Bu sezon FB-GS arasında 5 şubede oynanan maçlarda 10-0’lik bir istatistik var sarı lacivertliler lehine.. Bu konudaki düşünceleriniz..
Fenerbahçe uzun yıllardır Galatasaray’a çok büyük bir üstünlük sağladı. Hatta Galatasaray’ın tek bir galibiyeti bile zaman zaman sarı lacivertli kulüpte “nasıl olabilir, nerede hata yaptık” dedirtti.
Sorun bence şurada. Fenerbahçe futbolda da devam eden bu galibiyet üstünlüğünü kupa sayısında elde edemedi.
Son 2 sezonda yani 2014-15 ve 2015-16’da Fenerbahçe-Galatasaray-Beşiktaş mini bir lig oynasalardı toplamda Fenerbahçe 14, Galatasaray 11, Beşiktaş 9 puan alırdı. Ancak Beşiktaş ve Galatasaray 1’er defa şampiyon oldular…
Beşiktaşın puan kaybetmesi ile Başakşehirle makas 2’ye düştü ve ezeli rakipleri az da olsa umutlandı. Sizce siyah beyazlılar şampiyonluğu buradan verir mi?
Son 7 sezonda 25.haftaya lider giren takım ligi şampiyon bitirmiş. Haftaya tekrar sor bu soruyu 🙂 Ancak Başakşehir-Beşiktaş maçı seyir açısından belirleyici olur.
Kalite ve saha dışı rüzgarlar Beşiktaş’tan yana ama Beşiktaş sadece rüzgarlara güvenirse hüsrana uğrayabilir.
Basketbolda pazar günkü derbi maçında, Abdi İpekçi Spor Salonunda yaşananlar hakkında ne diyeceksiniz ? Bu kez de piyango Datome’ye vurdu ve bu tip olaylar ilk olmadığı gibi, gözüken o ki maalesef son da değil..
Yapanın yanına kar kalacak. İşin acı tarafı sahada hiçbir gerginliğin olmadığı maçta bunların olması.
Önce, Galatasaray’ın bunları bitirmeye niyeti var mı diye sormak gerekir. Olduğunu düşünmeyenlerdenim. Galatasaray camiası şikayetçi mi diye de sormak gerekir. Şikayetçi olanı, bunlar bize yakışmıyor diyeni de görmedim.
Basketbolda Fenerbahçe ve Galatasaray’ın salonları arasındaki kalite farkı seyirciye de yansıyor diyenler de haklı ama asıl neden bu değil. Fenerbahçe’de farklı bir basketbol kültürü oluştu. Sahaya bir şey atmaya meyil eden olduğunda salon güvenliği, Fenerbahçe yönetimi, taraftar tepki gösteriyor. Galatasaray’da bunu görmek mümkün değil.
Neyse ki bu defa “kan değil vişne suyu sıçramış” diyen çıkmadı.
Datome’ye büyük geçmiş olsun.
Trabzonspor’un 10 Martta açıklanacağını söylenen CAS kararı ertelendi. Yorumunuz ve beklentiniz nedir ?
Ülkenin bir bölümünün spordaki yegane gayreti Fenerbahçe’ye mümkün olduğunca hasar verebilmek. Bunun için her türlü jurnal ve dedikoduyu kullanmayı serbest görüyorlar.
“1 hafta sonra ülke futbolunda yer yerinden oynayacak, şampiyonluk el değiştirecek” diyenleri lütfen kimse unutmasın. Fenerbahçe’ye şike kumpası davası devam ederken, Sözde Şike davasında Fenerbahçe beraat etmişken bunları görmezden gelenleri nasıl değerlendirelim ? Ne diyelim ?
CAS davası sonucu açıklanınca belki süreç hakkında daha detaylı konuşuruz.
Ancak,ortalığın toz duman olduğu Temmuz 2011’de “şampiyon değişmeyecek” diye söyleyenlerden biri olarak görüşüm aynı, Fenerbahçe 2010-11 Türkiye ligi şampiyonudur. O yılın Süper Kupası oynandığında da inşallah sembolik olarak anlamı olan o kupayı da müzesine götürecektir.
Fenerbahçe Alanya’dan 3-2’lik bir galibiyet ile döndü. Maç hakkındaki yorumunuz ?
Fenerbahçe adına berbat başlayan ve daha da berbat gitmeye aday bir maçı Fenerbahçe Lens, Alper ve Mehmet Topal’ın kararlılığıyla döndürdü.
Geçen sezon Fenerbahçe geriye düştüğü tek bir maçı dahi çeviremeyerek kötü bir rekor kırmıştı. Bu yıl ikinci defa bir maçı çevirmeyi başardılar.
Futbolu cazip kılan bilinmezliği. Misal sahanın en vurdumduymaz görüntüdeki oyuncusu olan Ozan, Aatıf’ın direk dibine nefis bir vuruşu öncesi güzel bir asist yaptı. Halbuki maçı izleyenlere sorsak büyük çoğunluğu o pozisyondan çok önce Ozan oyundan çıksın derlerdi.
Fenerbahçe en az rakibi kadar koştuğu her maçı alacak kaliteye sahip.
Alanyaspor maçının bir başka özelliği daha vardı Fenerbahçe için. 1959 sonrası ligde 70 takım mücadele etmiş. Fenerbahçe Alanyaspor’u yenerek 69 takıma da ikili galibiyet üstünlüğü kuran tek takım oldu. En büyük Fenerbahçe bir tezahürattan ötesidir.
Bir Fenerbahçeli olarak, sezonun geri kalanından futbol Özelinde beklentileriniz. Mesela kupa şampiyonluğu, lig 2.ligi ve iki ezeli rakip deplasmanından gelecek galibiyetler sezonu en iyi bitirme senaryosu mudur?
Fenerbahçe’nin hazırlık maçlarında dahi öndeyken gol yemesine üzülen birisi olarak beklentim ligin bitimine kadar galibiyet ! Özellikle iki derbiyi kazanıp, Türkiye Kupasını kazanmak kötü geçen sezonun tesellisi olur. Telafisi değil, tesellisi !
Türkiye kupasının önemsenmesi gerek. Zira kazanırsanız Avrupa Ligine gruplardan başlama şansınız var. Bu da yazın daha iyi hazırlanmak, sahanızı bakıma almak için bir fırsattır.
Siz Fenerbahçe yetkilisi olsanız. Gelecek sezona kulüple başla-ma-malı diyeceğiniz ilk 3 futbolcu? Ve de Advocaat ile devam edilmeyecek gibi gözüküyor, sizce doğru karar mı?
Sadece iki oyuncu Hasan Ali Kaldırım ve Volkan Demirel’in sözleşmeleri bitiyor. Her ikisinin de kalmasını diliyorum. Lens için tüm imkanlar zorlanmalı ve gelecek yıl kadroda kalmalı. Kim kalmamalı dersen, bin parçaya bölünmüş Fenerbahçe camiası tek vücut olup Emenike der !
Yazarken bile üzülüyorum ama an itibariyle diye de ümit kırıntımı koruyarak yazayım, Robin Van Persie’nin satılmasına da an itibariyle camiadan itiraz eden çıkmaz.
Van der Wiel, tüm derslerden kalsa da afla okula dönen ve derslerden kalmaya devam eden öğrenci gibi rahat, gelecek sezon bol selfie çekerek gitmeyebilir diye de endişemi yazayım.
Advocaat, Şubat ayındaki bazı hatalarına rağmen saygıyı hak eden bir teknik adam. Yerine yabancı bir hoca düşünülüyorsa kalmasını tercih ederim ama bu pek mümkün gözükmüyor.
1987-88 sezonu Fenerbahçe için fırtına öncesi sessizlik sezonuydu. O sezonu özel kılan iki şey vardı. Rıdvan Dilmen ve teknik direktör Pal Csernai’nin bir sonraki sezon için hazırladığı transfer raporuydu. Advocaat ve ekibin böyle bir katkısı olmasını diliyorum.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com
twitter: @_bky
