen…
Efes veteranlar turnuvasında gibi oynarken karşısında çok sağlam bir Beşiktaş buldu. Ufuk Sarıca, sinirini bir parça törpülerse çok büyük bir coach olacak. Elindeki kısıtlı kadroyla Karşıyaka’da yakaladığı başarıyı şimdi de Beşiktaş ile yakalamak için çok çaba sarf ediyor.
İçeri girip geri dönmek konusuna üst liglerde ilk kez rastladım. Cezası para ve bir sene sonra -3 puan olarak verildi ama yönetmelikte veya kararda bir hata var. Ceza bu yıl için geçerli olmalı.
Beşiktaş’ın saha kapatma cezasının paraya dönmesi de ileride emsal olup çok baş ağrıtabilir.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com
twitter: @_bky
