Evet yine Olimpiyat eziyetleri geldi..İstediğin kadar Euro dök yatırım yap, transfer yap,modern sisteme ayak uydurmaya çalış doğanın izin verdiği kadar oynarsın burada. Bugün rüzgar aldı sazı eline yarın belki yağmur belki kar.. Aslına bakarsanız bu stad reisi cumhur’un karısının akrabası olan gümüşdağ’ın takımına bir avantaj diye düşünmüştüm başlarda.. Ama baştaki kura atışı kaybedilince rüzgarı önden yedi koç abdullah’ın takımı.. Sadece rüzgar değil Beşiktaş’ın çok pasa dayalı oyunu da bayılttı torpillileri..
Siyah Beyazlıların ilk yarı itibari ile iki oyuncusu dikkatimi çok çekti..İlki Atiba.. Kanadalı her deliği kapadı her topa dokunuşu oyunu rahatlattı..İkincisi ise Beck oldu kadrajıma giren.. Ama oyunu ile değil de ne yapmaya çalıştığını anlamak ile geçti tüm zamanım..Sanırım kardiyo olarak takımdaki en fit durumda olan arkadaş bu.. Ama herşey koşmak ve koşunca nefes nefes ekalmamaktan ibaret değil bu oyunda ne yazık ki.. Onun hucumdaki oyun şeklini basketbolda olur olmaz yerlerde dribbling’ini kesen guardlara benzettim biraz.Hele hele üçlü savunmaların yapıldığı kenar beklerin çok büyük paralar ettiği günümüzün futbolunda böyle ne yaptığı belli olmayan bir oyun şekli olmamalı.. Tek olumlu özelliginin gördüğü yere topu net olarak aktarması olduğunu söyleyip Beck’lemeye devam edelim..
İlk yarıda Belediyespordan da iki oyuncudan bahsetmekde fayda var.. Bekir ve Sedat..Yaşlandıkça beyinlerine kan daha az gitmeye başlamış anlaşılan.. Her ikisininde sarı kart gördüğü pozisyonda yaptıkları hareketler kırmızı kart idi..Hele ardından hakemin üstünde baskı oluşturacak kabadayılıkları ile bu sene son diye bağırıyorlar..
İkinci yarı ise Necip’in muhteşem pasları ile başladı. Necip gözündeki renk ayarını yapana kadar bir 10 dakika geçti veKarakartalların baskı yediği dakikalar yaşandı.. Ardından yine Necip’in kendine gelip siyahlara pas atmaya karar vermesi ile o baskı kalktı.. Kim ne derse desin ortasahada rakibi ısıran tek oyuncu Veli’nin yokluğunda Necip’tir. Ve takıma çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum..
Gordon Milne döneminden beri böyle kontra ataklar seyretmedim dersem abartmış olmam herhalde..Bu kadar kısa sürede Olimpiyat stadı gibi bir yerde rakip kaleye bu kalabalıkta geliyor ise bu takım öne geçtiği her maçı kazanır.. Bugün de akın akın geldiler belediyenin kalesine..Dikkat çeken birkaç isim üstünden gidebiliriz..
Önce kaleciden başlayalım.. Şimdiye kadar yazdığım tüm olumsuz eleştirilerin aksine çok iyi bir oyun çıkardı Tolga.. Atiba ilk yarıda tüm ortasahayı rahatlatırken Necip ile beraber kendisi çok rahat oynadı ikinci yarıda.. Sosa bir iki hafta sonra çok daha yukarda olacak. Inşallah yılbaşında aman vatanım canım vatanım diye ağlamaz..Santrafor’a gelirsek bu Alman’ı ceza sahası önünde döndürürseniz iki topun birini fileden alırsınız..Tank gibi görünmesine rağmen fuleli yapısı ikinci goldeki gibi ani ataklarda da işe yarayacak.. Yazının sonunda G.Töre’den bahsederek bende onu alkışlatayım bari.. Müthişdi gerçekten..Hele ikinci golde rakibin üstünden geçerek Gomez’e attığı pas muhteşemdi.Güçlü olduğu sürece geçemeyeceği defans oyuncusu yok..Sadece birazcık çabuk düşünüp o topu ayağından çabuk çıkarsında Beşiktaş’da bu sene sonunda 15’e falan onu elden çıkarsın ..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bulent.bilirgen@abcspor.com
twitter : @BilirgenBulent
